Seçim kampanyası boyunca CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun mitinglerini takip ettim. Hakkâri’ye kadar gittim. İzmir’deki MHP mitinginde de bulundum. Hemen her gittiğim ilde Yeniçağ okurlarının büyük ilgisiyle karşılaştım. Hatta İzmir’de ziraat mühendisi Zafer Bey, “Yeniçağ almadığım gün, kendimi Cuma namazını kaçırmış gibi huzursuz hissediyorum” dedi.

***

Kılıçdaroğlu, bugünkü Sivas mitingi ile birlikte 81 ilin tamamında miting yapmış olacak..  12 Haziran seçimlerinin en aktif genel başkanı olarak, Antalya’dan ani bir kararla Batum üzerinden Hopa’ya geçmesi, Hopalılara hitap etmesi, Tayyip Erdoğan’ın mitinginde ölen öğretmenin mezarını ve Rize’de tedavi gören yaralı polisi ziyaret etmesi, aynı gün Denizli ve Ankara mitinglerine katılması da bunun son göstergesi..
Kılıçdaroğlu, Hopa’dan, “Gelelim işin özetine, Hopa’ya geldim ama Hopa’da hiç eşkıya görmedim. Bu ülke için yeri geldiğinde canını, kanını ortaya koyan insanlar gördüm. Hopa’ya geldim, nefesinin sonuna kadar ülkesinin çıkarlarını savunan insanlar gördüm. Allah aşkına birisi geliyor, Hopa savaş alanına dönüyor, biz geliyoruz düğün, dernek, şenlik var. Buradan eşkıya çıkmaz. Çıkarsa yurtsever çıkar. Bütün bu kızgınlığı, bütün bu küfürleri, ayağındaki zeminin kaymasından.. Recep Bey hırçınlaşıyor. İstediği kadar hırçınlaşsın, bu toplum çimento gibi bir arada olacaktır. Ayrılık gayrılık olmayacaktır. Ülke bütünlüğünde birleşeceğiz. Ayrılmayacağız, ayrışmayacağız, biz kimseyi ötekileştirmeyeceğiz” mesajını verdi. 

***

 
Antalya mitingi 20.30’da bittiği için, önceki akşam, miting notlarımı ancak son baskılara kısaca yetiştirebildim.
Antalya’dan Hopa’ya ve bütün Türkiye’ye önemli mesajlar vardı:
“RTE korosu söylüyor: Beraber yürüttük biz bu yollarda..”
“Allah’ın sopası yok ama Hopa’sı var..”
“Sandıklara sahip çıkalım..”
Sandıklara sahip çıkmak için CHP bu defa işi sıkı tutuyor. CHP, 600 bin kişi ile sandıkları takip edecek..

***

Türkiye’nin ekonomik olarak nereye gittiği, bütün illerde icra dairelerinin sayısının artmasından belli.. Hatta geçenlerde Boyabat İcra Dairesi’nin birkaç sayfalık ilanlarını görmüştüm. Neredeyse bütün Boyabat halkı icralık olmuş görünüyordu. Kılıçdaroğlu da her ildeki mitingde, rakamlarla bu artışa dikkat çekti.
Isparta mitinginden sonra Fethiye’ye ancak gece ulaşan ve karanlıkta miting yapan Kılıçdaroğlu’nu Fethiye’de MHP’li Fethiye Belediye Başkanı Behçet Saatçi, çiçeklerle karşıladı. Kılıçdaroğlu, Fethiye’de “İthal ürün getirdiler, ithal domates getirdiler, ithal doktor getirdiler, ithal angus getirdiler. Önlem almazsak ithal seçmen de gelebilir”  diye Fethiyelileri uyardı. Bu bölgede yabancıların yerleşimi önemli sayılara ulaşmış durumda.. Zaten Abdullah Gül de bir ara 20 bin dolara vatandaşlık satmak projesini gündeme getirmişti.. Bu bakımdan, 12 Haziran’da vatandaş, Savaş Süzal’ın yazdığı gibi Türk olup olmadığını gösterecek..
Denizli ise Kılıçdaroğlu’nu Özay Gönlüm meydanında misafir etti. Adnan Keskin ve Başsavcı İlhan Cihaner ile CHP Denizli’de daha güçlü..

***

Bu yazıya Ankara’daki mitingden önce başladım. Tıpkı Antalya mitinginden önce olduğu gibi yine yağmur yağıyor. Birçok ilde hep böyle oldu..
Görüştüğüm 75 yaşındaki bir vatandaş, Ozan Arif’in “Bu defteri bu millet kendisi dürdürecek, Ya bu kanı durdurun, ya millet durduracak” mısralarına nazire yaparcasına “Bu sefer, darbeyi size millet vuracak. Dönecek TSK’ya ‘bak, darbe böyle olur’ diyecek” diyor ve ekliyor:
“Tabii, darbeyi Türkiyeliler değil, Türk Milleti vuracak..”
CHP Genel Başkan Yardımcısı Süheyl Batum’un Anayasa çalışmasında da “Türk Milleti” yerine “Türkiye Cumhuriyeti Vatandaşı” kavramı kullanılıyor. Fakat şunu söyleyebilirim ki CHP tabanının ezici çoğunluğu, bu girişime çok içerlemiş durumda. Hatta “AKP’den ne farkımız kalır” diyen CHP’liler oldu. Kemal Kılıçdaroğlu’nun bu konuya hiç girmemesi ise manidar..
Kırşehir’deki CHP mitinginde bir pankartta, “Çılgın Proje: 500 milyar dolar borç, yüzde 18 işsiz genç, ‘Bölünmüş Türkiye’ hayali gerçek oluyor” yazıyordu..
Demek ki bütün Türk Milleti, bu seçimde gücünü göstermek zorunda..
Yazımı Trabzon mitinginden bir mesajla bitireyim:
“Onurlu yaşamak bir ömür sürer, artistlik one minute!”
Tandoğan’da 1.5 saatlik
sağanak yağmur
Yazımı böyle bitirdim ama saat 17.00’den sonra Ankara’da şiddetli bir sağanak yağmur başladı. Tandoğan meydanını neredeyse eski otogara kadar doldurmuş vatandaş ile birlikte ben de sırılsıklam ıslandım. Gerçi şemsiyem vardı ama yağmur öyle şiddetliydi ki korunmak ne mümkün.. Vatandaş önce direndiyse de sonunda sığınacak bir yer aramaya başladı. Yağmur başlamadan önce gördüğüm pankartlarda, Ankaralılar şöyle diyordu:
“İstikrar sürsün, Ankara boşalsın, Tayyip saraya kurulsun..”
“Ülkenin başı ne zaman sıkışsa Allah bir Kemal gönderiyor..”
Allah hemen bir yağmur gönderdi ama başka bir pankartta da “Kimsesizlerin kimsesi Allah, Tayyip hadi sana yallah” diye yazıyordu. Birisi “Recep, korkmuyorsan, Kılıçdaroğlu’nun karşısına çık da ’one minute’de” diyordu..
Şu pankartı da çok beğendim:
“İktidar, dalkavukluktan hazzetmeye başladığı zaman, şeref daima ayaklar altında ezilmeye başlanmıştır..”
Saat 18.45’de yağmur durdu. Sağa sola sığınan vatandaşlar yeniden meydana akın etmeye başladı..