CHP ve MHP'nin geciken tepkisi…

CHP Parti Sözcüsü Faik Öztrak, "Danıştay aldığı iki ayrı kararla, hem okullarda okutulan andımızı, hem de devlet madalyalarından Atatürk kabartmasını kaldırdı. Andımızın ve devlet madalyalarındaki Atatürk kabartmasının kaldırılmasını isteyen kim? Erdoğan şahsım hükümeti...
Hükümetin sıkıntısının sebebini biliyoruz. Atatürk demek, millî şeref, haysiyet ve onur demektir, Türkiye demektir. Atatürk demek, bağımsızlık demektir. Beyhude çabalarla Atatürk'ü bu milletin yüreğinden de zihninden de söküp, atamazsınız. Artık bunu anlayın." dedi. 
CHP'nin bu açıklaması, bahsedilen kararların alınmasından günler sonra ve eleştirilerin kendisine de dönmesi üzerine yapılmıştır. Yani gecikmiştir. CHP, cumhuriyeti kuran parti ise bu tür hassas konularda herkesten önce harekete geçmek durumundadır.
***

Alparslan Türkeş, CKMP'nin adını "Milliyetçi Hareket Partisi" yaptığı gün, partinin program ve felsefesini Türk Milliyetçiliği olarak açıklamıştı. Bu itibarla, MHP de kararlara tepki göstermekte geç kalmıştır. Nitekim Öztrak da "Bu nasıl iş anlamakta zorluk çekiyorum Sayın Bahçeli? İktidar ortağınız daha önce verilmiş olan andımızın okutulması gerektiğini söyleyen kararı iptal ettirmek için Danıştay'a yeniden başvuruyor. Millî Eğitim Bakanlığı Danıştay'a verdiği dilekçede, andımız hakkında, '21. Yüzyılın Türkiye'sinde, 30'lu yılların ritüellerini benimsemek, çağ dışı bir yaklaşımdır.' diyor. Aynı Millî Eğitim Bakanlığı, 'Gerek faşizm, gerekse komünizm öğrenci andı benzeri uygulamaları, sıkça kullanmıştır.' diye ahkâm keserken siz neredeydiniz? Siz, Cumhur İttifakı'ndaki ortağınız bu itiraz dilekçesini verirken ne yapıyordunuz?" diye sordu.
Bahçeli'nin karar çıktıktan sonra Danıştay'ı eleştirdiğini hatırlatan Öztrak, "Şunu herkes bilsin, andımız herhangi bir etnik kökeni dışlamaz, kimseyi ayrıştırmaz." diye bilgi verdi.
***
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli ise kararı "pimi çekilmiş bomba" olarak nitelendirdi ve "Yaklaşık iki yıldır bekletilen bu davanın, bir anda karara bağlanarak servis edilmesi maksatlıdır, marazidir, melun bir hevesin ve hedefin işaretidir. Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu'nun 'Türk'üm' demekten rahatsızlığı hüsran verici bir çarpıklıktır. Nitekim Danıştay skandal bir karara imza atmış, millî gerçeklerle çatışmıştır. Milliyetçi Hareket Partisi, Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu'nun henüz açıklanmamış, fakat bir vasıtayla sızdırılmış kararına şiddetle karşıdır. Danıştay bu yanlıştan dönmeli, Türk milletinin tarihî hasletleriyle, çiğnetilmeyecek emanetleriyle oynamaya teşebbüsten vazgeçmelidir." dedi.
Bu açıklamayla birlikte garip bir durum ortaya çıkıyor: Bahçeli'ye göre bu kararla Danıştay "Türk Milleti'nin tarihî hasletleriyle, çiğnetilmeyecek emanetleriyle oynamaya teşebbüs" etmiştir. Peki ama böyle bir teşebbüste bulunan, yani "Andımız"ı kaldıran, madalyalardan Atatürk'ü çıkaran siyasi kararların asıl sahibi AKP değil midir? Sonuçta Danıştay, AKP iktidarının kararlarına yapılan itirazları reddetmiş oldu. Üstelik üye yapısı AKP iktidarı tarafından değiştirildikten sonra...
Peki bu yanlış karardan dönse bile Danıştay'ın daha sonraki kararlarında, Bahçeli'nin ifadesiyle Türk milletinin hasletleriyle, çiğnetilmeyecek emanetleriyle oynamayacağının bir garantisi var mıdır? Yok ise asıl sebep, yüksek yargı kurullarının dönüştürülmesindeki siyasi tercihler değil midir? Bu siyasi tercihleri yapan AKP iktidarının arkasındaki destekçi de MHP değil midir?
***
Kısacası, çelişkiler yumağı, CHP ve MHP'nin açıklamalarıyla ortadan kalkmış değildir.
Bu durumda her vatandaşa düşen görev, partilerin tutumu ne olursa olsun, her vesileyle ve her ortamda cumhuriyetin kuruluş felsefesine, Türk kimliğine, Atatürk'e, sesini yükselterek sahip çıkmaktır.

Yazarın Diğer Yazıları