CHP’den AKP’ye torba yasa tepkisi

CHP’den AKP’ye torba yasa tepkisi
CHP Plan ve Bütçe Komisyonu Üyesi Kamil Okyay, Sındır, torba yasaya gösterdiği tepkide “Yapılan plansız harcamaların sonucunda önümüze gelmiş ve israfın bugüne kadar yönetimde esas alındığı bir sürecin sonucu olarak önümüze geldi" dedi.

İzmir Milletvekili ve Plan Bütçe Komisyonu Üyesi Prof. Dr. Kamil Okyay Sındır torba yasanın kanunun tümü üzerine yaptığı değerlendirmede; “Bu torba yasa derin krizin ve çaresizliğinizin bir itirafıdır. İktidarın, yurttaşı değil yandaşı, üretimi değil tüketimi ve ithalatı teşvik eden politikalarının bir sonucu önümüze getirilmiştir” dedi.

Sındır, yasanın tüketimi teşvik ettiğini belirterek, “Bu torba yasa aslında Türkiye'de hoyratça yapılan harcamaların bir sonucu olarak önümüze gelmiş bir yasadır. Bu torba yasa Türkiye'de üretimi değil tüketimi ve ithalatı teşvik eden politikaların sonucunda önümüze gelmiş bir torba yasadır. Yapılan plansız harcamaların sonucunda önümüze gelmiş ve israfın bugüne kadar yönetimde esas alındığı bir sürecin sonucu olarak önümüze gelmiş bir torba yasadır. Kamu özel iş birliğinde olduğu gibi, örtülü harcamaların örtüsünü bile kaldırmadan, o sözleşmelerin ne olduğunu bile görmeden, yasal düzenlemeyle onların örtüsü altında birtakım düzenlemelerle önümüze gelmiş bir torba yasa” ifadelerini kullandı.

“BU TORBADA EYT’Lİ, EMEKLİ, ÇİFTÇİ VE ESNAF YOK!”

Getirilen bu yasa teklifi için iktidarı sert bir şekilde eleştiren CHP’li Sındır; “EYT'lilerin Meclisten beklentileri varken, Hükümetin yani siyasal iktidar olan AKP’nin verdiği bir söz olan 3600 ek gösterge sorunu çözülmemişken, emeklinin, işçinin, memurun, ücretlilerin beklentileri karşılanmamışken, çiftçinin, esnafın ve sanayicinin umutlarının hayale dönüştüğü bir torba yasa getirdiniz. Bu torba yasa, krizin ve çaresizliğinizin bir itirafıdır” dedi.

TORBA YASADA NELER VAR?

Teklife göre, şehir içi yolcu taşımacılığı yapan ve hasılatlarının tamamını elektronik ücret toplama sistemiyle elde eden mükelleflerin talep etmeleri halinde gelir ve kurumlar vergisinin hesaplanmasında esas olan kazancın tespitinde yeni yöntem getiriliyor. Gelir ve giderleri karşılaştırma yerine, bu mükelleflerin elde ettiği hasılatın yüzde 10'u kazanç kabul edilerek, gelir ya da kurumlar vergisi oranları uygulanacak.

Kazançları bu şekilde tespit edilenlerin bu faaliyetlerine ilişkin gider veya maliyetleri, vergiye tabi diğer kazanç veya iratlarının tespitinde dikkate alınmayacak. 2 yıl geçmedikçe bu usulden çıkılamayacak.

Bir takvim yılı içinde iki kez ceza kesilen mükellefler, cezanın kesildiği ve takip eden iki takvim yılına ait kazançları için bu hükümlerden yararlanamayacak.

Bu hükümler, kurumlar vergisi mükellefleri hakkında da uygulanacak.

Cumhurbaşkanı, yüzde 10 oranını iki katına kadar artırmaya, yarısına kadar indirmeye, kanuni oranına getirmeye yetkili olacak.

VARLIK BARIŞI UZATILIYOR

Teklif, Varlık Barışı süresini 6 ay uzatıyor.

Yurt dışında bulunan para, altın, döviz, menkul kıymet ve diğer sermaye piyasası araçlarını, 31 Aralık 2019'a kadar Türkiye'deki banka veya aracı kuruma bildiren gerçek ve tüzel kişiler, bunları serbestçe tasarruf edebilecek.

Banka ve aracı kurumlar, kendilerine bildirilen varlıklara ilişkin yüzde 1 oranında hesapladıkları vergiyi, vergi dairesine beyan edecek, aynı sürede ödeyecekler. Bu varlıklar, yurt dışında bulunan banka veya finansal kurumlardan kullanılan, kanuni defterlerde kayıtlı olan kredilerin en geç 31 Aralık 2019'a kadar kapatılmasında kullanılabilecek.

Kanuni defterlerde kayıtlı olan sermaye avanslarının, yurt dışında bulunan para, altın, döviz, menkul kıymet ve diğer sermaye piyasası araçlarının, teklifin yasalaşmasından önce Türkiye'ye getirilerek karşılanmış olması halinde, bu avansların defter kayıtlarından düşülmesi kaydıyla düzenlemeden yararlanılacak.

Defter tutan mükellefler, Türkiye'ye getirilen varlıklarını, dönem kazancının tespitinde dikkate almaksızın işletmelerine dahil edebilecekleri gibi aynı varlıkları vergiye tabi kazancın ve kurumlar için dağıtılabilir kazancın tespitinde dikkate almaksızın işletmelerinden çekebilecekler.

VERGİ İNCELEMESİ YAPILMAYACAK

Vergi dairelerine beyan edilen varlıkların değeri üzerinden yüzde 1 oranında vergi alınacak. Vergi, gider yazılamayacak, başka bir vergiden mahsup edilemeyecek, Türkiye'ye getirilen veya kanuni defterlere kaydedilen varlıkların elden çıkarılmasından doğan zararlar, gelir veya kurumlar vergisi uygulaması bakımından gider veya indirim olarak kabul edilmeyecek.

Bildirilen veya beyan edilen varlıklar nedeniyle vergi incelemesi ve vergi tarhiyatı yapılmayacak.

Bu hükümden yararlanılabilmesi için bildirilen veya beyan edilen tutarlara ilişkin vergi vadesinde ödenecek, varlıklar bildirimin yapıldığı tarihten itibaren 3 ay içinde Türkiye'ye getirilecek veya Türkiye'deki banka ya da aracı kurumlarda açılacak bir hesaba transfer edilecek.

Cumhurbaşkanı, bu düzenlemedeki süreleri, bitim tarihlerinden itibaren 6 aya kadar uzatabilecek.

MERKEZ BANKASI DÜZENLEMELERİ

Teklifle, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankasının temel görev ve yetkilerinde de değişiklik yapılıyor. Bir para politikası aracı olan zorunlu karşılıkların etkinliğini artırmak üzere, bankaların ve Merkez Bankasınca uygun görülecek diğer mali kuruluşların bilanço içi veya dışı uygun görülen kalemlerinde meydana gelen değişikliklerin, sıkça farklılaşan piyasa koşullarına göre zorunlu karşılığa tabi tutulması mümkün hale getiriliyor.

Buna göre Merkez Bankası, zorunlu karşılıkları belirlerken bilanço içi ve dışı unsurları da dikkate alacak.

Banka talepleri gerçek zamanlı ve anlık karşılanacak. Bu taleplerin karşılanması için bankaca kurum ve kuruluşların bilgi işlem sistemlerine erişim sistemleri kurulabilecek.

Bankalar ve elektronik ödeme araçlarını çıkaran kuruluşlar dahil olmak üzere bankaca uygun görülecek diğer mali kuruluşlar, banka nezdinde açılacak hesaplarda "yükümlülükleri esas alınarak" nakden zorunlu karşılık tesis ederken teklifle, "hesaplarda bilanço içi veya bilanço dışı uygun görülen kalemlerini esas alarak" bunu yapacaklar.

Zorunlu karşılığa tabi bilanço içi veya bilanço dışı uygun görülen kalemlerin kapsamı, zorunlu karşılıkların oranı, tesis süresi ve tesis edilen karşılıklara gerektiğinde ödenecek faiz oranı, mevduat veya katılım fonlarından olağanüstü çekilişler ve birleşme, devir, bölünme hallerinde yapılacak işlemler de dahil olmak üzere uygulamaya yönelik her türlü usul ve esas, bankaca belirlenecek.

"Belirtilen bu kuruluşların taahhütlerine karşı bulunduracakları umumi disponibilitenin nitelik ve oranının, gerektiğinde bankaca tespit edileceğine" dair hükümde yer alan "taahhüt" ibaresi de teklifle çıkarılıyor.