Cumhurbaşkanı Erdoğan, Senfoni Orkestrası binası açılışında konuştu

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Senfoni Orkestrası binası açılışında konuştu
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası binası açılışında konuştu.

Erdoğan CSO binası açılışında konuştu

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, yenilenen Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası binasının açılışı nedeniyle açıklamalarda bulundu. Orkestra binasının her türlü ihtiyaca karşılık verecek şekilde inşa edildiğini belirten Erdoğan, "Senfoni Orkestrası binası, her ihtiyaca karşılık verecek şekilde tasarlanmıştır. Binada bulunan büyük ve küçük konser salonları, dünyadaki akustik sistemlere uygunca inşa edilmiştir. Devlet opera, bale, yanı sıra özel kurumlar da bu salondan istifade edecektir. Dünyanın sesi burada toplanarak içimizdeki tüm güzellikler notalara yansıyacaktır" diye konuştu. 

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın açıklamaları şu şekilde:

Şehrin sembollerinden biri olarak modern bir eseri ülkemize kazandırıyoruz. Projede 2023 kişilik konser salonu yer alıyor. 

Bu eseri ülkemize kazandıran mimarından mühendisine kadar herkesi tebrik ediyorum. Merhum Yahya Kemal'e göre bizim devlet kurma ve askerlik dışında dünya uygulamasının fevkinde olan 3 büyük sanatımız var. Yahya Kemal bunu mimari, musiki ve şiir olarak sıralıyor. Tarihimize baktığında mimarinin yanı sıra musikinin de kültürümüzde önemli bir yer tuttuğunu görüyoruz. Ülkemizin musikisi Osmanlı, İslam, Akdeniz, Doğu ve Batı'dan beslenir.  

Müzik türlerimiz arasında olduğu gibi sanatçılar arasında da ayrım asla yapamayız. Ancak ülkemizde pek çok hususta olduğu gibi müzik konusunda da önemli hatalar yapılmıştır. Ne yazık ki jakoben zihniyetten Türk müziği de nasibini almıştır. Bu ülkede müzik inkılabı altında Türk halk müziğinin alaturka denilerek yasaklandığı dönemler yaşanmıştır. 

"BU TOPRAKLARA AİT NE VARSA KUCAKLAMAYA ÇALIŞTIK" 

Halkı baskı ile zorbalıkla dönüştürebileceklerini zannedenler, halkın müzik zevkini de yasaklarla değiştirebileceklerini sanmışlardır. Ne zaman ki ülkemiz bu faşist zihniyetten kurtulmuş, sanat hayatımız da zenginleşmeye başlamıştır. Sanat hayatımızın daha özgün bir karaktere bürünmesinin arkasında yatan sebep budur. Sanat, müzik ve edebiyatta da ülkemiz prangalarından kurtulmuştur. Şairleri, yazarları, sanatçıları arasında ayrım yapan, insanları giydikleri kıyafetlere göre ayıran eski Türkiye manzarasına son verdik. Bu topraklara ait ne varsa ülkemizin kazanımı olarak hepsini kucaklamaya çalıştık.

Ülkemize kazanım sağlayacak her türlü eseri sahiplenmenin çabası içinde olduk. İstanbul'da artık her tarafı lime lime dökülen Atatürk Kültür Merkezi'ni yıkıp, İstanbulumuza layık bir opera binası inşa ediyoruz. Başta bakanım olmak üzere yakından takip ettiğimiz bu eseri de İstanbul'un ve ülkemizin hizmetine sunacağız. Göreve geldiğimiz ülkemizdeki kültür merkezi sayısı 42 iken, 116'ya çıkardık. Devlet tiyatrolarındaki sahne sayısını da 23'ten, 77'e çıkardık.