"Cellat"lar aramızda!..

Yalnızca kirli savaş değil, meydanlara yansıyan vahşetler de unutulmadı!..

Suriye'den tüm dünyaya yansıyan dehşet verici manzaraların etkisi henüz geçmedi...

Çünkü internet arşivleri ürkütücü infazların videoları ile dolu... Sosyal medya bunları paylaşmaya devam ediyor...

Önce Irak ve sonra Libya'da rejim yanlısı yüzlerce kişiyi nehirlerin kıyısında, çöldeki kum yığınlarının üzerinde kurşuna dizen ya da topluca kafalarını kesen militanların ürkütücü görüntüleri, "Arap Baharı" adı verilen kanlı tuzağın tüm dünyaya saçtığı korku manzaralarındandı...

Din adına yola çıktıklarını öne süren ve Irak ile Şam'da sözde "İslam Devleti" kuracakları iddiasıyla piyasaya sürülen siyahlar giyinmiş paralı askerler, Orta Doğu'yu karıştırma planında, bölgeyi yalnızlaştırma ve insandan arındırma görevi de üstlenmişlerdi...

Sözde şeriat kurallarını uygulayarak meydanlarda kafa ve kol kesen, "Alevi misin-Sünni misin" sorularının ardından gencecik insanları kurşuna dizen acımasız teröristlerdi onlar...

Önce El Kaide, sonra IŞİD ve benzeri isimler adı altında bölgeyi kan deryasına çeviren dinci militanlar, Suriye, İran, Rusya'nın operasyonları ve Türkiye'nin de son zamanlardaki müdahalesiyle iyice darbe aldılar ve dağılmaya başladılar...

Peki, bitmeyen tehlike özellikle Türkiye'yi nasıl tehdit ediyor?..

Yüzlerce hücre, binlerce militan!..

Irak'ta, El Kaide ya da benzeri isimlerde faaliyet gösterenlerin daha sonra IŞİD adı altında, Suriye'de ortaya çıkmasının ardından dehşet verici infaz manzaraları tüm dünyayı korkuturken, yaşanan sosyo-politik ve ekonomik travmadan en çok Türkiye etkilendi...

Çünkü Suriye'de geçen yıl dört koldan yürütülen operasyonlarda iyice kuşatma altına alınan dinci militanlar bir anda ortadan kayboldular ve sinsi örgütlenmelerle yeraltına çekildiler!!!

Daha doğrusu Suriye sınırındaki ülkelere dağıldı o Selefi militanlar...

Ve tabii ki en çok da Türkiye'ye yerleşerek, sığınmacı kılığında örgütün yerel hücrelerine sızdılar...

Hatta, PKK'ya yönelik 450 kişinin gözaltına alındığı geçen haftaki büyük operasyonu saymazsak; güvenlik güçlerinin kuşatması bakımından darbe alan örgütler içinde, IŞİD ve benzerleri PKK'nın yerini aldılar...

Çünkü son 5 yıl içerisinde yakalanan IŞİD ve El Kaide militanlarının sayısı neredeyse 5 bine ulaştı... Cezaevlerinde en az 1500 kişinin olduğu varsayılıyor...

Tutuksuz yargılanan 10 binden fazla militanın Türkiye'nin dört bir yanında faaliyetlerini sürdürdüğü tahmin ediliyor...

İşte bu militanların bir bölümü Trabzon'dan Antalya'ya, Bursa'dan Urfa'ya, Adıyaman'dan Trakya Bölgesi'ne kadar neredeyse Türkiye'nin her tarafında "il emiri" adı altında faaliyet gösteriyor, örgütlenmelerini sürdürüyor ve bir yandan da daha büyük bir tehdit olarak büyümeye devam ediyorlar...

Ne yazık ki Türkiye'de IŞİD militanlarına rastlanmayan ve örgüte operasyon yapılmayan şehir kalmadı...

Doğu ve Güneydoğu'da gün geçmiyor ki, IŞİD ve El Kaide militanlarına ait silah ve patlayıcılar ele geçirilmesin, yabancılara ait hücre evleri deşifre olmasın...

Özellikle Urfa, yakalanan militan sayısı, ele geçirilen patlayıcı oranı ve engellenen eylemler açısından çok tehlikeli sinyaller veriyor!..

1984-2000 yılları arasında Güneydoğu'yu faili meçhul cinayetlerle kasıp kavuran Türk Hizbullahı'nın yerini alan IŞİD, El Kaide ve türevlerinin bölgedeki örgütlenmesi büyük boyutlara ulaşıyor...

Ancak Esad rejiminin Suriye'deki IŞİD'e baskıları yoğunlaştırması ve Türkiye'nin sınırdaki operasyonları sıklaştırmasından önce yurt içine sızan militanlar içinde çok tehlikelileri de deşifre olmaya başladı...

İşte bu tehdit içerisinde dikkat çeken öylesine önemli örgüt unsurları var ki, adeta "cellatlar aramızda dolaşıyor" dedirtiyorlar...

Yakalanan infazcılar...

Son yıllarda IŞİD içinde bombacı, tankçı, istihbaratçı ve infazcı olarak görev yapmış en az 100 militan Türkiye'nin çeşitli kentlerinde yakalandı... Bir de cellatlar var;

IŞİD'de eğitim veren ve esir aldıkları özgür Suriye ordusu mensuplarının da kafalarını kestiğini itiraf eden Fehet el Sacır adlı militan, 11 Aralık 2017'de Kocaeli'nde yakalandı... Bu şahıs gazetelere "IŞİD'in celladı" olarak yansıdı!..

Kasım 2018 de, Hatay'ın Belen ilçesinde, IŞİD'in "infazcısı" olduğu iddiasıyla gözaltına alınan V.A. adlı örgüt üyesi tutuklandı...

8 Eylül 2019'da, terör örgütü IŞİD'in elebaşı Ebu Bekir El-Bağdadi'nin cellatları listesinde bulunan bir militanı yakalamak için İstanbul'da operasyon yapıldı.

Terörle Mücadele polisleri, Türkiye'ye yasadışı yollardan giriş yaptığı belirlenen ve infaz emirlerini verdiği tespit edilen örgütün sözde İstanbul emiri M.E.B.'yi gözaltına aldı.

19 Eylül 2019'da, IŞİD adına infazlar gerçekleştirdiği belirtilen bir zanlı ise İzmir'de yakalandı...

Aynı günlerde Kayseri'de, Özel Harekat ekiplerinin katılımıyla düzenlenen operasyonda, IŞİD'in silah ve mühimmatlarından sorumlu olduğu saptanan, "Telafer emiri" yakalandı.

Son olarak 17 Şubat 2020'de, "IŞİD komutanı ve infazcısı" olan Y.A.A., Bursa'nın İnegöl ilçesinde gözaltına alındı...

"Abu Taki Alshamy" kod adlı infazcının Deyrizor'a bağlı El Meadin ve El Bukemal bölgelerinde faaliyet gösteren IŞİD'in üst düzey yöneticisi olduğu belirlendi.

Suriye uyruklu militanın, Irak ve Suriye'de, infaz eylemleri sırasındaki görüntüleri sosyal medyada da yayınlanmıştı...

IŞİD infazcısının İnegöl'de bir doğalgaz servis işinde çalışıyor olması ise polisi çok şaşırttı!!!

Militanın Türkiye'ye girişi ve kolaylıkla nasıl iş bulabildiği kuşku uyandırırken, polis bu militanı kamufle eden perde gerisindeki mekanizmayı da çözmeye çalışıyor...

Evet; polisin yakaladığı kamuoyuna "infazcı" diye yansıyan bu militanlar dışında IŞİD içerisinde önemli konumlara gelmiş çok tehlikeli militanların yurt genelinde dolaşıyor olmasından kimse kuşku duymuyor...

Bir IŞİD militanının, 2017'deki yılbaşı gecesi, İstanbul'da Reina adlı eğlence merkezine silahlı baskın düzenleyerek 39 insanı öldürmesi unutulmazken, örgütün çok tehlikeli militanlarının Türkiye'ye nasıl bu kadar rahat sızabildiği ve dolaşabildiği kuşkuları arttırıyor...

Sahi, AKP iktidarı her fırsatta Suriye'deki IŞİD kamplarını dağıttığını duyururken, örgüt militanları Türkiye içerisinde nasıl bu kadar rahatlıkla barınabiliyor?..

Polis, sıklıkla yürütülen operasyonlarda dinci militanlara göz açtırmamaya çalışıyor ama bu kadar infazcının Türkiye içerisinde barınıyor olması gelecek açısından büyük tehdit oluşturuyor!!!

 

dfs-004-001-011.jpg

Yazarın Diğer Yazıları