Türkiye'nin en büyük sorunu cari açık. Yani yurt dışından aldığı ile sattığı birbirini karşılamıyor.

Yurt dışından aldığı sattığından hep fazla.

Böyle olunca da ister istemez sıcak paraya el açmak zorunda kalıyor.

Gerisi son 30 yıldır izlediğimiz hep aynı film.

Sık sık yaşanan döviz krizi, hayat pahalılığı ve işsizlik.

Bu kısır döngünün kırılması için Türkiye'nin daha fazla ihracat yapması lazım.

Yapamıyor mu yapıyor. Hem de daha fazla. Ama döviz geliri çok yükselmiyor.

Çünkü Türkiye katma değeri yüksek ürünler satamıyor.

Bu durumda Türkiye ne yapabilir ki!

Katma değeri yüksek yani kaba bir anlatım ile kiloda hafif fiyatta yüksek ürünler satmalı.

Türkiye her yıl cep telefonuna milyarlarca dolar ödüyor. Onun içindeki programlar için keza yine öyle. Bilgisayar dersen yurt dışına ödediğimiz paranın haddi hesabı yok.

Türkiye'nin 1 yıl boyunca yaptığı ihracatı Amerikalı bir teknoloji firması tek başına yapıyor.

Soru şu: Türkiye niye katma değeri yüksek ürünler üretip satmıyor.

Satamaz! Dahası üretemez. Bu milletin elin Amerikalısından neyi eksik?

Hiç. Fazlamız var eksiğimiz yok. Ama eksik olan ticaret politikası.

Dünya internet ile uçarken, elin 10 yaşındaki çocuğu evinde yaptığı programla milyon dolarlar kazanırken biz halen saçma sapan şeylerle uğraşıyoruz.

Konu tabii ki internet fiyatları ve kalitesi.

BTK, Türkiye'nin teknolojide önünü açmak için hızı sınırlayan adil kullanım kotasını kaldırma kararı aldı. İnternet şirketlerine de 1 yıl gibi oldukça uzun süre verdi.

Yıl iki hafta sonra bitiyor.

Türkiye'nin internet trafiğini kontrol altında tutan TT Net yeni tarifelerini açıkladı.

Türkiye iki gündür adeta şokta!

Dünyada artık 100 mega bitler bile düşük kabul edilirken, özelleştirme faciası TT Net, hızı 4 mega bite düşürüyor. Hem de ücretlerine öyle bir zam yapıyor ki, bu şartlarda Türkiye'de internet kullanıcılarının yarıdan fazlası bu ücreti ödeyemez.

Ortalık toz duman ve ne BTK'dan ne Teknoloji Bakanlığı'ndan ne de başka bir kurumdan ses çıkıyor.

Peki bu kurumlar neden susuyor?

Türkiye'yi teknolojik olarak 20 yıl geriye götüren bir kuruma karşı Türkiye'nin hiç mi yaptırım gücü yok.

Olmaz mı elbette var ama nedense kimse ses çıkartmıyor.

Zaten şu Türk Telekom özelleştirmesine hiç kimsenin aklı ermedi. Kurum garip bir şekilde özelleştirildi ve adamlar parayı alıp gittiler. Olan bize oluyor.

Türkiye gerçekten çok şanssız bir ülke. Yıllarca tüketici haklarından yoksun bırakıldı, bazı şirketler tarafından Türk halkının soyulup soğana çevrilmesine izin verildi.

Yaşı müsait olanlar hatırlayacaktır; bu ülkede otomotiv şirketleri yıllarca koltuklardaki kafa yastığını, paspası, radyoyu bile ekstra aksesuvar olarak sattı.

Buzdolabına 2 yıl garanti veren şirket en önemli aksamı olan motoru kapsam dışında tutuyordu.

Yine televizyonların tüpleri garanti kapsamında değildi.

Daha sayabileceğimiz yüzlerce haksızlık, hep bu millete reva görüldü.

Şimdi de 4 mega bit internete 60 lira ödeme reva görülüyor.

Sorun burada hızın düşmesi ve daha çok para ödenmesi değil.

Türkiye çağın dışına itiliyor. TT Net Türkiye'nin geleceği ile oynuyor.

Dünyanın en düşük hızındaki internetini yine dünyanın en yüksek fiyata satmasına kim neden göz yumuyor.

Bir gün bütün bunlar yazılıp çizilecek ve bu kurumların başında olanlar gelecek nesillerin vicdanında mahkûm olacaktır.