Halkımız ne de güzel söylemiş!
Ne demiş?
“Büyük lokma yut, ama büyük laf etme!”
*
Niye demiş?
Çünkü ‘Büyük lokma’ doğrudan lokmayı yutanı ilgilendirip bir şekilde halledilirken, ‘Büyük laf” etmek, kişiyle birlikte toplumu da ilgilendirdiği için öyle kolay halledilemiyor maalesef!
*
Büyük lafın yankısı…
Tepkisi…
Verdiği huzur ya da huzursuzluk, o kadar büyük yelpazeyi kapsıyor ki ilgili-ilgisiz herkesi ilgilendiriyor.
Herkesi etkiliyor!
Herkesi meşgul ediyor!
Sonra da toplumu huzursuz edebiliyor.
*
Bu büyük lafların sahipleri daha çok siyasiler…
Ya da “Bana bir şey olmaz” diyenler…
Veyahut da “Ben istediğim gibi günün heyecanı neyi gerektiriyorsa, konuşur, o günün etkisini görür, sonra da bu millet onları da unutur gider” diyenler…
‘Bir gün ben o sözün altında ezilir kalır mıyım’ı aklına getirmeyenler…
Veyahut da “Konuşulan sözün etkisinin toplumda nasıl bir sonuç doğuracağını pek de umursamayanlar” konuşurlar.
*
Eğer bir lider, “Ben ekonomistim, o işi iyi bilirim!” diyorsa, bugün o liderin yönettiği ülkenin, ekonomik verileri sonucu, milletinin refah ve huzuru yerinde olması gerekir.
Yurdum insanında refah ve huzur var mı?
Maalesef göremiyorum, duyamıyorum.
O nedenle büyük sözler hiç de öyle ulu orta konuşulmasa, diyorum.
*
“Ben ekonomistim” denildiğinde ortaya çıkan sonuç “Helâl olsun bu işi biliyorlar.” dedirtmeli.
Dedirtiyor mu?
Bence hayır!
*
Birisi öyle derken, yurdum insanı da:
“İştir insanın aynası, lafa bakılmaz.” deyip, kestirip atıyor.
*
Ülkeyi yönetenler dün başka, bugün başka konuşabiliyorlar…
Sayın Bahçeli de öyle…
Cumhur ittifakının ortağı olmadan önceki konuşmalarıyla, olduktan sonraki konuşmalarını anlamak zor.
Bahçeli, hangi Bahçeli; Erdoğan, hangi Erdoğan?
Dünkü söylemleri mi doğruydu?
Bugünkü söylemleri mi?
Doğrusu kendi adıma anlamakta zorlanıyorum.
*
Keşke bugünkü çabalar; üniter devlet yapısından ödün vermeksizin, dün olduğu gibi bugün de Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olan bütün bileşenleriyle aynı bayrak altında, aynı İstiklâl Marşı’nın ruhuyla, dosta düşmana karşı aynı misakı milli sınırlar içinde kardeşçe yaşanacaksa eğer, gelinen nokta niye alkışlanmasın ki?
Ama hiç de öyle görünmüyor!
*
Görünmüyor, çünkü bugün ortaya konulanların hangi şartlar altında olduğunu…
Herhangi bir pazarlık içinde bulunulup bulunulmadığını bilemiyoruz!
Ama bu işte ABD’nin kendi çıkarına olduğu açık bir şekilde görülüyor.
*
Millete konuyla ilgili kimse doğru dürüst bilgi vermiyor, verilmiyor.
Süslü, büyük ve heyecanlı laflar ortada dolaşırken, o lafların ne kadar samimi olduğunu inanın bilemiyoruz!
*
Dün başka bir söylem, bugün başka bir mesaj.
İçinde bulunulan durum ise bir muamma!
Anlamadım gitti!
