Çok yönlü konular

Sayın okurlarım, bugün sizlere hassasiyet gösterdiğimiz bazı değişik konulardaki yanlış uygulamalarımızdan ve üzüntülerimizden söz etmek istiyorum. “Yanlış bilmek, hiç bilmemekten daha zararlıdır” demek istiyorum.
Türk Milliyetçi Hareketi’ni siyasi platformda temsil etmesi gereken MHP’nin her kademesinde görevde bulunarak ter dökmüş Necati Asım Uslu kardeşimi kaybetmenin acısını sizlerle paylaşmak istiyorum.
Ömrümü verdiğim ve hizmetinde görevli olduğum, Beden Eğitimi ve Spor’un boyutlarını çoktan aşıp küresel sermayenin propaganda aracı olarak profesyonel futbolumuzun toplumumuzu ne hale getirdiğinden söz etmek istiyorum.
Bu ayın başında, Türkiye Futbol Federasyon’umuzun beş aylık başkanı Hasan Doğan, Bodrum’da vefat etti. Olay sözlü ve yazılı basınımızın spor ve siyaset bölümlerinde etkili oldu ve günlerce ilgiyle izlendi.
Gazete başlıklarında ve televizyon görüntülerinde “Futbol’un Çok Acı Kaybı” - “Türkiye’yi Sarstı” - “Türkiye’yi Yasa Boğan” olarak değerlendirildi. Acıyı paylaşmak için Tayyip Erdoğan da özel uçağıyla Bodrum’a geldi ve rahmetlinin naaşını THY uçağıyla İstanbul’a gönderdi.
Ömrünü spora veren bir insan olarak ben, rahmetli Hasan Doğan’ı ilk defa Avrupa Futbol Şampiyonası grup maçlarını televizyonda seyrederken gördüm. Sporculuğunu ve spor yöneticiliğini ne duydum ne de biliyorum. Abdullah Gül’le Tayyip Erdoğan’ın yanında otururken ve gol attığımızda da, türbanlı hanımı ile şeref tribününde her defasında kucaklaşırken görmüştüm.
Rahmetli Hasan Doğan’ın, bizlerin bilmediğimiz ticari yönü herhalde çok etkili idi ki, Tayyip Erdoğan’ı ve medyayı bu derece yakından alakadar etti. Hürriyet gazetesi yazarı Yılmaz Özdil tarafından, “Başbakan’ı sevmeyenler tarafından bu kadar sevilen bir başka insan olmamıştır” tespiti yapıldı.
Çünkü Futbol Federasyonu Başkanlığı görevini beş ay değil 15 yıl yapan ve Tayyip’in İstanbul Elektrik İdaresi Spor Kulübü’nde futbol oynadığı dönemde Futbol Federasyonu Başkanımız olan, milli takım kaptanımız, kıymetli büyüğümüz Hasan Polat, aylardır hasta yatağında yatmakta ve hepimiz gibi Tayyip’in ziyaretini beklemektedir. Hasan Doğan kardeşime rahmet, kederli ailesine baş sağlığı dilerim.
Yine aynı günlerde, Türk milliyetçileri Necati Asım Uslu kardeşimizi İstanbul’un Zincirlikuyu Mezarlığı’nda toprağa verdiler. Ben şehir dışında olduğumdan Necati kardeşimin uçmağa vardığını, bir gün sonra Yeniçağ’dan üzülerek öğrenmiştim. 10 yıldır uğraştığı beyin tümörü tedavisine yenik düştü ve Milliyetçi Hareket’in her türlü çabasındaki, yarım asırlık beraberliğimiz sona erdi.
Türk milliyetçilerini siyasi platformda temsil etmesini özlediğimiz MHP’nin daima yanında ve hizmetinde oldu. İstanbul İl Teşkilatı’nda ve Genel Merkez’de görev yaptı. Başbuğ Alparslan Türkeş’in uçmağa varmasından sonraki bunalımlı günlerimizden bir an önce kurtulmamız için gayret sarfeden, sessiz çaba gösterenlerimizdendi. Genel başkan namzetlerinin Devlet Bahçeli lehine feragat ettikleri günlerde ve Kongre’den üç gün önce, Sadi Somuncuoğlu kardeşimizin de beraberliğini temin eden İstanbul’un Florya semtindeki TBMM Evi’ndeki özel toplantımıza beraber gitmiş ve Genel Başkanımız olacak Devlet Bahçeli beye beklentilerimizi bildirmiştik.
Necati Asım Uslu kardeşimizle, her cumartesi günü Türk Dünyası Araştırmaları Vakfı’ndaki Prof. Turan Yazgan Hocamızın öyle yemeklerinde artık buluşamayacağız. Allah rahmet eylesin.
Sayın okurlarım toplumumuzun hassasiyet gösterdiği konularda, siyasi yöneticilerimizin iki yanlış uygulamasını sizlere sunarak, yazıma son veriyorum: AKP hükümetinin kapı bekçiliğini yaptığı Avrupa Birliği’nin, 7 milyon 284 bin euro hibede bulunarak tamamladığı Diyarbakır İstinaf Mahkemesi inşaatı, Hıristiyan kulübünün hediyesi olarak sunuldu. Ve İstanbul’da İSKİ’nın geçen ay düzenlediği iki ihaleye iştirak eden 57 firma, kuruşuna kadar aynı fiyatı teklif etti. Bunlar “çok yönlü konular” dır.
Tanrı Türk’ü Korusun. 

Yazarın Diğer Yazıları