Büyüme halka yansıyacak mı? 

Büyüme halka yansıyacak mı? 

Uluslararası Para Fonu (İMF) 2021 Türkiye büyüme beklentisini yüzde 5,8''den yüzde 9''a çıkardı. Cumhurbaşkanı da sık sık 2021 de Türkiye''nin yüksek büyüme yaşayacağını belirtiyor.

2021''de yüksek büyümenin nedeni, ister baz yılı etkisi ile olsun, ister ertelenen talebin devreye girmesi veya kredi genişlemesi nedeni ile oldun, Türkiye için pozitif bir gelişmedir.

Ancak büyümenin tek başına kalkınmayı ve gelir dağılımında düzelmeyi sağlamayacağını da bilmemiz gerekiyor.

Kalkınma politikaları; büyüme yanında sosyal gelişmeyi, gelir dağılımında düzelmeyi, yoksulluğun önlenmesini de öngören politikalardır.

Medya da sık sık yoksullaştıran büyüme manşetleri atılıyor. Literatürde yoksullaştıran büyüme teorisi var; ancak bu teori Türkiye için geçerli değildir.

Hindistanlı İktisatçı Jagdish Bhagmati''nin 1958 yılında açıkladığı, yoksullaştıran büyüme tezi "Gelişmekte olan ülkelerde büyüme ile birlikte ihraç mallarında arz artışı yarattığı durumlarda, üretimi artan malın ihracat fiyatını düşürecek, dış ticaret hadleri ülke aleyhine olacaktır." şeklinde bir yaklaşımdır.

Kanadalı ekonomist Harry Gordon Johnson da bu teori hakkındaki çalışmalarıyla bilinen bir isimdir.

Bu tezin, global ekonomi düzeyinde ihracat yapan bir ülke için pratikte geçerli olmayacağı açıktır. Çünkü global piyasalar gelişmekte olan bir ülke ihracatının etkileyemeyeceği kadar geniştir. Yoksullaştıran büyüme teorisinin Türkiye için hiçbir anlamı yoktur.

1. Türkiye''de yoksullaştıran büyüme daha farklıdır ve  sürekli cari açıkla büyüme nedeniyle ortaya çıktı. 2012 yılına kadar Yanlış sıcak para anlayışı, üretimin ithal girdiye bağımlı olmasına neden oldu. Ayrıca iç talebe bağlı büyüme ithalatın artmasına, cari açıklara neden oldu.

Cari açık bir ülkenin servet kaybı ve dolayısıyla yoksullaşmasıdır. Dahası da cari açık dış borca çevrildiği için Türkiye net dış borç ödeyen ülke konumuna gelince, ödenen borç mürettebatının GSYH''ya oranı büyüme oranından yüksek ise net servet kaybedecek ve yoksullaşacaktır.

Türkiye 2020''de brüt dış borcunu azaltarak bu sorunu kısmen yaşadı.

Öte yandan üretim ithal girdiye bağımlı olduğu için ithalat azalır ve cari fazla olursa bu defa büyüme oranı düşüyor. 2019 yılında böyle oldu. O yıl 1,3 milyar dolar cari fazla verdik ve fakat büyüme de sıfıra yakın yüzde 0,9 oldu.

 

CARİ AÇIĞIN GSYH ORANI

 

Kaynak; TÜİK ve MB

 

 

2. Büyüme halka yansımadı. Çünkü siyasi iktidar toplumun geniş kesiminden, partizanlara gelir ve servet transferi yapıyor. Bu gerçeği, Dolar olarak ve potansiyelin çok çok üstünde verilen talep garantili  kamu özel işbirliği yatırımlarında,  Kamu bankalarının ve devlet imkanlarının belirli insanlara, vakıflara ve gruplara, adaletsiz vergi sisteminde yaşıyoruz.

Uygulamada, AKP yöneticileri mi, bürokratlar mı yönetiyor belli değil. Çok lüks ve polis çakarlı arabaları kim kullanıyor, dikkat ettiniz mi?

Özetle 2021 büyümesi topluma değil, yalnızca partizanlara yarayacak.

Yazarın Diğer Yazıları