Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Selin Sayek Böke ile Sivil Toplum Kuruluşlarından Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Veli Ağbaba, referandum çalışmaları kapsamında Adana’ya geldi. Böke, mart ayı enflasyon rakamının son 8.5 yılın zirvesine ulaşarak 11.29’a çıktığını belirtti.
Referandum çalışmaları kapsamında Adana’ya gelen Böke ile Ağbaba, CHP İl Başkanlığı’nda basın toplantısı düzenledi. Anayasa referandumunda ‘evet’ kampanyası yürütenlere devletin her türlü imkanı sağladığını savunan Ağbaba, ‘hayır’ kampanyası yürütenlerin ise baskılarla karşılaştığını öne sürdü. Irak’ta çoğunlukla Türkmenlerin yaşadığı Kerkük’ün referandumda ‘evet’ kampanyası kapsamında Barzani’ye satıldığını iddia eden Ağbaba, “Türk askerlerinin Ankara ve İstanbul’da Barzani’ye selam durduğunu ‘evet’ kampanyasında görmüşken başka pazarlıklar olduğunu gördük. Barzani, ‘evet’ demenin karşılığında hükümetten Kerkük’ü almıştır. Burada Türkiye Cumhuriyeti hükümetinden cesaret almadan Barzani’nin bir Türk şehri olan Kerkük’e bayrak asması mümkün değildir. ‘Evet’ demenin karşılığında Kerkük satılmıştır. Geçmişte petrol karşılığında nasıl tavizler verilmişse hükümet Barzani ile pazarlık yapmıştır ve Kerkük’ü teslim etmiştir” şeklinde konuştu.
O MUTFAK YANIYOR HERKESİN CEBİ ERİYOR
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Selin Sayek Böke ise istikrar, öngörülebilirlik, iş oluşturan ekonomi ve ödenebilen borçlar için ‘hayır’ denilmesi gerektiğini belirterek ekonomiye ilişkin şu değerlendirmelerde bulundu:
“Enflasyon rakamları açıklandı. Mart ayında yüzde 11.29’a çıktığını öğrendik. Tek kişinin keyfiyle ülke yönetildiği zaman enflasyon çift rakamlara çıkıyor. 103 ay sonra, 2008-2009 krizindeki değerlerine ulaşmış dönemde 8.5 yılın zirvesine ulaşmış. O mutfak yanıyor, herkesin cebi eriyor. Bugün fiili başkanlıkla ortaya çıkan istikrarsızlığa son verecek miyiz yoksa bu karanlığın altında, 80 milyonun işsizlik, enflasyonla boğuştuğu zor günlerin ortağı mı olacağız? Türkiye’nin zorluklarda değil, iyiliklerde ortak olduğu, işsizlikte değil istihdamda ortak olduğu, ödenebilen borçlarda ortak olduğu, istikrarsızlıkta değil istikrarda ortak olduğu yarınlar için herkesin ‘hayır’ oyu vereceğine şüphe duymuyoruz.”
