Bilindiği üzere salgın nedeniyle ertelenen dünyadaki liglerin bazıları faaliyetlerini iptal edip mevcut hali ile tescil edilirken, Avusturya Almanya, İtalya gibi ülke federasyonları da liglerini seyircisiz oynatma ve tedbirleri almak kaydı ile liglerini tamamlama şeklinde karar açıklamışlardı.

Bu ülkeler arasında virüsle mücadelede en başarılı sayılan Alman Ligi Bundesliga, 16 Mayıs tarihi itibari ile start aldı. Seyircisiz oynanan maçlarla ligler 27 Haziran'da sonuçlandırılacak. Avusturya Bundesliga'da planlanan ise 2 Haziran tarihinde başlatılıp, haftada iki maç seyircisiz oynanarak 5 Temmuz'da bitirilmesi şeklinde.

Alman amatör liginde takımlar liglerin iptali noktasında hemfikirken, "Bu sezon düşme ve şampiyon olmaksızın üst lige çıkmakta tek maç üzerinden netice alınması" fikri ağırlık kazandı. Avusturya'da 2. lig ve amatör liglerin an itibarıyla halen oynanmaz iken, nihai kararın takımlara danışılarak verileceği ve büyük ihtimalle de oynatılmayacağı şeklinde kuvvet kazanıyordu. Görüldüğü üzere Avusturya ve Alman Futbol Federasyonlarındaki genel kanaat, profesyonel liglerin oynanması alt lig ve amatörlerin oynanmaması noktasında bir hakim tavırdı. Ve bu sakin bir davranış şekliyle kamuoyuna sunuldu.

***

Türkiye'deyse amatörler dahil tüm liglerin tamamlanmasında ısrar edilmesi, hatta bunu Avusturya, Almanya ve Avrupa'nın bazı ülkelerindeki seyircisiz oynama fikrine karşı "imkan olursa temmuzda seyircili de oynayabileceği" vurgusu ve de tüm liglerin tamamlanmasında ısrarı, TFF'nin bir "kafa karışıklığı ve fantezi" içinde olduğunun ispatı idi. Bu kafa karışıklığı karşısında başta Rıza Çalımbay olmak üzere bir çok hoca tedirgin hallerini ortaya koydular. Bizim de köşelerdeki ikazlarımıza rağmen, Türk federasyon yetkililerinin hala yanlışta ısrarı, Türk spor kamuoyunun canını sıktı. Hele hele Avrupa'da bir çok ülkenin "sağlığı ön planda tutarken" bizim federasyonun kararlarındaki "zikzak ve kararsızlık" TFF'nin tüm liglerin devamındaki aceleciliği, kararın "yayıncı kuruluşun menfaati" nedeni ile "can kaygısı ile değil mal kaygısı!" ile olduğunun göstergesi olarak vurgulandı. Bu kanaat maalesef iyice oturunca da süreç iyi yönetilmemiş oldu.