CHP Genel Başkan Yardımcısı Veli Ağbaba 15 Temmuz darbe girişiminde 248 kişinin şehit olmasında AKP'yi sorumlu olduğunu söyleyerek "Devleti FETÖ'ye siz teslim ettiniz. Sızma falan yalan. 81 ilin emniyet müdürünün 74'ü FETÖ'cü. Meclisi bombalayanın yarısı sizin kardeşiniz, arkadaşınız ya da yeğeniniz" şeklinde konuştu.
İşte Veli Ağbaba'nın açıklamaları şöyle:
“Bu FETÖ topçu da var, popçu da var, börekçi de var. Nerde yok AK Parti'de! Hadi ordan. Hodri meydan! Kim geçmişte FETÖ'nün değirmenine su taşımış, kim okulunda okumuş, kim türban takıp fotoğraf çektirmiş, kim önünde diz çökmüş bir bakalım. Ne diyordunuz, "Hoca Efendi hazretleri bu hasret bitsin. Ne istedin de vermedik" Geldiniz buraya. 15 Temmuz'da 248 şehidin kanında sizin sorumluluğunuz var.
Devleti FETÖ'ye siz teslim ettiniz. Sızma falan yalan. 81 ilin emniyet müdürünün 74'ü FETÖ'cü. Meclisi bombalayanın yarısı sizin kardeşiniz, arkadaşınız ya da yeğeniniz. Fakir fukarayı Bank Asya'nın önünden geçti diye meslekten atıyorsunuz. Sizin genel başkan yardımcınızın kardeşi Meclis'i bombalıyor, onu da büyükelçi yapıyorsunuz.
Cumhuriyet Halk Partisi grubunda FETÖ ile veya FETÖ'cülerle el sıkışmış bir tek adam bulamazsınız. Gelin siyasette FETÖ var mı yok mu hep birlikte araştıralım. "RIZA SARRAF'I MİLLİ KAHRAMAN İLAN ETTİNİZ" Ayakkabı kutuları yalan dediniz mi şimdiye kadar? Rıza Sarraf'ı milli kahraman yaptınız. Kanal A'da Türk bayrağının önünde Rıza Sarraf'ı konuştunuz. Yalan mı?
Darbeden büyüdünüz. 12 Eylül'de Kenan Evren'in büyüttüğü çocuklarsınız. 28 Şubat'ın ürünüsünüz. Gezi Türkiye'nin isyanıdır. Gezi Türkiye'nin 1'den büyük olduğunu göstermiştir. Türkiye'de sadece Tayyip Erdoğan yoktur demiştir. O geziye AKP'li, MHP'li bütün çocuklar katıldı. Gezi sizin tek adamlığınıza karşı diktatörlüğünüze karşı isyandır. O isyanın arkasındayız, o isyanın yanındayız.”
AKP Grup Başkanvelili Denizli Milletvekili Cahit Özkan Biz gezi kalkışması olduğu zaman dış güçler dedik. Soros var dedik, yok dediler. Biz bunu hiçbir şekilde kabul etmiyoruz. MİT krizi oldu. Dış güçler dedik, FETÖ dedik ve maalesef kanun değişikliği yapılırken yanımızda bulamadık. 17-25 Aralık oldu. Şantaj ve montaj kasetlerini grup toplantılarında gördük. Anıtkabir'de "Ordu göreve" denildi. Derin ve paralel yapılanmaları anlattık ancak yalnız kaldık. 15 Temmuz oldu. Dediler ki, "Bu bir tiyatro" Kimin dediğini biliyorsunuz. Şaşırdık mı? Menderes'i idama götürürken, arkasından yapılmış darbeyi 20 yıl hürriyet bayramı olarak devrim bayramı olarak kutlattınız. Bizler yapılmamış, teşebbüs halinde kalmış ,gayretlerimizle püskürtülmüş darbelere darbe diyemeyeceğinizi biliyoruz. Ne istediler de vermedik? Söyliyeyim mi? FETÖ elebaşı Pensilyavanya'dan dedi ki, "Şefahat hakkım olsaydı, filana verirdim dedi" Devleti vermedik ve bedduayı hakkettik hamdolsun.
