​​​​​​​Canlı yayında Atatürk'e hakaret

İsmail Çağlar'ın kafa yapısını az çok biliyorduk. Bu defa "Atatürk karşıtlığını" bağıra bağıra tescilledi. CNNTURK'teki tartışmada bununla da yetinmedi önüne gelene aleni hakaret yağdırdı.

Bir dönemin "ikna odaları" ile başladı Nur Serter ve arkadaşlarını "şerefsizler" diye niteledi. Peşinden de "Hiç olmazsa yaptıklarını savundular" diye ilave etti. Sonunda da olayı Atatürk'e saldırıya kadar götürdü.

Emekli askerî savcı Ahmet Zeki Üçok'un "Ata'ya hakaretini geri al, özür dile" şeklindeki uyarısına da "Yapmıyorum, söylemiyorum, söylemiyorum, söylemiyorum. Hele senin uyarmanla asla yapmam" diye bangır bangır bağırdı. Bu da yetmedi Üçok'a "Keşke sen de çıkıp Nur Serterler gibi dürüstçe itiraf edebilsen" diye hakaretin dozunu artırdı.

Uyarılar

Öncelikle CNNTURK yönetimini ve Demirören Ailesini uyarmak istiyorum. O Atatürk düşmanlarını devamlı ekrana sürmekte amacınız nedir? İşin sonunda kabağın başlarına patlayacağını fark etmiyorlar mı? Eğer Erdoğan Demirören sağ olsaydı bunlara asla izin vermezdi.

Ya RTÜK

Bu tip saldırılarda, ideolojik ayrımlar yapan Radyo Televizyon Üst Kurulu da bir tuhaf. İşine gelmeyenlere karşı "üç maymunu oynamaya daha ne kadar devam edecekler."

Öte yandan, Atatürk'e hakarete varan tartışmadan sonra İsmail Çağlar'ın ağzının payını verme görevinin Metin Özkan'a kalması ilginçti.

Bekliyoruz

Özkan'ın "Atatürk'e hakaret eden ahlaksızlığın daniskasını yapmıştır"ını çok beğendim. Hem de bu sözleri Çağlar'ın yanında otururken sarf etmesi oldukça anlamlıydı.

Sonuç olarak, Çağlar gibi zihniyeti ve ağzı bozuklardan bakalım kim veya kimler hesap soracak.

Böylesi bir programa Akıl Çemberi değil, "Akılsızlık Meydanı" ismi daha çok yakışır. Bu kadar ileri gitmelere müsaade veren Başak Şengül'ü de ayrıca kınıyorum.

Rusya'dan dost olmaz

Hatırlayın Putin'le ilgili uyarılarımı. Bazı saftirikler, ABD'ye kızıp Kremlin'in kucağını işaret etmişlerdi. Son Çar'ın "Ortak Devriye" mizanseniyle niyeti gayet net belli oldu. Son vukuatları YPG ile aramızda koruma kalkanı oluşturmaları. Gözlem kuleleri kurduğumuz alanlarda da Esat güçleriyle birlikte katliam yapıyorlar.

Arada bir başka cinlik yapıp, savaş uçaklarını sokuşturma çabasını hiç ihmal etmiyorlar.

ABD'ye bakıyorsunuz "nato kafa, nato mermer." Türkiye'yi "göçmen deposu" sanıyorlar. Bu da ekonomik anlamda batırışın tezgâhı. EYT'lilere para yok. Suriyelilere çok.

Müderrisoğlu'na

Ambulansların acil vakalarda hastaları şehir hastanelerine götürdüğü iddialarına Okan Müderrisoğlu'nun cevabı ilginçti. "Bu oran yüzde 7. Kim inanır. Zaten bu hastaneler şimdilik pek az kentte."

Ben yakın zamanda başıma gelenleri yazmıştım. Bunu tekrarlamak istiyorum. Müthiş bir bağırsak enfeksiyonuna uğradım. Evime en yakın özel bir sağlık kuruluşuna götürüldüm. Yarım torba -aynen öyle- serum bağlandı. Bozuk çıkan bir elektrokardiyografi çekildi. Toplam üç saat bir sedyede yatırıldım. SGK emeklisi olamama rağmen bağırta bağırta 450 lira istediler.

İlaç faslı

Eczanede yazılan üç ilacın ikisinin parasını -statü böyleymiş- aldılar. Sağlık Bakanı öncelikli, Okan Müderrisoğlu'na da sormak istiyorum. Devletin sağlık hizmetlerine getirdiği bu noktaya ne diyecekler. Eğer bir yakınımın kredi kartı olmasa, rehin tutulacağım kesindi. Bu arada yandaş gazetecilere seslenmek istiyorum; "Biraz da rahmetli Savaş Ay'ın yolundan gitsinler. Bu soygunları yansıtsınlar." Her şey onların tuttuğu aynadaki gibi değil!

İyi gidiyor

TRT Müzik yeni sezonda canlı yayınlara oldukça hızlı giriş yaptı. Harman Yeri'nden Engelsiz Sahne'ye kadar iyi başladılar. Dikkatimi çeken Türk Halk Müziği programlarına öncelik verilmesi. Bu yapımların yöneticilerine bakıyorum hepsinin yüzünde güller açıyor.

Yeni kanal koordinatörü Kenan Bölükbaş'a "devam" diyorum.

GÜNÜN SÖZÜ

Akıllı danışıncaya kadar, deli oğlunu evlendirir. Türk Atasözü

 

Yazarın Diğer Yazıları