Kılıçdaroğlu'ndan 'bürokratlara çağrı' açıklaması

Kılıçdaroğlu'ndan 'bürokratlara çağrı' açıklaması
CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, bürokratlara yaptığı çağrının ardından gelen tepkilere yanıt verdi.

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, partisinin Meclis grup toplantısında konuştu.

Merkez Bankası Başkanı Şahap Kavcıoğlu''na ziyareti hakkında konuşan Kılıçdaroğlu, "Türkiye''nin iyi yönetilmediğini biliyorsunuz. Kağıt toplayan da manav da kasap da biliyor. Ama bu devlet bizim devletimiz. Devletin kurumlarına sahip çıkmak en çok CHP''ye yakışır. Fiyatlar durmuyor, TL kar gibi eriyor. Sorumlu Merkez Bankası. Siyaset, Merkez Bankası''na müdahale ediyor, sağlıklı ve tutarlı karar almasını engelliyor. Herkes zam bekliyor. Gittik Merkez Bankası''na ''Bankanıza sahip çıkın'' dedik. Sıradan bir banka değildir. Bankanın kendi kültürü, çok iyi yetişmiş kadroları vardır'''' ifadelerini kullandı.

Kılıçdaroğlu''nun konuşmasından satır başları şu şekilde:

Bütün arkadaşlarımın bilmesini isterim. Türkiye''nin bir değişime, dönüşüme ihtiyacı var. Beraber olacağız, birlikte olacağız. Engel çıkarabilirler ama inançla, kararlılıkla yolumuza devam edeceğiz aydınlık, güzel, huzurlu Türkiye''yi yeniden inşa edinceye kadar.

Savunma Sanayi''mizin çok önemli bir ismi Özdemir Bayraktar hayatını kaybetti. Kendisine Allah''tan rahmet diliyorum. Ailesine, sevenlerine baş sağlığı diliyoruz.

Sami Kohen hepimizi dış politikayı büyük ölçüde onun kaleminden analiz ettik. Duayen bir gazeteciydi. Basın camiamıza baş sağlığı diliyorum.

CHP Grubu''ndan bütün Azerbaycan''a sevgi, saygı gönderiyor Bağımsızlık Gününüzü kutluyoruz. Bugün Muhtarlık Günü aynı zamanda onlar sarayın kamu görevlisi değil, milletin kamu görevlisi olacaktır bizim iktidarımızda.

17 Ekim Astsubaylar Günü. Zor koşullarda görev yaptıklarını biliyoruz. Yeri geldiğinde teröre karşı en acımasız mücadeleyi verdiklerini biliyoruz. Üç temel sorunları var. Göreve başlama dereceleri haksızlık içeriyor. 9''a 1''den başlıyor. Bunun giderilmesini istiyorlar. Bunlar gideremediler söz veriyorum milletin iktidarında çözülecek. Tazminat sorunları var, bunun da giderilmesi lazım. Devri iktidarımızda bu üçünün nasıl çözüldüğünü göreceksiniz, söz veriyorum.

8 Haziran 2018''de sayın Erdoğan, Kayseri Komando Tugayı''nda bir iftar yemeği veriyor. Müjde ile başlıyor hayırlı olsun diye bitiyor. Ne müjde var ne hayırlı olsun var. Ben söyleyeyim belki kulağına gider. Kılıçdaroğlu yapmadan belki ben yapayım der, yaptıracağım ona.

Kamuda çalışan 530 bin civarında sözleşmeli personel var. Bunlar diğer memurlar gibi KPSS ile giriyorlar. Aynı iş yerinde beraber çalışıyorlar ama kadrolu memurların sahip oldukları haklara sahip değiller. Bunların da sorunları var.

Merkez bankasının saat gibi çalıştığını göreceksiniz. Göreceksiniz sıcak siyasetin müdahale etmediğini.

Geçmişte AK Parti ve MHP''ye oy vermiş kardeşlerime seslenmek isterim. Sizin tefeci sektöründen haberiniz var mı? Başta Londra''daki tefeciler ve yurt içindekiler onlara dünyanın faizini ödüyorlar. Bu sektör fabrikada üretim yapmaz. Hiçbir riski üstlenmez.

Bu tuzağın içindedir Erdoğan hükümeti. Tefecilere hizmet eden bir siyasi iktidar Türkiye ekonomisini düzeltemez.

2003-2021 Eylül ayı itibariyle bütçeden tefecilere 511 milyar 39 bin dolar. 511 milyar doları tefeci sektörüne aktaranlar bunlar.

AK Parti ve MHP''ye oy veren kardeşlerim diyecekler ki ''Nereden çıkardın 511 milyar doları?'' Hazine''nin internet sitesine girin orada göreceksiniz. Her ay ödenen faiz 2 milyar 271 milyon dolar faiz ödeniyor her ay. Kim ödüyor bu faizleri? Saray mı ödüyor: zinhar. O''nun beslemeleri mi ödüyor? Dolarla iş yapanlar mı ödüyor? Zinhar onlar da ödemiyor?

Hafta sonu bir video paylaştım. Devlet memurlarına görevinizi iyi yapın dedim. Ben söyledim, bremen mızıkacıları harekete geçti. Neymiş ben tehdit ediyormuşum, darbeci zihniyetmiş... Bari usturuplu bir şey söyleyin. Ben, ''Hırsızlığa bulaşmayın, kim talimat veriyorsa ona uymayın'' diyorum. ''Hayır bunu niye söylüyorsun?'' diyorlar. Savcılığa suç duyurusunda bulunacaklarmış, bulunmazsanız namertsiniz.

Sarayın avukatları Cumhuriyet savcılığına suç duyurusunda bulunuyormuş. Erdoğan''a hakaret içeren ifadeler varmış. ''Hırsızlık yapmayın'' diyorum. Demek ki ''Hırsızlık yapın'' desem hakaret içermeyecek.

Bir de sarayın baş memuru var Fuat bey. ''Çalışanlarımızın her kesimini tehdit edenler hakkında'' diyor.
Kimsin sen? Devlet memurları ne zamandan beri senin çalışanların oluyor? Bu lafı kullandığın andan itibaren toplumu bölüyorsun. Devletin memuru devletin işini yapar. Kullandığım her cümlenin mutlaka kanunda bir yeri vardır.

Anadolu''da vakıflar kuruyorlar. Yurt dışında, yurt içinde. Rakamlarını bilmediğimiz paralar aktarılıyor buralara. Siz devlet memurlarının geleceklerini, umutlarını çalıyorsunuz. ''Gel vakfa, torpil yapalım sen direkt yerleş'' diyorlar. Garibanların, yoksulların, hak arayanların temsilcisi bu kardeşiniz olacak.

Gideceksin Erdoğan''ın ailesinin vakfından torpil yapacaksın, devlete yerleşeceksin. Bu yanlış deyince kıyamet kopacak. Bazı bürokratlar ''Emir aldık'' diyebilir. Olmaz, kanun dışındaki emire uymayacaksın.

Yasal ölçülerde çalışan hiç kimseyi tehdit etmek benim haddim değildir. Ama mafyatik ilişkilere girenleri evet onları tehdit ediyorum. Kimsenin hakkını yedirmeyeceğim.

Erdoğan ve ailesinin kurduğu vakıflar 83 milyondan ne kadar para topladı? Devletin hazinesinden bu vakıflara kaç para ödendi bilen var mı yok. Oysa vakıflar bunları kamuoyuna açıklarlar. Biz bilmiyoruz. Erdoğan ailesinin vakıflarının ister devletten, ister vatandaştan ne kadar para topladıklarını bilmiyoruz.

Anayasanın 138. maddesi var. Hiç kimse mahkemelere emir, talimat veremez diyor. Erdoğan ailesinin kurduğu TÜGVA var. Taşınmaz tahsis edilmiş. Belediye bakıyor amaca uygun kullanılmıyor, geri verin diyorlar. Mahkemeye gidiliyor, mahkeme ''amaca uygun kullanmıyorsunuz, belediyeye vereceksiniz'' diyor. Doğal olanı gidip teslim almaktır. Gidiyorsunuz teslim almaya, polisler dizilmiş. Devletin polisine yargı kararına uyulmaması için talimat veriliyor. Böyle bir rezaleti hiç yaşamadık. Sen hangi gücüne kullanarak yargı kararlarını uygulamıyorsun?

Bir cumhurbaşkanının oğlu babasının mevkisini bilerek davranmak zorundadır. Davranışı, hareketleri, konuşması itibariyle örnek olmak zorundadır. Gidip oğlu MEB''in bürokratlarının tamamını toplayıp milli eğitim politikası anlatıyorsa bir sorunumuz var demektir. Kimsin sen? Bu yetkiyi kimden alıyorsun?

Cumhurbaşkanı''nın oğlu mahkeme kararlarını en azından uygular. Ama bu yapılmıyor. Bir Cumhurbaşkanının oğlu torpille devlete atama yapamaz. Peki, Cumhurbaşkanı''nın oğluna ulaşamayanlar ne yapsın? Bir cumhurbaşkanının oğlu torpille adam yerleştiriyorsa o devletin değil sarayın memuru olur."

 

İlgili Haberler