Çavuşoğlu'dan, flaş Doğu Akdeniz çağrısı

Çavuşoğlu'dan, flaş Doğu Akdeniz çağrısı
Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Doğu Akdeniz'le ilgili süreç için "Bir zenginlik varsa paylaşalım ve sorunları diplomasi ve siyasi yöntemlerle çözelim, herkes faydalansın diyoruz. Peki Rum kesimi, Yunanistan veya bölgedeki ülkeler böyle mi davrandı, hayır" dedi.

Doğu Akdeniz'deki sorunla ilgili konuyu bilmeyen Avrupalıların, 'Birden siz gemiyi gönderdiniz ve sondaja, sismik araştırmalara başladınız, bakan yardımcınız da sık sık helikoptere biniyor, gemilerin üstüne çıkıyor, orada gövde gösterisi yapıyor, dolayısıyla kriz bundan başladı' dediğini söyleyen Çavuşoğlu, "Oysa öyle değil, sayın cumhurbaşkanımız da vurguladı, bu sorun birden başlamadı. Doğu Akdeniz'de zenginlikler var mı, var. Hidrokarbon zenginlikleri, balıkçılık vs her türlü zenginlik olabilir. Yarın sudan enerji üretme gibi vs. Peki nasıl başladı bu sorun. Biz ne diyoruz her zaman, paylaşalım, herkes faydalansın diyoruz. Peki Rum kesimi, Yunanistan veya bölgedeki ülkeler böyle mi davrandı, hayır." dedi.

SONDAJ ÇALIŞMALARI BAŞLAYINCA KIYAMET KOPTU

Doğu Akdeniz'de Türkiye'nin tüm çağrılarının, 'Doğu Akdeniz'deki zenginlikler herkes tarafından hakça paylaşılsın ve bölge barış, istikrar ve refah bölgesi olsun' diye olduğunu kaydeden Çavuşoğlu, "Ama bu tek taraflı çalışmalar devam etti ve biz de yine 2011'de KKTC ile önce anlaşma imzaladık. KKTC'nin bize ruhsat verdiği alanlarda faaliyetlerimizi devam ettirdik ve yine 2018 yılında kendi gemilerimizle sondaj çalışmalarına başlayınca kıyamet koptu. Şöyle bir hava estirdiler, 'Türkiye bir gün geldi, gemilerini getirdi, sorun başladı.' Oysa öyle değil." dedi.

'AB BU KONUDA OTORİTE DEĞİL'

Bir soru üzerine Avrupa Birliği'nin Doğu Akdeniz'deki konuyla ilgili bir otorite olmadığını belirten Mevlüt Çavuşoğlu, bunu kendilerinin söylemediğini ve siyasi bir ifade olmadığını belirterek, Hırvatistan gibi bazı ülkelerin AB'nin bu konuda bir otorite olmadığı yönünde bir karar verdiğini kaydetti. Çavuşoğlu, şöyle devam etti:

"Burada yetki Uluslararası Adalet Divanı'dır. AB, 'Bunu Uluslararası Adalet Divanı'na niye götürmüyorsunuz' diye bize soruyor. Yani Yunanistan öyle bir kampanya yapıyor ki orada gidip ağlıyor. Oysa biz kendilerine şunu söyleyince şaşırıyorlar, 'Bizim Uluslararası Adalet Divanı'na götürebilmemiz için Yunanistan'la kendi aramızda bir ön anlaşma imzalamamız lazım. Peki Yunanistan bu konularda Uluslararası Adalet Divanı'nın yetkilerini tanıyor mu, hayır tanımıyor. Deniz yetki alanları, hava sahası ve silahsızlandırılmış adaların statüsüyle ilgili konularda Uluslararası Adalet Divanı'nın yetkilerini tanımıyor.' Bunu söyleyince AB de şaşırıyor. Neden, çünkü biliyor ki oraya gidince onların o maksimalist taleplerinin hilafına kararlar çıkacak."