"Çipras'ın Türkiye'ye daveti talihsizliktir"

"Çipras'ın Türkiye'ye daveti talihsizliktir"
Yunanistan Başbakanı Çipras'ın Yunanistan'ın karasularını kademeli olarak 6 milden 12 mile çıkartma planı hakkındaki söylemlerini değerlendiren emekli Büyükelçi Uluçevik, "Ben yaptım derseniz iyi niyetli olmaz" dedi.

Fatih ERBOZ/Ankara

Yunanistan Başbakanı Aleksis Çipras'ın, Yunanistan'ın karasularını kademeli olarak 6 milden 12 mile çıkartma planı için, "haklarını kullanacaklarını" söylemesi, tepki ile karşılandı. Türk- Yunan ilişkileri konusunda uzman emekli büyükelçi Tugay Uluçevik, "Ben yaptım derseniz iyi niyetli olmaz. Ege Denizi'nin özel bir ada olduğu bütün dünyaca kabul edilmiştir. 5 bine yakın ada ve adacık var. Buna rağmen yapmış olursunuz. Bu da; Türkiye'ye reaksiyon göstermede haklılık verir. Uluslararası ilişkilerde iyi niyet her şeyin başında gelir. Türkiye, 1976 yılında bir savaş nedeni sayılacağını uygun bir dille, savaş sözünü kullanmadan TBMM kararıyla gösterdi. Orada 6 milin ötesinde denir. 6 mil bir denge sağlamıştır" dedi. 

Ege Denizi'nde kara sularını 6 milden, 12 mile çıkarma işleminin kolay olmayacağını kaydeden Tugay Uluçevik, şöyle devam etti: 

"Yaptım der, olur, böyle bir delilik yapabilirler. Yunanistan ve ülkelerin büyük çoğunluğu; deniz hukuku sözleşmesini Kıbrıs Rum tarafı ile birlikte imzaladı ve onayladı. Türkiye ise taraf değil. Onlar (imzaladığım bir antlaşmanın hükmü var ve uygularım) demek istiyorlar. Ancak böyle gelişi güzel her yerin 12 mile çıkartmasına izin vermiyor. Ayrıca özel durumları olan sözleşmeden ve iyi niyet vurgulanır. Ben yaptım derseniz iyi niyetli olmaz. Ege Denizi'nin özel bir ada olduğu bütün dünyaca kabul edilmiştir. 5 bine yakın ada ve adacık var. Buna rağmen yapmış olursunuz. Bu da; Türkiye'ye reaksiyon göstermede haklılık verir."

Uluslararası ilişkilerde iyi niyetin her şeyin başında geldiğini dile getiren Tugay Uluçevik, "Türkiye, 1976 yılında bir savaş nedeni sayılacağını uygun bir dille, savaş sözünü kullanmadan, TBMM kararıyla gösterdi. Orada 6 milin ötesinde denir. 6 mil bir denge sağlamıştır. Türkiye Cumhuriyeti, 1964 yılında 6 mile çıkarttı, Yunanistan daha önce yaptı. Bu da bir denge oluşturdu. Yunanistan, şimdi, salt hukuk açısından (ben böyle bir madde var, sözleşmeye taraf olduğum için bu maddeye dayanarak bunu yaptım) diyemez" şeklinde konuştu.  

12 mile cevaz veren maddelerle birlikte, özel durumların da dikkate alınması gerektiğini hükümlerin olduğuna dikkat çeken Emekli Büyükelçi Tugay Uluçevik, şunları anlattı, 

"İyi niyet kaidesi de antlaşmada vurgulanmıştır. (Ben yaptım oldu) diyecek bir şey değildir. Bu kararı alırken, Yunanistan'ın, bazı siyasî ve askerî sonuçlarını da hesap etmesi gerekir. Türkiye'nin son yıllarda yaşadığı bazı sıkıntılı durumları göz önüne alarak yanlış hesap yapmamalarını, yanlış adım atmamalarını temennî ederim. Türkiye, Yunanistan'dan gelecek emr-i vakiye her zaman yanıt verir. İstiklâl Savaşı, Kıbrıs Harekâtı, bunun en güzel örneğidir. Türk milleti, İstiklâl Savaşı'nda cezayı kesmiştir. Kıbrıs'ta da tokadı bir kez daha yemişlerdir." 

Yunanistan'ın Türkiye'yi tehdit ederek iç siyasette puan kazanmaya çalıştığını ifade eden Tugay Uluçevik, geçerli olanın TBMM'nin aldığı karar olduğunu söyledi.  

"O kararın Yunanlılar tarafından iyi okunması gerekir" diyen Tugay Uluçevik, "Hazin olan, Çipras, bu sözleri kendisinin Türkiye'ye davet edildiğini ifade ettiği bir konuşmada söylemektedir. Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından Türkiye'ye davet edildiğini söylemiştir. Bu talihsizliktir. Yunan Başbakanı iyi niyetli olsa, Türkiye ile dostluktan yana olsa, Türkiye'ye davet edildiğini de vurgulayan bir demeçte Türkiye'ye husumet tevcih etmez. Türkiye'ye meydan okur gibi sözler söylemez. Türkiye'nin (savaş sebebi) saydığı bir adımı atmaya Yunanistan'ın hakkı olduğunu ve bu hakkın kullanılacağını beyan eden ve aynı demeçte, alay eder gibi Türkiye'ye davet edildiğini söyleyen bir devlet adamından dostluk ve iyi niyet beklenemez" dedi. 

Türkiye'nin Çipras'ı davet etmekten vazgeçmesi gerektiğini belirten Tugay Uluçevik, "Türkiye ile Yunanistan dost olamaz, dostluklar geçici olmuştur. 1950'lerde NATO'ya girince dost olunduğu sanıldı, Kıbrıs antlaşmaları yapıldı, bu antlaşmalardan 3 sene 4 ay sonra katliam yaptılar adada. Bütün bunları unutmayalım. Yunanistan'a karşı husumet ilân etmeyelim, gerginlikleri tahrik etmeyelim, ama, onları da bize karşı cesaretlendirecek, sanki bizim onlara gücümüz yetmezmiş gibi işleri alttan alacak anlayıştan kaçınmak gerekir" diye konuştu. Tugay Uluçevik sözlerini şöyle tamamladı:

"Onlara ne jest yapsanız karşılıksız kalır. Merhum Özal, Davos ruhu olarak gitti, uyardık, Baba Papandreu ile imzalar atıldı orada, aradan bir sene geçmedi, Papandreu Kıbrıs'ı tahrik etti, müzakereleri kesti. Hiçbir zaman Yunanistan ile antlaşma ilişkilerimiz yürür kanaatine saplanmamalıyız. Sayın Cumhurbaşkanı da Başbakanı ile 20 bakan ile gitti Yunanistan'a sorarım ne oldu? Doğu Akdeniz ve adalar konusundaki anlayışları, her şey ortada. Yunanlılarla dost olunmuyor maalesef. Bu şartlarda da Kıbrıs müzakere süreci olamaz. Bir hafta sonra KKTC'nin 35'inci yılını kutlayacağız. O bayrağı hangi siyasî güç Türkiye'de indirebilir, böyle bir antlaşmaya imza atabilir?" 

İlgili Haberler