Çanakkale Destan'dır

Birinci Dünya Savaşı'nda Türkiye ile İtilaf Devletleri arasındaki en önemli muharebeler Çanakkale'de gerçekleşti. Düşmanın bu cepheyi açmasının ana nedeni İstanbul'u ele geçirmekti. Böylece diğer yerlerdeki çarpışmaların da sonu gelmiş olacaktı.

Bir yerde de Rusya'ya ikmali sağlamak için en büyük engel ortadan kalkacaktı. Ancak hesap edemedikleri bir şeyler oldu. Nusret Mayın Gemisi'nin kalan 26 mayınını dökerek tıkadığı geçiş yolu büyük zaferin öncüsü oldu. İngilizlerin devasa Irresistable ve Ocean'ı ile Fransızların zırhlıları, Nusret'in mayınlarıyla denizin dibini buldular.

Yine İngilizlerin Inflexible ve Fransızların Gaulois'ı ile Golyat ve Souffren savaş gemileri topçularımızın isabetli atışlarıyla ağır yara aldılar. Savaş dışı kaldılar. Agamemnon da yüzlerce askerlerine mezar oldu.

Kara savaşları

İtilaf donanması, karadan yardımsız Boğaz'ı geçemeyeceğini anladı. İngiliz, Fransız ve ANZAK'lardan oluşan 75 bin kişilik güçle çıkartma harekâtına girişti.

Boğaz'ın bir bölümünü Otto Liman Von Sanders komutasındaki 5. Türk Ordusu savunuyordu. Durum göğüs göğüse dönüşünce ordu ihtiyatı olan 19. Tümen Komutanı Mustafa Kemal Bey inisiyatifi ele alarak müdahale etti. Conkbayırı için tehlike oluşturan ANZAK'lara saldırdı. Bunları kıyıya kadar püskürttü.

57. Alay efsanesi

Bu işlerin kolay olduğu sanılmasın. Hele bir 57. ALAY vardı ki, önde vurulanların yerini arkadan gelenler aldılar. Son ferdine kadar şehit oldular. Benim için her zaman iftihar vesilesi olan Ataninem'in yakınlarıdır. Çanakkale'de görev alanların 4'ü orada 57. Alay Şehitliği'nde yatıyorlar.

Diğer ikisi ağır yaralı olarak getirildikleri İstanbul'da Hakk'a yürüdüler. Halen Tokmaktepe Mezarlığı'nda meftun.

Yokluklara rağmen ordumuza en az üç yıl daha savaşabileceği morali, Çanakkale savaşları sağladı. Daha sonra da İstiklal Mücadelesini veren gücü de buradan elde ettik. Çünkü Türk insanı dünyaya en önemli ordular karşısında dahi geri adım atmayacağını Çanakkale'de ispatladı.

Tüm Çanakkale Şehitlerimizi bir kez daha rahmetle anıyorum. Her 18 Mart'ta olduğu gibi dualarımı yolluyorum.

...

ÖZEL NOT: Yeri geldi bir eğitim kurumumuzu da hatırlatmak istiyorum. DARÜŞŞAFAKA. Ailemin şehitlerinin çocukları burada okutulup, hayata kazandırıldılar. İmkânı olanlar bu kutsal müesseseyi unutmamalıdır.

Bütün Ak Parti yönetimi Hasan Akgün'e karşı!

Büyükçekmece'de müthiş bir mücadele sürüyor. Başkan Hasan Akgün bir tarafta. Diğer yanda ise Ak Parti Genel Başkanı Erdoğan'dan bakanlarına kadar karşı cephede. İBB'nin vekil başkanı Mevlüt Uysal'a kadar diğer iktidar unsurları da mevcut.

Bu takımın "seçim organı" diye bir de propaganda aracı var. İlk sayısından son çıkana kadar hedefte hep Akgün var. Son sayıda önce şaşırdım. Beşiktaş başkanlarından Mehmet Üstünkaya'nın karikatürünün ne iş var diye? "Hasan nereye koşuyor" yazısını fark edince hedeflerinin kim olduğunu çözdüm. Bu defa özel karikatürler çizdirildiğine göre Mevlüt Aydın cephesindeki paniği anladım.

Isıtmalar

2014'ten bu yana tam sekiz kez tekrarlanan yalanların ısıtıldığını fark ettim. Kaleme alanlar da belli; "tetikçi gazeteciler."

Başkan Hasan Akgün'ün söz verip de yapmadığı iddia edilen projeler arasında "sokak hayvanları bakım merkezi"ni görünce şaşkınlık yaşadım. İstanbul'un en modern, en donanımlı ve veterinerlerden yardımcı elemanlara kadar senelerdir hizmet vermekte. Acil durumlarda dahi bir telefonla özel araçlarla yardıma koşuyorlar.

İlçe esnafına baskı yapıldığı iddiası da tam safsata. Son bir yılda fiyatların tutulamaz hâle gelmesinin sorumlusu kim? Akgün mü, yoksa hükûmetin tutarsız icraatları mı?

Daha yeni açıkladılar. Türkiye'deki işsiz sayısı 1 milyon 11 bin artışla 7,5 milyona ulaştı. Bunların arasında yüzde 24,5'la gençler ilk sırada. Çoğu üniversite mezunu. Bunun faturasını da Hasan Akgün'e çıkarmayı unutmuş olmalılar!

Haksız yüklenme

Ak Parti Genel Başkanı Erdoğan'ın Büyükçekmece mitingi ilginçti. Kimine göre 200, en iyimserine göre 450 kişi vardı. Benim tespitime göre en fazla 300 kişi toplanmıştı. Bu müthiş kalabalığın 31 Mart'ta sandıklara nasıl yansıyacağının habercisi mi?

GÜNÜN SÖZÜ

Hattı müdafaa yoktur, sathı müdafaa vardır. O satıh ki, bütün vatandır. Mustafa Kemal

 

Yazarın Diğer Yazıları