Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Tuna ile yaptığım söyleşinin son bölümünde yeniden aday olup olmayacağını, CHP'li ilçe belediyeleri ile ilişkilerini, İmrahor bölgesinin imarını, Kanal Ankara ihalesini ve aday olup olmayacağını konuştuk. İşte sorular ve yanıtları:

-Çankaya ve Yenimahalle Belediyeleri CHP'li ki Başkan Alper Taşdelen ile göreve başladığınızda kucaklaştınız değil mi?

Tuna: Şunu belirtmek isterim ki Çankaya Belediyesi'nin sınırları içerisinde iş yapılınca oraya ayrıcalık tanıyormuşuz gibi bir algı yaratılıyor ya da Keçiören'de bir iş yapınca Keçiören Belediyesi'ne ayrıcalık tanıyor muşuz gibi bir algı yaratılması beni üzüyor bu yakışıksız bir yaklaşımdır. Vatandaş Cumhuriyet Halk Partisi'nin adayına beğenip oy verdiği için hata mı yapıyor?

-Soruma net yanıt vermediniz ama?

Tuna: Şu anda Yenimahalle Belediyesi'ne, Çankaya Belediyesi'ne Cumhuriyet Halk Partili bir adayı seçtiler diye vatandaşa biz zulüm mü edeceğiz. Oradaki vatandaşlar da bizim. Kime oy verirse versin biz belediye olarak böyle ideolojik işlere girdiğimiz zaman işin içinden çıkamayız. Yakışık olmaz.  Biz herkese eşit mesafede hizmet götürmeliyiz. Vatandaş senin icraatlarını beğenir sana oy verir, beğenmezse vermez. Vatandaş her şeyin farkındadır.  Yarın seçim olacak göreceğiz. Neticede vatandaşlarımızın feraseti çok yüksektir. Kimin ne iş yaptığını nasıl bir adam olduğunu ne tür icraatlar yaptığını, nasıl davrandığını çok iyi bilir. Ona göre de gider sandıkta oyunu kullanır. Bu duruma da herkes saygı duyar.

-Alper Taşdelen ile kucaklaşmanız eleştirilere neden olmuştu. Yorumları nasıl karşıladınız?

Tuna: Alper Taşdelen bu memleketin evladı değil mi? Alper Taşdelen vatandaşlarımızın seçtiği bir insan değil mi? Ben Çankaya'da yaşayan vatandaşlara saygısızlık edebilir miyim? Başımızın üstünde yeri vardır. Çalışmaları da ortada yaptıkları da ortada biz ona saygı duyarız.

-Kanal Ankara ile ilgili düşünceleriniz nelerdir? Son durumu ile ilgili bilgi verebilir misiniz?

Tuna: O bölge için rekreasyon yapılmasını olumlu olarak görüyorum. Eğer orası parça parça yapımına başlansaydı o zaman müteahitler arasında sıkıntı çıkacaktı. Biz bir bütün olarak ihale yapılmasını istedik. Ben ezbere konuşmayı hiç sevmem. Buranın bir bütün halinde yapılmasının avantajlı olduğunu gördük ve projenin yenilenmesini sağladık…

-Proje bitti mi?

Tuna: Bu arada dış kaynaklı kredi ile yapılması için sıfırdan yapılanma istendi. Bu konu üzerinde çeşitli görüşmeler yaptık. Bu nedenle de beklemek durumundayız. Elimizde hazır proje var. Maksadımız proje yarım kalmasın. Kanal Ankara projesi tek proje haline geldi.

-Kanal Ankara Belediyeye de önemli miktarda konut kazandıracak ve tabii para da kazandıracak. Siz bu projenin yapımı için açık söyler misiniz ne düşünüyorsunuz?

Tuna: Kanal Ankara projesi için oraya böyle bir projenin gerektiğini söylüyorum. Fakat son zamanlarda oluşan piyasadaki sıkıntılardan dolayı uluslararası kredi konusunda şu anda süreç sorunu var. Ama tabii ki bu süreç de kısa sürede aşılacaktır.

-İmrahor vadisinde imarsız alanlar var ki projenin kredisi beklenirken imar planları neden tamamlanmıyor?

Tuna: O bölgede imar planı olmayan yerler var. Onunla ilgili de çalışmalarımız devam ediyor. Bu konu hakkında bazen itirazlar oluyor. O bölgenin gelişmesi için ne yapılması ne gerekiyorsa onu yapacağız.

-Mart 2019'da yapılacak yerel seçim öncesi Kanal Ankara'nın ihalesi yetişir mi?

Tuna: Biz seçimler için değil nesiller için görevler yapıyoruz. Bir işin arkasının düzgün olması gerekiyor. Bir iş yapılırken müteahitin parasını ödeyebilmemiz gerekiyor. İhaleye çıkmak önemli değil buranın bir bütün halinde kredi ile yapılması gerekiyor. Eğer cebimizde paramız olursa her şeyi çok rahat yapabiliriz ve kimseyi mağdur bırakmayız. Eğer ödemeler dört dörtlük olmazsa senin ihalelerine kimse girmez. Ama sonuçta bu proje bölgeye de Ankaralılara da gerekli olan önemli bir projedir ve ben de yapılmasını tabii ki istiyorum.

-Ankara için yeniden aday mısınız?

Tuna: Aday olunmaz aday gösterilir. Aslında doğrusu budur. Aday adayı olabilirsiniz. Çünkü aday adayı olmak başka bir şey, aday olmak başka bir şeydir. Bana verilen görevi en iyi şekilde yapmaya çalışıyorum.  Sayın Cumhurbaşkanımız, partimiz bana hangi görevi layık görürse ben onu en iyi şekilde yapmaya çalışırım.

Ne milletvekilliğinde ne Sincan'daki belediye başkanlığında  ben görev istemedim. Görevler bana verildi. Benim işim bana verilen görevi en iyi şekilde yapmaktır. Bütün partiler seçim çevrelerinde kazanabilecek adayları aday gösterirler.

Önümüzde 6 aylık bir süreç var. Alt geçitlerimizi yeniliyoruz yenilemeye devam edeceğiz. Biz her zaman önümüze bakıyoruz. Biz projelerimizi söylemeyiz. Yaptıktan sonra ortaya çıkıyor. Lafla peynir gemisi yürümez.