Cumhurbaşkanı Erdoğan katıldığı canlı yayında açıkladı: 5 Şehir Hastanesi daha yapılacak

Cumhurbaşkanı Erdoğan katıldığı canlı yayında açıkladı: 5 Şehir Hastanesi daha yapılacak
Cumhurbaşkanı Erdoğan, TRT'de açıklamalarda bulundu.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan Türkiye'nin koronavirüsle mücadelesinde geldiği noktadan, Suriye ve Libya'daki gelişmeler, terörle mücadeleden iç politikaya değin bir dizi konuda gazetecilerin sorularını yanıtladı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın açıklamalarından satır başları şu şekilde: 

"Böyle bir salgın hakikaten sadece Türkiye'yi değil tüm dünyayı etkiledi. Bunun birçok yönlü dünya ülkeleri arasında meydana getirdiği zararlar var. Başta Amerika olmak üzere Rusya, Çin hepsi çok büyük zararlar gördüler. İşsizlikte Amerika'da 45 milyon civarında işsizlikten bahsediliyor. Bunlar sıradan olaylar değil. Hamdolsun kendi durumumuza baktığımızda Türkiye dünyada bir numara. Bütün yaptığımız yatırımlara rağmen, terörle mücadeleyi kesmedik. Aynı şekilde salgınla mücadelede de şu ana kadar 102 ülkeye, büyük kısmı hibe olmak üzere yardımlar gönderdik. 

"HASTANEMİZDEKİ EKİP ÇOK GÜÇLÜ"

Şu anda Başakşehir Çam ve Sakura Şehir Hastanesi'ni hamdolsun yap işlet devretle bitirdik. Bütün donanımıyla en ileri teknolojiyi bu hastanede görebilirsiniz. Tomografisinden MR'ına varıncaya kadar bütün konularda. Bazı eksikler var. İnşallah bütün çevredeki peyzaj alanlarıyla ilgili çalışmalar devam ediyor. Ağaçlandırma çalışmaları devam ediyor. Sakura ağacı 15 gün ömrü olan bir ağaç. Yeşilini hiç atmıyor. Onu da biz çamla telafi ediyoruz. Çam ise 4 mevsim malum. Sağlık Bakanlığımız da buradaki özellikle doktor, hemşire, sağlık memurları bu konuda çok güçlü bir ekiple burayı donanım altına aldı. 

Yeşilköy'ün belli bir bölümünü kalktık 45 günde yapma sözü verdik. Biz burayı 1800 oda yapalım dedik. Sağolsun yüklenici firma sözü verdi. Dedi ki, 2 hastaneden bir tanesini ben üstleneceğim dedi. Bir tanesini de o üstlendi. Diğerini de Sancaktepe'de yaptık. Orası da askeri havaalanıydı. Oranın yanına 1800 odalı yaptık. Biz burada bir şehir hastanesi yapacaktık. Burada 1800 odalı acil durum hastanesini yaptık. 16'şar ameliyathane var. Diyalizler vesaire hepsi. İstenildiğinde bu odalar yoğun bakıma dönüştürülüyor.

"MURAT DİLMENER DUAYEN BİR HOCA"

Murat Dilmener Çapa'da duayen bir hoca. Koronadan ölmesi farklılık arzediyor. Bu adımı atmak suretiyle de gönlümüz çok huzurlu. Talebeleri telefon üstüne telefonlar ediyor bize. Gösterdiğiniz kadirşinaslıktan ötürü teşekkür ediyoruz dediler. Okmeydanı'nda yaptığımız şehir hastanesine de Cemil Hoca'nın adını verdik. Cemil Taşçıoğlu aynı zamanda benim hemşehrim. Baba dostu öyle bir özelliği var. Bilmiyordum, sonradan öğrendim. Bu da Çapa'dan olumlu sesler getirdi. Arnavutköy, Hadımköy'e İsmail Niyazi Kurtulmuş amcamızın adını verdik. Numan Kurtulmuş'un babası, oraya da onun adını verdik. Bütün bunlar sağlık turizminde bir patlama meydana getirecek. Uçak iniyor 5 dakikada orada. Tedavi bitince ailesiyle beraber hava ambulansıyla gelmişse o şekilde ayrılacak. Bir tarafta Sabiha Gökçen öbür tarafta mâlum İstanbul Havalimanı var. Şu anda yurtdışından hastalar gelmeye başladı. En kısa zamanda hızlandıracak bu işi.

Maalesef İstanbul Büyükşehir Belediyesi bizde olduğu zaman bu yolları belediyemiz yapacaktı. Şu anda belediye mâlum zihniyete kaptırılınca bunlar 'bizim paramız yok yapamayız' dedi. Allah'tan ki işbaşındayız. Ulaştırma Bakanımız sağolsun kısa zamanda yolları bitirdi. Şimdi bir de oraya metroyu yapıyoruz. Bakanlığımız onu da bitirecek. O da bitince hastaneye geliş gidişler çok daha rahat olacak. İstanbul'a bu yakışırdı. 

TEK ÇARE: MASKE, MESAFE VE TEMİZLİK

Sevgili halkıma hitap ediyorum. Aman ne olur, ihmal etmeyin. Bir kere maskeyi ihmal etmeyin. İki mesafe. 1,5 metre kesinlikle bu mesafeyi koruyalım. Üç temizlik. Elimizi bir yere sürdük, hemen elimizi yıkayalım. Dezenfekte olalım. Yapalım ki, başımıza iş almayalım. Eğer buradaki tedbirlerimiz yerli yerince hakikaten ele alınırsa ben inanıyorum ki, kısa zamanda 65 yaşındaki kardeşlerim, ağabeylerim bu işten zarar görmeyecektir. 18 yaş altı onları da birleştirdik. İki bölümde değerlendiriyorduk. Orada da gençlerimiz de 'Ben gencim nasıl olsa bana bir şey olmaz' demesin. Bu hafta sonu maalesef piknik alanlarında, yol kenarlarında, askere gidenler filan yaptıkları işler, doğru şeyler değil. Sen meydana gelen bir olayda bu işi telafi edemezsin. Bu virüs farklı bir virüs. Tek çare Bilim Kurulu hocalarımızın söyledikleri maske, mesafe, temizlik.

"ÜNİVERSİTESİ OLMAYAN ŞEHRİMİZ KALMADI"

Bugünün rakamlarına baktığımızda 989'a düştü. Vefat 18'e kadar inmişti, bu defa 19, fena sayılmaz. Yoğun bakımda 625. Burası artık daha da aşağı insin istiyoruz. Entübe 261 burayı da aşağıda görmek istiyoruz. Bugün iyileşenlerin sayısı güzel. Olumlu bir sinyal. Test 39 bin 361 bayağı yüksek. Ben daha çok vefata da bakıyorum. Ne kadar sıfırlarsak çok daha tabii mutlu olacağız. Gelişmeler bu noktada fena değil. Şu anda dünyada 11. sıradayız. Sayın Trump'a bu rakamları verince 'Ooo' dedi. Biz siyasette yola çıktığımızda Türkiye'yi dört temel taş üzerinde yükselteceğiz demiştik: Eğitim, sağlık, adalet, emniyet demiştik. Bu dört temel taşın üzerine ulaşımı, tarımı, dış politikayı ilave ettik. Üniversitesi olmayan ilimiz kalmadı. 81 ilin 81'inde üniversitemiz var.

"AVRUPA'DA AMERİKA'DA ÜCRETSİZ İLAÇ ALABİLİR MİSİNİZ?"

Avrupa'da, Amerika'da ücretsiz ilaç alabilir misiniz? Bay Kemal zamanında hastanelerin alt katında eczaneler vardı, ilacı bulamıyordunuz. Biz bunu kaldırdık, dedik ki istediğiniz eczaneden ilacını alırsın. Rahat bir şekilde eczaneden ilaçlarını insanlarımız alabiliyor. İnsanlar ölüyor torbalar içerisinde bir yana koydular. Ülkenin adını vermeyelim şimdi. Fransa'yı dinlediğinizde havasından geçilmiyor. Tablo ortada. 100 kişiden 18'i Fransa'da hayatını kaybetmiştir. Hamdolsun biz de çok farklı seyretti. Hala da böyle seyrediyor. Biz vatandaşlarımızda herhangi bir ayrımı yapmıyoruz. Bundan sonra da böyle yapmaya devam edeceğiz."  

"KIRBEŞ DOKTOR BU YAVRULARIMIZIN AMELİYATINA GİRDİ"

İki tane tersten yapışık yavru. Yaşları 2,5. Türkiye'de bunu kimlere gösterdiysek bir netice alamadık. Dediler ki, 'Bu ameliyatı İngiltere'de Keşmirli bir doktor yaptı'. Doktor arkadaşlarım resimleri çektiler gönderdiler. Biz bu iki yavrumuzu Antalyalı, bunları İngiltere'ye gönderdik. Doktor Keşmirli. Bizden de iki doktor gönderdik. Doktor Celani adı. Bizim iki doktor da ameliyatı girdiler. Kırk iki kişilik ekiple ameliyat gerçekleşti. Hamdolsun bu yavrularımız şu anda başarılı geçen ameliyattan sonra oradaki belli bir süreyi doldurdular. Belki bir ay, belki 15 gün sonra Türkiye'ye dönüş olacak.

"KEŞMİRLİ DOKTOR İLE TÜRK ARMATÖR ÜSTLENDİ"

İyi niyetimizle adımı attık. Orada bir Türk armatör, bir de Keşmirli 'Bedeli ne ise biz ödeyeceğiz' dediler. Bu bedeli üstlendiler. Öyle olsa da olmasa da biz bu işi üstlenmiştik, yapacaktık. Bu yavruların ameliyatı böylece gerçekleşmiş oldu. Türkiye Cumhuriyeti'nin devleti bu. Bütün vatandaşlarına genç yaşlı sahip çıkmak için elinden geleni yapıyor. 

"5 ŞEHİR HASTANESİ DAHA YAPACAĞIZ"

"Orada gördüğünüz gibi Elazığ depreminde Fethi Sekin hastanesi olmamış olsaydı, o şehir hastanesi biz orada adeta depremin altında kalırdık. Ama o gün en ufak sıkıntı yaşamadan bütün yaralıları bu hastanemize taşıdık. Bunlar zaten yaşanır, konuşulmaz. Manisa, Kayseri, Eskişehir şehir hastaneleriyle donatılmış yerler. Yıl sonuna kadar 5 şehir hastanesi daha yapacağız. Hedefimiz 30 büyükşehirin 30'una da bu şehir hastanelerini inşallah yapacağız. Ana muhalefetin başındaki zat 'Bunun hesabını ver' diyor. Bunun hesabını vermekten anlamazsın. Yapılan şey ortada, devletin cebinden 1 kuruş çıkmadan bu hastaneler yapılıyor. Tek şey işleticiyle devletin arasındaki protokoldür." 

"CEMİL TAŞÇIOĞLU İLE BABALARIMIZ DOSTTU" 

 "Cemil Taşçıoğlu benim hemşehrim. Babalar, baba dostu. Tabi ben bunu sonradan öğrendim" 

"HEMŞİREMİZ YAVRUSUNU GÖREMEDEN VEAT ETTİ"

Çam ve Sakura Hastanesi'nin finansörü Japonya. Japon Başbakan'la açılışını birlikte yaptık. Buna benzeyen örnekleri çok yapacağız. Şimdi yavruların ismi geldi, Derman ve Yiğit. Çarşamba günü inşallah geliyorlar. Bu arada kaybettiklerimiz için Allah rahmet eylesin. Bir hemşiremiz yavrusunu göremeden vefat etti. Allah rahmet eylesin. Balkondan istiklal marşı çağrısı yaptık. Ben de eşimle birlikte balkondan istiklal marşı okuduk. İnşallah telafi eder aslımıza döner, çalışmalarımıza devam ederiz.

"ARKADAŞLARIMIZIN TEKLİFİYLE O İSMİ VERDİK"

Yatırımların durması gibi bir şey bizim kitabımızda yazmıyor, yazmayacak. İnşallah bu yıl sonuna kadar 15 kadar daha baraj açılışı yapacağız. Bunlar açılışı yapılacak olanlar. Temelini atacağımız barajlar var. Ilısu'dan yıllık gelirimiz 1,5 milyar olacak. Gerek tabii burada sulama, gerekse enerji bu noktada özellikleri olan bir yer. Malum ülkemizde bir numara, dünyada iki numara. Aynı şekilde Ilısu çok çok önemli. Hakkını teslim edelim. Temelini Veysel Eroğlu hocamızla beraber atmıştık. Arkadaşlarımızın teklifi üzerine Ilısu Barajı'nın adını Veysel Eroğlu verdik.

"BUNLAR OLMASAYDI MÜCADELEDE BAŞARILI OLAMAZDIK"

Halk siyasetten hizmet bekler. Bu hizmeti yapmayı mecburuz biz. Savunma sanayiinde çok ciddi bir sıçramanın içerisindeyiz. Mesela SİHA'lar, İHA'lar, şimdi Akıncı geliyor. Bunlar olmamış olsaydı terörle mücadelede beklenen mücadeleyi elde edemezdik. SİHA'larla başarıyı elde ettik, İHA'larla koordinatları belirledik F-16'lar indi vurdu. Bir de şimdi aşı ve ilaç çalışması yapıyoruz. İnşallah burada sağlık vadisi kuruyoruz. Sağlık Bakanlığımız ODTÜ'nün çevresinde onun da çalışmasını yapıyor. Aşı ilaç da dışa bağımlılığı bitirmemiz gerekiyor.

"EN MODERN VE NİTELİKLİ SAĞLIK YATIRIMLARI"

Çalışmalar daha çok kök hücre, gen tedavisi, uzaktan teşhise ilişkin gibi alanlarda araştırma geliştirme yatırımlarımıza önem veriyoruz. İnşallah Türkiye'yi en modern ve nitelikli sağlık yatırımlarına getireceğiz. Biz 5 milyon 500 bin kişiye 1000'er lira o sıkıntılı dönemde destek verdik. Buna bile muhalefet ne verdiniz ki diyor. Bunun dışında bir çalışmamız daha var. Sosyal Dayanışma Vakfı bu tür garip gurebaya, fakir fukaraya Aile Dayanışma Sosyal Bakanlığımıza bağlı, dar gelirlilere maaş veriyor. O ayrı konu. Buna karıştırmıyoruz.