Çıkarma gemimizin olmadığı günler...

Türk Silahlı Kuvvetleri'nin envanterinde ne kadar araç, gereç varsa hepsini Suriye sınırına yığdık. Arada içeri girip, şeref turları bile attık. Uçaklarımız da bunlara katıldı. Sadece, bölgede deniz olmadığından gemilerimizi götüremedik. Plan program hazır.

Düğmeye basmak an meselesi. Kıbrıs Harekâtı öncesindeki gibi devamlı aynı şarkıyı söylüyoruz "Bir gece ansızın gelebiliriz." İşte burada takıldığım yerlerden biri "gündüz de gelebiliriz."

Asıl amaçları

Gelelim Pentagon'un ayak oyunlarına. Oluşturduğu PKK kökenli gücü öyle bir hale getirdi ki, hedefi de buydu. Binlerce TIR dolusu silah aktarıldı. Taaa Amerika'dan beton koruyucular bile taşındı. Irak'ı birbirine sokup, hatta babasının malı gibi kullandı.

Son numaraları ise PYD/YPG saflarına birkaç bin Arap'ı dahil etmek oldu. Şimdi de bu maaşlı Arapları Türk Ordusunun karşısına mevzilendirdiler. PKK kökenliler de olası harekât alanının dışına çıkarıldı.

Eski palavralar

İlk gençliğimizde, bolca kovboy filmi izlerdik. Sinemalarda en fazla final bölümünde kıyamet kopardı.

Tam kale düşmek üzereyken trompet sesleri arasında "süvariler gözükürdü." Çoluk çocuk dahil bu sahneler ayakta alkışlanırdı. Hele izlemeyi Balat Millî Sineması'nda yapıyorsanız salon çökecek zannederdiniz. Yıllar yılı bu milletin beynini yıkadılar. Hatta Kore'de onlar için savaştık. Bu konuda tarihî tesadüfün belgeselini çok yakında NTV'de izleyeceğiz. Tabii Ahmet Yeşiltepe'nin bir çalışmasıyla.

Bahçeli de bizim

Sene 2019. Aylardan Ekim. Amerikan Büyükelçiliğinin internet sitesine konan alıntıya bakın; Adamlar, FETÖ'cü hain Ergun Babahan'ın, Devlet Bahçeli'yi yermesine "En güzel mesaj" notu düştüler. Bir türlü akıllarının ermediği, bazı konuların iç meselemiz olduğu. Oysa biz bir şarkıdaki gibiyiz:

"İzmir bizim, Van bizim. Şeref bizim, şan bizim." Yani Yıldırım Gürses'in dizelerini şöyle yorumlarız; "Akşener bizim, Bahçeli bizim."

Tek gemi yoktu

Anlamayacağınız millî meselelerde tek bilek tek yürek oluruz. 1974 yılında benim bulduğum iki slogandan söz edeceğim. Bunları Safa Kılıçlıoğlu'nun siyasi dergisi Meydan'da kapak içi olarak yayınlamıştım:

* Güçlü ordu güçlü devlet.

* Güçlülüğün, göklerdeki üstünlüğünle ölçülür.

Gerçek bu

Bu sloganları yazarken Demirel'in anlattıklarından esinlenmiştim:

"1963'te Kıbrıs'a çıkmaya karar verildi. Mevcut malzemeyi inceledik. İşte o zaman tek bir çıkarma gemimiz olmadığını anladık. Harekâtı iptal ettik ve hemen gemilerin yapımına başladık."

Böylesi dönemden bugünlere gelebilmek önemli. Sade vatandaşın şu anda yapacağı "Allah, Mehmetçiğin yardımcısı olsun" deyip dua etmek.

***

Hafta sonu onların

Dizi tutkunları mutlu. Hangi kanalı çevirseler, mutlaka izleyebildikleri birini buluyorlar. Doğrusu bu konuda uzman değilim. Sıkı bir uyarı almışsam, kimilerini takip ediyorum.

Aynı duyguları O Ses Türkiye için taşımıyorum. İmkânım oldukça kaçırmamaya gayret ederim. Ayrıca, Athena'nın ikizleri dışında özlediğim kimse yok.

Bu defa "bloklama" diye bir şey icat ettiler. Örneğin Hadise, Murat Boz'u blokluyor. Murat Boz da Seda Sayan'la aynı şekilde oynuyor. Birbirlerinin sevinçlerini kursaklarında bırakıyorlar. Anlayacağınız, yeni bir gırgır unsurumuz oluştu.

***

Uyumlu ikili

TRT Spor'da Premier Lig maçlarını anlatıp-yorumlayan ikiliye bayılıyorum. Erdoğan Arıkan-Ömer Üründül, partner haline geldiler.

Arsenal-Bournemouth oyununda da ilginç ve güzel diyaloglar yaşandı. Bir ara Arıkan, Londra takımının golcüsü Adomeyang"Pazarların golcüsü" diye tanımladı ardından ilave etti "bugün atamadı." Üründül "belli olmaz" karşılığını verdi.

Nitekim bu diyalogdan sonra, bu futbolcu iki mutlak golü kaçırdı. Üründül anında Erdoğan'a "gördün mü az daha atıyordu"yu yapıştırdı. Ekran başındakiler olarak bu tip diyalogları beğendiğimizi itiraf etmeliyiz.

***

Ambargom kalktı

Yıllar sonra İBB'den davetiye aldım. Kültür sanat etkinliklerine çağrıya gerçekten sevindim.

Bu ambargonun kalkması için ille de Ekrem İmamoğlu'nun seçimi kazanması mı lazımdı?

Dilerim, Türk Hava Yolları'nın gazetemize uyguladığı ambargo da bir an önce sona ersin.

GÜNÜN SÖZÜ

Uygarlık, uygar insanların yaratılmasıdır. John Ruskin

 

Yazarın Diğer Yazıları