Aklınıza gelen başka bir konu varsa o konuda da yazıp çizebiliriz aslında, ama ben ne zaman bir klavyenin başında bulsam kendimi; Cumhurbaşkanlığı, hükümet sistemi, adı çözüm olmayan yeni süreç, yeni anayasa hazırlıkları, muhalefetin Cumhurbaşkanı adayı kim olacak sorularından mürekkep bir gündeme ve sonrasında da Ortadoğu’ya ulaşıyorum.
Neresinden başlasanız fark etmiyor sonuç hep aynı yere geliyor. Ya da en azından ben öyle algılıyorum.
Mesela yeni müjde geldi memleketin ekonomisi yüzde 2 büyümüş diye TÜİK dolaylarından, ama sanki, orada bir tuhaflık var gibi geliyor herkese hemen. Bana da öyle geliyor ve o büyüyen yüzde 2 acaba nerede diye bakınıyorum etrafıma hemen.
Doğal olarak benim etrafımda görünmüyorlar ama haberlerde hemen fark ediliyorlar.
Mesela daha dün Suriye, Katar'ın UCC Holding liderliğindeki uluslararası şirketlerden oluşan bir konsorsiyumla, yaklaşık 7 milyar dolar değerinde yabancı yatırımla büyük elektrik üretim projeleri geliştirmek üzere bir mutabakat zaptı imzaladı. UCC, perşembe günü yaptığı açıklamada,
Anlaşma, toplam kapasitesi 4 bin megavat olan dört adet kombine çevrim gaz türbini santralinin yanı sıra, Suriye'nin güneyinde bin megavatlık bir güneş enerjisi santralinin inşasını kapsıyor.
Suriye Enerji Bakanı Muhammed el-Beşir, anlaşmayı Şam'da Suriye Devlet Başkanı Ahmed el-Şara ve ABD'nin Suriye temsilcisi Thomas Barrack'ın huzurunda imzalayarak, "Bu anlaşma, Suriye'nin altyapı kurtarma planında önemli bir adımdır" dedi.
Bu arada haberin görselinde UCC Holding ile beraber yer alan firmalar tanıdık: Cengiz ve Kalyon. Yazının başı ile ne alakası var demeyin hemen. Konu içimizden hangilerinin büyüdüğü değil demeye çalışıyorum. Birileri büyüyorsa belki biz de fark etmeden büyüyoruzdur, demek istiyorum.
Neredeyiz şimdi gündem olarak mesela, hala Ortadoğu da değil mi, ama içinde hemen her şey var, tekmili birden Ortadoğu ve yüzde 2 büyüme.
Bu arada kazanılmış zaferi meyvelerini toplayan bir ülkenin çocukları olarak hala takılmışız o yüzde 2 büyümeye, ya da dolar 40 lira olmuş da falan filan, oysa dolarla maaş almıyoruz çoğumuz demek ki bizi ilgilendiren bir durum yok orada da
Efendim enflasyon, faizler falan demeye ise hiç hazırlanmayın bence, neticede bazı bedeller ödenecek, ve o bedelleri de biz ödeyeceğiz bunun yolu yok, yukarıda adları geçen firmaların bu uğurda nasıl büyük fedakarlıklar ve çabalar gösterdiğini elbette sizin bizim anlamamız mümkün değil, gerek de yok.
Zaten Tom Barrack dahi bu konuda Başkan Trump’ın yatırımları serbest bırakması kararından hemen 1 hafta sonra faaliyete başladıklarını belirterek buradaki büyük başarıyı ve konsensüsü işaret etmiş.
Şimdi nereden çıktı bu kadar kalabalık gündemde diyeceksiniz bu yazı. Haklısınız işte bu yazıdan da ulaşacağımız nokta yine ülkenin gündemi değil mi. İçinde büyüme var, enflasyon biraz az ama istihdam var, faizler ve kur da bence bir hakkın var. Ortadoğu da var, dost ve kardeş ülkelerimiz de var.
Bence son derece kucaklayıcı bir konu oldu gündemi özetlemek açısından her birini ayrı ayrı yazmak zaten hem zor hem de okuyucu açısından yorucu
Burada tek sıkıntı bahsi geçen başarı hikayelerimizin toplumumuza yansımasını engelleyecek olan dış güçler ve içerideki hainler. O sebeple bazı tedbirlerin alınması da kaçınılmaz oluyor elbette. İçeride o dış güçlerle birlikte hareket eden hainleri etkisiz hale getirmek neyse de bu dış güçler hep ekonomimizden vuruyor bizi. O bakımdan firmaların sahipleri ile ilgili falan oluşacak dedikodulara itibar etmeyelim bence.
Bu tarz önemli başarıları ve girişimleri kim yapıyorsa yapsın avuçlarımızın içi patlayıncaya kadar alkışlayalım. Sonrası mı, bak orasını ben de tam bilmiyorum, ama neticede o yüzde 2 büyüyenler biliyordur.
