"AK Parti Genel Başkanı" Tayyip Erdoğan, partisinin Denizli, Mersin, Uşak 7. olağan il kongrelerine canlı bağlantıyla katıldı ve sanki yarın seçim varmış gibi konuştu.

Erdoğan, konuşmasında, "İster görevlerine devam etsinler, ister yeni vazife üstlenmiş olsunlar, tüm teşkilatlarımızdan önemli bir beklentim var. Öznesi insan olan siyasetin icra yeri 83 milyon vatandaşımızın gönlüdür. Önce gönül kazanacağız sonra oy isteyeceğiz. Yapmamız gereken her bir insanımızın kapısını çalmak, derdini dinlemek, beklentisini öğrenmek, yardımcı olunabilecek hususlar varsa gereken irtibatları sağlamak ve böylece kalplerde yer edinmektir." dedi.

***

İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, yurt gezileri yapıyor ve hemen her gün bir şehirde vatandaşlarla bir araya geliyor. CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu da meslek gruplarıyla bir araya geliyor. CHP'nin İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu, "İstanbul'da çalınmadık kapı bırakmayacağız" diyerek parti örgütüne bir "motivasyon" verdi.

Erdoğan da parti mensuplarına "Genel merkezimiz layıkıyla çalışacak ki il teşkilatlarımız şevkle sahaya çıksın. İl teşkilatlarımız vazifelerini layıkıyla yerine getirecek ki ilçelerden mahallelere kadar uzanan o büyük AK Parti ailesinin her bir ferdi, sahayı karış karış dolaşsın. Genel başkanından sandık görevlisine ve üyesine kadar uzanan bu siyaset tarzı, AK Parti'yi iktidara taşımış ve 18 yıldır da iktidarda kalmasını sağlamıştır. Bu çizgiden uzaklaşırsak milletimizle önce gönül bağımızı zayıflatır, ardından sandıktaki desteğimizi kaybederiz" diye hitap etti.

Bu hazırlıklar ve sözler, doğrudan seçim hazırlığıdır. 2023 seçimi değil! Çünkü seçim 2023'e kalırsa, Erdoğan Cumhurbaşkanı adayı olamıyor.

***

Bu arada Erdoğan, gündemi yine "CEHAPE" üzerinden belirlemeye çalışıyor. "Esasen Türkiye'de CHP'ye ait bir siyaset yoktur, hatta CHP diye bir partinin olup olmadığı tartışmalıdır. Buradan soruyorum; acaba CHP kendi hükmi şahsiyeti adına ne yapıyor, hangi politikayı geliştiriyor, hangi projeyi üretiyor, hangi programı savunuyor? Bunların hepsi de cevapsız sorulardır" diyerek kendi sözleriyle çelişkiye düşüyor!

"CHP'nin siyaseti yoksa hatta CHP'nin varlığı bile tartışmalıysa neden her gün 'CEHAPE'yi eleştiriyorsunuz?" sorusunu akla getiriyor.

Gerçi "Şu anda CHP'de tek adamcağız siyaseti işliyor. Türkiye'nin ilk siyasi partisi CHP'yi tek bir adamcağıza ve onun kimin suflesi olduğu bilinmeyen stratejilerine mahkûm ettiler." diye bir ifade de kullandı ama anlaşılıyor ki Erdoğan gölge boksu yapıyor!

Erdoğan, "Hatta işi küresel, ekonomik ve sosyal krizlerden doğal afetlere kadar sebebinde ve sonucunda hiçbir iradelerinin olmayacağı konularda ülkenin başının belaya girmesini dilemeye kadar vardırmışlardır." diyerek, zaman zaman yaptığı gibi gazeteci yorumlarını bile "CEHAPE"ye mal ediyor!

***

Gölge boksu, boksta, karşında rakip varmış gibi dövüşün gerektirdiği bütün hareketleri yapmaktır, yani asıl karşılaşmaya hazırlık çalışmasıdır.

Erdoğan da karşısına CHP'yi değil ama "CEHAPE" diye bütün olumsuzlukları yüklediği bir algıyı almış, ha bire vuruyor!

Vuruyor ama bu taktik CHP tarafından anlaşıldı ki kendisine cevap veren bile olmuyor! 

Gölge boksu, sonuçta antrenmandır ama vücudu kuvvetlendirecek çalışma yapmadan bir işe yaramaz. Burada kastedilen "vücut" AKP'dir ve gördüğüm kadarıyla, işsizlik ve pahalılıktan, ekonomik yıkımdan ve zengine Uludağ'da kayak yapma imkânı veren ama fakiri parka bile çıkarmayan hatta 65 yaş üstü ile 20 yaş altını eve hapseden zihniyetten dolayı parti örgütünde ümitsizlik hâkimdir.