Cumhurbaşkanı Erdoğan açıklamalarda bulundu

Cumhurbaşkanı Erdoğan açıklamalarda bulundu
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Kabine Toplantısı'nın ardından açıklamalarda bulundu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, açıklamalarda bulundu

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan başkanlığında yapılan Cumhurbaşkanlığı Kabine Toplantısı sona erdi.

Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'ndeki toplantı, yaklaşık 2 saat sürerken; Erdoğan, gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

Cumhurbaşkanı'nın açıklamalarından satır başları şu şekilde: 

Son toplantımızın ardından kabinemizin ikinci yılını doldurması vesilesiyle bugün kapsamlı bir icraat değerlendirilmesi yapacağımızı ifade etmiştik. Gündemin yoğunluğu sebebiyle bu değerlendirmeyi önümüzdeki hafta yapmayı kararlaştırdık.

Türkiye koronavirüsle mücadelede dünyaya örnek olan başarılı bir mücadele ortaya koymuştur. Milletimizin tüm ihtiyaçlarını karşılayan bir sistemle süreci yönettik. Ne hastanelerde, ne ilaçlarda ne de güvenlik de zaafiyete ve mağduriyete meydan verdik. Hamdolsun salgının zirvesini geride bıraktık. 

Gelişmiş ülkelerin dahi çaresiz kaldıkları kriz konularının sağlam altyapı ve dikkatli organizasyonumuz sayesinde kolayca üstesinden geliyoruz. Milletimizden ricamız bu güzel tablonun sürmesi, dikkati, kuralları riayeti elden bırakmamasıdır. Baş harflerinden ilhamla tamam diye ifade ettiğimiz temizlik, maske ve mesafenin ötesinde alınabilecek tedbir yoktur. Vaka ve ölüm sayılarının yeniden aşağı yöne girmiş olması sevindiricidir. Biraz daha gayret ve fedakarlıkla bu sayıları safıra yaklaştırmalıyız.

Türkiye küresel başarının karşılığını siyasi ve ekonomik sınıf atlamakla alabilecek konumundadır. Bu fırsatı değerlendirip değerlendirememe kararını 83 milyon hep birlikte vereceğiz. Ekonomide her türlü adımı atıyoruz. Destek paketleri, teşvik ve nakti yardımlarla önümüzdeki döneme herkesi hazırlamanın gayreti içerisindeyiz.

Halen süren kimi kısıtlamaları bir müddet daha ödememiz gereken bedeller olarak görmeliyiz. Salgının seyriyle bunları da en kısa sürede yeniden değerlendireceğiz. Hastalığın bizi yenmesine, esir almasına izin vermedik. Sağlıkla ilgili mecburi sınırlamalar dışında hayatın akışını, ekonominin işleyişini, yatırımları, iç ve dış güvenlik operasyonları planlı bir şekilde sürdürdük.

Birkaç gün önce ülkemizin en yüksek köprüsü olan Botan çayı üzerine inşa edilen en dik köprüsünü ve güzergahındaki yolları hizmete açtık. Terör örgütünün inşa ettirmemek için on yıllardır uğraştığı bu eseri milletimize kazandırmış olmaktan memnuniyet duyuyoruz.

Önümüzde uzunca bir açılış listesi var. Bu açılışları bir kısmını bizzat yerinde bir kısmını telekonferansla gerçekleştireceğiz. Meclis kısa bir ara dışında çalışmalarına devam etti. Meclisimizin yeni yönetimini bu vesile ile tekrar tebrik ediyorum. Geçtiğimiz hafta kabul edilen baro yönetimleriyle ilgili kanun değişiklikleriyle ülkemize ve yargı camiamıza hayırlı olmasını diliyorum.

Özel sektörün çarkları döndürme gayretini takdirle izliyoruz. Tarımda, sanayide, ihracatta yaşanan olumlu gelişmelerden memnuniyet duyuyoruz. Turizm sektörümüzün de en kısa sürede beklediği çıtayı yakalayacağına inanıyorum. Suriye, Kuzey Irak ve Libya'da ortaya koyduğumuz iradenin salgın döneminde kesintisiz sürmesini sağladık. Bu faaliyetlerimizi hedeflerimize ulaşana kadar sürdüreceğiz.

Bölgemizde etkinlik gösteren ülkelerin hepsiyle de diyalog kanallarını açık tutma, yapıcı diplomasiyi işletme gayreti içerisindeyiz. Türkiye'nin dostluğunu kazanmanın değerini bilenler bu mekanizmayı etkin şekilde kullanıyorlar. Israrla husumet besleyenler ise kaybetmeyi sürdürüyor. Türkiye'nin hak, hukuk, adalet, meşruiyet temelinde uzattığı barış ve işbirliği şeklinde uzattığı ele destek vermeye herkesi davet ediyorum.

Yaşadığımız dünyayı sadece belirli bir kesim değil herkes için daha huzurlu, güvenli, müreffeh bir yer haline getirene kadar mücadeleye devam edeceğiz. Adil bir yeni dünya düzeni çağrımızı tekrarlamayı sürdüreceğiz. Türkiye'ye yakışan tavır ne ise bedelini göze alarak sergilemeyi, tarihin milletimize yüklediği bir sorumluluk olduğuna özellikle inanıyoruz.

Son günlerdeki önemli bir gelişme de Ayasofya'nın statüsü konusunda yaşandı. Müzeden camiye döndürülerek vakfiyesindeki amaca uygun şekilde hizmet verecek olması hepimizi sevindirmiştir. Burada bir kez daha Ayasofya'nın kiliseden değil müzeden camiye dönüştürüldüğünün altını çizmek istiyorum.

Harap halde bir ana kubbe olarak teslim alınan Ayasofya külliye, minare, şadırvan, imaret, hamam, sıbyan mektebi, sebil, türbe, muvakkithane, hünkar mahfili ve nice eklemeleriyle tam anlamıyla bize ait bir eser haline dönüştürülmüştür. Ramazan ayında ve bayramlarda Ayasofya şehir hayatının merkezindedir.

Fetihten önceki haliyle tasavvur etmekte ısrar etmenin ardında gaflet yoksa başka şeyler aramak gerekir. Kimlerin duvarlara 'zulüm 1453'de başladı' diye yazanları milletimiz herhalde biliyor. Fethin sorgulanışının bir adım gerisi Söğüt, onun bir adım gerisi Malazgirt, İznik'tir.

Bu milletin tarihine, kültürüne doğrudan saldırmaya çalışanlar sinsice kendilerine yol bulmaya çalışıyorlar. Aradıkları yolların hepsi milletimizin irfanına çarpıp, yerle yeksan olmuştur. Osmanlı'nın Balkanlar ve doğu Avrupa'da bıraktığı gözacı mirasın hoyratça yok oluşlarına ettikleri tek söz duyulmamıştır. Endülüs'ten Kırım'a kadar medeniyetimizin zirvesini teşkil eden eserlerin yıkılışlarına herhangi bir serzenişi vaki değildir.

İstanbul'da 435 kilise var. Bunların bir kısmını devletimizin cebinden ihya ettik, restore ettik. En son Süryanilere ait Bakırköy'deki bir arsanın bizzat temelini ben gittim attım. Balat'ta aynı şekilde demir kilise diye anılan, ortodoks kilisesinin de açılışını Bulgaristan Başbakanı ve çeşitli dinlere mensup, patrik, papazla birlikte bizzat açılışını yaptım.

Bizim farklı dinin mensuplarına, mabetlerine karşı düşmanlığımız, hasımlığımız yok. Tam aksine bizde saygı var. Avrupa ülkelerinde müslümanlara düşen ibadet hane sayısı ile bizim ülkemizde gayrimüslime düşen ibadethane sayısında 4-5 kat fark vardır. Avrupa'daki kilise ve sinagogların önemli bir kısmının da harap vaziyette olduğunu en iyi orada yaşayanlar bilir.

Fatih Sultan Mehmet Han, İstanbul'u fethettiğinde hemen Ayasofya'yı imara başladı. Ondan 250 önce Ayasofya'yı zapteden Haçlı ordusu vahşice yağmalamıştır. Bu dönemde yağmalanan eserler Avrupa'nın bazı yerlerinde hala sergileniyor. Coğrafyamızdaki bin yıllık varlığımızı, İstanbul'daki 600'e yaklaşan hakimiyetimizi bırakmak niyetinde değiliz. Ayasofya başta olmak üzere milletimizin varlığı, birliği, özgürlüğü ile ilgili konularda kararımızı kendimiz veririz. Ayasofya'yı yanlış bir kararla olsa müzeye biz çevirmiştik, yine biz camiye döndürüyoruz.

1934'de kimler müzeye çevirdi? Şimdi de biz aslına rücu ettiriyoruz. Bir yanlışı biz düzeltiyoruz. Olay bu kadar basit. Türkiye'nin istiklal ve istikbal davası her alanda ilelebet devam edecektir. Kadim dönemlerden beri tüm dünyanın gözbebeği bu coğrafyada yaşamayı tercih etmişsek bunun için gereken mücadeleyi vermeyi göze aldık demektir. Sultan Alparslan'dan beri bu mücadeleyi kesintisiz sürdürüyoruz. Tarih kitaplarında Avrupa'nın ortaçağ karanlığından çıkışının sembolü olarak İstanbul'un fethi gösterilir.

Türkiye'de devletin sahibinin de istiklal ve istikbalimizin teminatının da milletimiz olduğunu 15 Temmuz'da bir kez daha gördük. Tankların koruması altında, o gece belediye başkanının evine giden bir ana muhalefet başkanı vardı. Orada kahvesini yudumlarken, Atatürk Havalimanı'nda neler oluyor onu izleyen bir ana muhalefet başkanı vardı. Kendisine 'tankların arasından nasıl gittiniz' deyince 'haberim olsaydı ben de gelirdim' diye cevaplayacak kadar seviye kaybı yaşayan ana muhalefet lideri.

Siyasi hayatımız boyunca milli iradenin üstünlüğüne yaptığımız vurgunun isabeti de 15 Temmuz'da bir kez daha teyid olmuştur. Yarın Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nin önündeki şehitler anıtı ve Meclis'te anma programlarına katılacağız. Şehit ve gazi, gazi yakınlarımızın temsilcileriyle külliyedeki sergi salonunda biraraya geleceğiz. Akşam da millete sesleniş konuşmasıyla yaşadıklarımızı, kayıplarımızı bir kez daha yad etmiş olacağız.

15 Temmuz'u resmi anma günü olarak ilan etmiştir. Ülkemizin her yanındaki etkinliklerle 15 Temmuz'u unutmama ve unutturmama sözümüzü yerine getireceğiz. Kabine toplantımızda yaptığımız istişarelerin ülkemiz ve milletimiz için hayırlara vesile olmasını da diliyorum.

Ayrıntılar geliyor...