DENİZ FENERİ: Erkan Mumcu UYARMIŞTI!

Deniz Feneri meselesini Türkiye’nin gündemine ilk olarak kimler getirdi? Bildiğim kadarı ile birinci kişi Anavatan Partisi Genel Başkanı Erkan Mumcu idi. İkincisi de gazeteci Tuncay Mollaveisoğlu.
Mumcu, 2007’nin Mayıs ayında, yani seçimlerden hemen önce, grup toplantısında konuştu ve daha önceki grup toplantılarında yaptığı konuşmalarının, muhatapları tarafından anlaşılmadığını belirterek, “Eğer anlaşılsaydı, bugün Türkiye’de yaşananların çoğu yaşanmayacaktı” dedi. Türkiye’nin geçmiş yılları ile gelecek 10 yılının değerlendirilmesi açısından konuşmalarının bir gün yeniden okunup dinleneceğini belirten Mumcu, “İsteyenler nerede yanlış yapıldığını anlamak için bu konuşmalarıma müracaat edecek” dedi.
O dönemde Erkan Mumcu’nun konuşmalarını yayınlayan tek gazeteci idik. Çünkü gerçekten önemli tespitler yapıyor, fakat basında haber olarak tek satır dahi yer bulamıyordu.  

Zekat toplayıp
Banka kuruyorlar

İşte o konuşma:
“Türkiye’de birileri örgütlenerek, fakir ve fukaranın hakkı olan zekatı topluyor. Zekat toplayıp, banka kuruyorlar. Banka kurmakla yetinmeyip, devlet kudretini istiyorlar. Devleti ele geçirmek için hırçınlaşıp, her türlü ahlak dışı din dışı yola başvuruyorlar. Bunun adını da din koyuyorlar. Almanya’da Deniz Feneri derneğine bir operasyon düzenlendi ve Kanal 7 televizyonunun yöneticilerinin zimmetine milyonlarca avro aktarıldığı tespit edildi. Sanki bunları bir tek ben mi biliyorum ey millet? Milletten sadaka ve zekat diye topladıkları paralarla faizcilik yaptıklarını bir tek ben mi biliyorum? İslami holdingler adı altında yüksek oranlı faiz getirilerini, sözüm ona kar payı diyerek fakir fukaranın üç kuruşunun çıpalandığını bir tek ben mi biliyorum? Milyarlarca doların medya gücü olduğunu, siyasi sermaye olduğunu bir tek ben mi biliyorum? Siz bilmiyor musunuz? Fakirin fukaranın hakkını batıran insanlar, bunların o paraları nasıl batırdığını anlatayım size. Önce içinde ‘müzik haramdır’ yazan ilmihaller sattılar. Sonra buradan oluşturdukları paralarla pazarlama ağı kurdular. Bunlardan alırsanız sevaptır fetvası aldılar. Sonra finans kurumları kurdular. Sonra televizyon kurup dansöz oynattılar. Oynattıkları dansözlerle, saatlerce süren yemeklerde ağızlarının suyunu akıttılar. Bunların marifeti. Bunların bir tek marifeti var; çaldıklarına fetva buluyorlar, çapkınlıklarına nikah kıyıyorlar.

Osmanlı affetmez!
Ben kendi şahadetimle karar veriyorum. Bu adamlara beytülmal emanet edilemez. Tüyü bitmedik yetimin hakkından sorumluysam eğer, edilemez.
‘Elimize 3 kuruş para geçti, 3 gazetemiz oldu, 2 tane televizyonunuz oldu’ diye bu ülkede devlet kudretini kendi keyfine göre ele geçirme sevdasından vazgeçin. Osmanlı, oyunu affetmez. Bu hesapları yapanlar çok oldu. Birileri diyorlar ki  ’Bizim şimdi dışarıda da ortaklarımız var, destekçilerimiz var.’Tarih boyunca Türkiye’nin hainlerinin tamamının dışarıda ortakları olmuştur. Dışarıdan destekleri olmuştur. Ama hepsi de muvaffak olmamıştır, olamayacaksınız. Milletin ekseriyetinin duygularını, inançlarını sömürerek, korkutarak, yıldırarak bir yere sürükleseniz dahi, bu memleketin aslan gibi evlatları var. bu vatana can vermeye bin kere hazır. Bu heveslerinizi kursağınıza tıkayacaktır. Bu lafları kime söylüyorum: ‘3 tane süslü nutuk attık, şu kadar oy aldık. Devlet kudretini elimize geçiririz, biz bu ülkeyi istediğimiz mecraya sürükleriz’ diyenlere söylüyorum. Osmanlı’ya oyun oynamayın, Osmanlı, adamı affetmez. Ucuz kurnazlıkla devlet idare edilmez, ucuz kurnazlıklarla devlet ele geçirilmez. Daha söylenecek bir laf var ama o da bu kürsüden söylenmez.”

Yazarın Diğer Yazıları