Çok endişeliler çünkü...

Çok endişeliler çünkü...
İktidarın, referandum endişesinin gerisinde, ekonominin hiç de parlak olmadığı gerçeği yatıyor. İstiklal Caddesi'nin ardından Bağdat Caddesi'nde de dükkânlar birbiri ardına kapanıyor...

Metropoll'ün araştırması da halkın yüzde 45.8'inin ekonominin kötüye gittiğine inandığını ortaya koydu. "İyiye gidiyor" diyenler yüzde 35.7. Son bir yılda refah düzeylerinin kötüleştiğini söyleyenler yüzde 57.1. Ekonominin kötü yönetildiğini söyleyenler yüzde 54.2. Ekonominin kötüye gidişinden hükümetin politikalarını sorumlu tutanlar yüzde 47.8.

AKP'ye oy verenlerin yüzde 22'si, ekonominin önümüzdeki bir yıl içinde daha da kötüye gidebileceğini düşünüyor. MHP seçmeninin yüzde 78.9'u refah düzeyinin düştüğünü söylüyor, yüzde 80'i kötü yönetildiği kanısında.

"Evet" cephesindeki AKP seçmeninin beşte 1'i, MHP seçmeninin ise onda 8'i hayatından memnun değil, gelecekle ilgili karamsar fikirlere sahip. Ve bunun referandumda, sandığa yansıma olasılığı da çok yüksek.

AKP'nin oyunu arttırdığı seçimler öncesinde ekonominin büyüdüğünü, refahın arttığını hatırlayalım. İşsizliğin tavana vurduğu, gelecek beklentisinin kötüleştiği bir ortamda, AKP seçmeni partisine bir "uyarı" vermek isteyebilir. Çünkü onlar da biliyor ki bu referandum, seçimden farklı. Evet de çıksa, hayır da çıksa iktidar değişmeyecek. İktidarın değişmeyeceğini bilen seçmen, referandumu, partisini uyarmak için kullanabilir. Nitekim referandum ile ilgili araştırmalarda AKP seçmeninin önemli sayılacak bir bölümünün "kararsız" durumda olması da bunu doğruluyor.

 İktidarın, devlet olanaklarıyla eşitsiz bir referandum yarışı sürdürüyor olmasının seçmen nezdinde yaratacağı etkiyi de ihmal etmemek gerek. İktidarın, referandumun sonuçları ile ilgili olarak duyduğu endişenin nedeni bu.

Mehmet Y. Yılmaz Hürriyet

 

 

***

 

Bu bile "Hayır"a yeter

Neredeyse ve mümkün olsa "hayır" kelimesini 16 Nisan gününe kadar Türkçeden çıkaracaklar.

Dün gazetelerde haber vardı. İsmi lazım değil, bir AKP'li belediye daha önceden bastırdığı ve yıllarca duvarlarında panolarda asılı duran "Su israfına HAYIR" afişini toplayıp depoya kaldırmış. Bir başka büyük kentimizin büyük bir ilçesinde cami duvarına ise "EVET" afişi asıldı. Bir diğer kentin bir camisinde ise imam "evet propagandası" ağırlıklı konuşma yaptı.

Belediyeler, camiler, tüm devlet imkanlarının alet edilmesi bile hayır demek için tek başına yeterli!

Necati Doğru Sözcü

 

***

 

Peki  kimin eseri!

------

Esad'ın yerini IŞİD, YPG aldı

Eskiden, eskiden dediğim, birkaç yıl öncesine kadar..

Esad dilimizden düşmüyordu..

Suriye demek Esad demekti.. Esad rejiminin askerlerine karşı direnenlere destek verilmeliydi..

Halep kırmızı çizgimizdi..

Kilis neyse Halep oydu..

***

Zaman geçti.. Suriye'de durum değişti.. Esad'ın yerini başka güçler aldı..

IŞİD demeye başladık.. Veya iktidarın deyişiyle DEAŞ veya DAEŞ ..

PYD/YPG demeye başladık..

***

IŞİD sınır komşumuz oldu.. Bir süre idare ettik ama Gaziantep'te 50 vatandaşımızı havaya uçurunca bardak taştı..

(...) Suriye'nin geleceği için Esad'ın mutlaka gitmesi lazım dediğimiz günlerde YPG'nin adını bilen yoktu..

Şimdi Suriye'nin geleceği için YPG olmamalı diyoruz..

YPG'nin Amerika'nın desteğiyle yerleştiği Menbiç'i vurmaktan söz ediyoruz..

(...) 2011'de yoktular.. Şimdi varlar..

Mehmet Tezkan Milliyet

 

***

saa-001.jpg

KARİKATÜR: LATİF DEMİRCİ HÜRRİYET