Cumhurbaşkanı ve sorumsuzluk

16 Nisan referandumu ile kabul edilen 24 Haziran seçimleri ile yürürlüğe giren yeni Anayasa'da Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan yürütmenin başı oldu.

 

Başbakan kalktı, tüm yetkileri Cumhurbaşkanı'na devir oldu.

 

Yeni rejim ile devleti var eden yasama, yürütme ve yargı tek kişide toplandı.

 

-              Yürütme: Recep Tayyip Erdoğan'ın yetkisindedir.

 

-              Yasama: MHP desteği ile Recep Tayyip Erdoğan'ın yetkisindedir.

 

-              Yargı: Anayasa Mahkemesi ile Hâkimler ve Savcılar Kurulu'nun tüm üyelerinin seçimi Recep Tayyip Erdoğan'ın yetkisindedir.

 

Devlet tek kişiye teslim edildi tamam da sorumluluğu nelerdir?

 

Yetki ve sorumluluk ayrılmaz ikili olduğuna göre Cumhurbaşkanı'nın siyasi ve hukuki sorumlulukları var mıdır?

 

İcraatları nasıl denetlenecek, gerektiğinde hukuken ve siyaseten nasıl hesap sorulacaktır?

 

Yeni Anayasa'da Cumhurbaşkanı'nın siyasal sorumluluğuna ilişkin bir düzenlemeye yer verilmemiştir.

 

Siyaseten sorumsuzdur.

 

Çünkü Anayasa'nın 87. maddesinden Meclis'in denetleme yetkisini kapsayan 98. ve 99. maddelerinden "gensoru" 110. maddesinden de "güvenoyu" çıkarılarak, Cumhurbaşkanı siyaseten "sorumsuz" kılınmıştır.

 

Tek sorumluluk Anayasanın 117. Maddesinde vardır.

 

O da "milli güvenliğin sağlanmasından ve silahlı kuvvetlerin yurt savunmasına hazırlanmasından" Cumhurbaşkanı'nın Meclis'e karşı sorumlu olduğu hükmü vardır.

 

Ancak bu sorumluluğun denetimi de yaptırımı da yoktur.

 

Özetle Cumhurbaşkanı Meclis'e karşı siyaseten sorumsuzdur.

 

Hukuki sorumluluk

 

Anayasa'nın 105. maddesinin yeni hükmüne göre, Cumhurbaşkanı, "bir suç işlediği iddiasıyla" Türkiye Büyük Millet Meclisi tarafından soruşturulup, Yüce Divan'a sevk edilebilir.

Eski Anayasa'da Cumhurbaşkanı'nın cezai sorumluluğu yalnızca "vatana ihanet" ile sınırlı iken, yeni düzenlemede "her türlü suç" cezai sorumluluk kapsamına alındı.

 

Bir örnek vermek gerekirse muhalefet, "Döviz kurlarındaki artışı" gerekçe gösterip

Cumhurbaşkanı hakkında soruşturma açılmasını en az 301 milletvekilinin imzalaması ile isterse;

 

-              Soruşturma açılabilmesi için en az 360,

 

-              Yüce Divan'a sevk edilebilmesi için de en az 400 oya gereksinim vardır.

 

24 Haziran sonrası Meclis'teki sandalye dağılımına bakacak olursak:

 

-              AKP: 290

 

-              CHP: 144

 

-              HDP: 67

 

-              MHP: 49

 

-              İYİ PARTİ: 42

 

-              SAADET: 2

 

-              DP: 1

 

-              BBP: 1

 

AKP + MHP + BBP = 340

 

MUHALEFET = 256

 

Toplam 596 milletvekili olan 27. Dönem Meclis'ten görüldüğü gibi Cumhurbaşkanı hakkında bir karar imkanı yoktur.

 

Diyelim ki Meclis'te "yargılansın" kararı çıksa bile, yargılanacağı yer Yüce Divan yani atanmasını yaptığı üyelerin bulunduğu Anayasa Mahkemesi'dir.

 

Özetlemek gerekirse, Recep Tayyip Erdoğan Cumhurbaşkanı olarak tüm icraatlarında siyaseten de hukuken de sorumsuzdur.

Yazarın Diğer Yazıları