Son dönemde yaşanan uyuşturucu tartışmalarına farklı bir açıdan yaklaşalım.

200 milyar dolarlık bir pazardan bahsediyoruz.

Ne kadar büyük bir pastanın olduğunu görürsek; çatışmaların, mücadelelerin neden bu kadar şiddetli geçtiğini de az çok anlayabiliriz diye düşünüyorum.

Özellikle yasa dışı yollarla yapılan uyuşturucu ticaretinde söz konusu hayalimizde bile göremeyeceğimiz paralar söz konusu olunca suç çetelerinin, terör örgütlerinin uyuşturucu ile bağlantısının olmamasını beklemek fazla iyi niyet olur.

Son dönemlerde yaşananlar neler getirecek hep beraber göreceğiz.

Önceki yazımda Hatay Gümrük Muhafaza Kaçakçılık ve İstihbarat Müdürlüğü tarafından İskenderun Limanı''nda ele geçirilen 6 milyon 200 bin adet ve 1072 kilogram uyuşturucu hap operasyonu ile ilgili ulaştığım bilgileri yazmıştım.

Söz konusu transit ticareti yapan firma Kırıkhan Vergi Dairesine kayıtlı Altın Atlar adlı firma. Sahibi ise Suriye/Hama uyruklu Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı Haşem Kaddur.

Bu bilgiler burada dursun yeni ulaştığım bilgileri ise aktarayım...

Kolombiya''daki Buenaventura Limanı''nda 9 haziran 2020''de 5 ton kokain ele geçirilmişti. Bu kokainin İzmir Limanı''na geleceği ve alıcısının bir kimya firması olduğu bilgileri basında yer almıştı.

Hatta öyle ki gelecek geminin Binali Yıldırım''ın ailesine ait olacağı bile ortaya atılmıştı. İnanmadığım bu iddiayı yine de kamunun haber alma hakkı adına Yıldırım''ın yakın çevresine sordum. Doğru olmadığını net bir şekilde aktardılar.

Gerçekler ise şöyle...

5 ton kokainin geleceği adres, İzmir Limanı değil Mersin Limanı.

Bu kokainin alıcısı ise Tommy Gıda adlı bir firma. Bu firma 600 bin TL sermaye ile 2018 tarihinde Mersin/Akdeniz''de kurulu bir firma. Firmanın olduğu adrese de gidip kontrol ettim. Çalışan herhangi bir şirket yok. Firmaya adres gösterebilmek için bu şirketi kurmuşlar.

Sahibi ise Suriye uyruklu Naser Tomeh.

Bakın...

Yine Suriye uyruklu biri ve yine uyuşturucu ticareti...

Yaşanan mülteci akınında Avrupa Birliği, Suriye''nin doktorunu, bilim insanını, sanatçısını alırken bize uyuşturucu kaçakçısı kalmış.

Öte yandan söz konusu firma hakkında pek bilgi yok.

Uyuşturucu madde ülkemiz sınırlarına da girmediği için özet beyan başvurusunda da bulunulmamış.

Asıl sorun bu firmalar ve kişiler kimler?

Önde görünenler bu kişiler de arkalarında başka kişiler mi var?

Acaba bu sadece kertenkelenin kuyruğu mudur?

Tam da Sedat Peker tartışmaları üzerine neden bu kadar uyuşturucu yakalanır oldu?

Tüm bunlar ilerleyen zamanlarda yanıt bulacak sorular.

Kafanızda netleşmesi için aşağıda 2019 yılında yakalanan uyuşturucu madde miktar ve türlerinin bir tablosunu da ekliyorum.

Sanırım bu buzdağının sadece görünen bir yüzü...