Cumhuriyete el uzatacak olanlar hangi makamda olursa olsun…

Bugün, Mustafa Kemal Atatürk'ün "en büyük eserim" dediği Cumhuriyetimizin 96'ncı yıldönümü. Peki, Atatürk'ün onca eserinin içinde "en büyüğü" olarak nitelediği bu Cumhuriyet ne demek?
Dar ve teknik tanımıyla Cumhuriyet.
Devlet başkanının seçimle ve belli bir süre için belirlendiği yönetim biçimi demek.
Peki bu tanım yeterli mi?
Seçmen iradesine zor kullanma yoluyla yön verilen diktatörlük rejimlerini, devlet başkanının seçimle belirlendiği eski baskıcı sosyalist rejimleri Cumhuriyet mi kabul edeceğiz?
Demokrasi olmadan Cumhuriyet var olabilir mi?
O zaman geniş tanımıyla;
Nedir cumhuriyet?
Egemenliğin, Birden Fazla iradeye bağlı olduğu yönetim biçimidir.
İşte, Cumhuriyet ve demokrasinin yolları bu tanımda kesişiyor. Bizim arzu ettiğimiz Cumhuriyet yönetimi de bu geniş tanımda vuku buluyor.
Bugün gelişmiş uygarlıklardaki demokrasi, cumhuriyetin bu geniş tanımının ürünüdür.
Peki bu geniş tanımıyla Cumhuriyeti haiz olabilmek için ne gerekiyor?
Bu sorunun cevabını da Atamızın yaptığı Cumhuriyet tanımında bulabiliriz aslında.
Atatürk "Cumhuriyet, fazilettir, erdemdir" demişti.
Dolayısıyla, Cumhuriyeti korumak için de faziletli, erdemli yöneticiler gerekiyor.
Cumhuriyet, kolay kurulmadı. Bu değer, kolay kazanılmadı.
Canından başka verecek bir şeyi olmayanların Kurtuluş Savaşı'nda gösterdiği eşsiz cesaret ve kararlılık sayesinde kuruldu Cumhuriyet.
Yokluk içinde bir şeyler yapmaya çabalayan, ülkemizin kalkınması için canını dişine takan öğretmenlerimiz, doktorlarımız, çiftçilerimiz sayesinde kuruldu.
Atatürk sayesinde, onun ileri görüşlülüğü, bilgisi ve cesaretiyle sürdürdüğü liderliğiyle hareket eden, onun yanında olan adsız kahramanlar sayesinde kazanıldı.
Şimdi tüm bu kahramanların, emperyalist güçlere karşı elde ettiği en büyük başarı olan Cumhuriyetin tüm değer ve kazanımları sayesinde özgürce gezen, özgürce okuyan, özgürce ibadet eden, kısaca "özgürce yaşayan" birtakım kimseler, Cumhuriyete ve onun kazanımlarına dil uzatır oldular.
Cumhuriyet değerlerini teker teker kaldırmaya çalışıyorlar…
Bugün her ne kadar fiiliyatta Cumhuriyet dar tanımına sıkışmış gürünse de onu yok etmek öyle kolay değil.
Kolay kazanılmadı, kolay kolay (ya da zor) yok ettirmeyiz! Cumhuriyete el uzatacak olanlar hangi makamda oturuyor olursa olsun, karşılarında her zaman Atatürk'ün mirasçısı vatanseverleri bulacaktır.
Bugün sınır komşularımız, Cumhuriyet değerlerine, Cumhuriyet kültürüne sahip olmamanın hazin sonucunu yaşıyor.
Cumhuriyet, birliktir, gelişmişliktir, güçtür.
100. yıla daha güçlü bir Türkiye Cumhuriyeti ile girmek umuduyla,
Cumhuriyet Bayramımız kutlu olsun.
Son olarak, her Cumhuriyet Bayramının bana hatırlattığı Atatürk'ün şu sözlerini vurgulamak isterim:
"Bütün dünya bilsin ki, benim için bir yandaşlık vardır: Cumhuriyet yandaşlığı, düşünsel ve toplumsal devrim yandaşlığı. Bu noktada yeni Türkiye topluluğunda, bir bireyi bunun dışında düşünmek istemiyorum."
- Tek sorumlu esnaf mı?28 Şubat 2021 Pazar 00:00
- Gençlerin ülkeden kaçışı: Suç kimde?23 Şubat 2021 Salı 00:00
- Demokrasilerde muhalefet hesap sorar21 Şubat 2021 Pazar 00:00
- Restoranlara yapılan haksızlık16 Şubat 2021 Salı 00:00
- Adaleti astronotlar bulacak14 Şubat 2021 Pazar 00:00
- Şahsım Kararnamesinden Şahsım Anayasasına...09 Şubat 2021 Salı 00:00
- Boğaziçi meselesinde öne çıkan sorunlar07 Şubat 2021 Pazar 04:00
- İHAM'da rekor Türkiye'nin!02 Şubat 2021 Salı 00:00
- Mutasyonlu virüse ne kadar endişelenmeliyiz?31 Ocak 2021 Pazar 00:00
- Büyük Başarı: Yirmi günde Yargıtay'dan Anayasa Mahkemesi'ne…26 Ocak 2021 Salı 00:00
- Soylu, sosyal medyada aradığı adaleti buldu24 Ocak 2021 Pazar 00:00