Depresyonda o efsane çöktü. Boşuna mı antidepresan alıyoruz?

Depresyonda o efsane çöktü. Boşuna mı antidepresan alıyoruz?
Yıllardır ‘mutluluk hormonu’ olarak bildiğimiz serotoninin beyindeki eksikliğinin depresyon ile alâkası olmadığının ortaya çıkması dikkat çekti. Bu da ‘Boşuna mı antidepresan alıyoruz’ sorusunu gündeme getirdi.

CNN Türk’te yer alan habere göre; Antidepresan ilaç kullananların dahi beyindeki serotonin seviyesinin diğer insanlardan farklı olmadığını göstermesi dikkat çekti.
1960’lı yıllarda yapılan çalışmalar ile Serotonin kavramı ve depresyonla ilişkisi önce bilim dünyasına, sonra hayatımıza girdiği biliniyor.

‘SSRI’ türü olarak adlandırılan ve vücutta serotonin yıkımını engelleyen antidepresan ilaçlar da çok yaygın şekilde modern ilaçlar olarak kullanılmaya başlandığı bildirildi.

Son olarak yapılan ve birçok çalışmanın incelenmesi sonucu ortaya çıkan bir meta-analiz çalışması ise depresyonda olan ve hatta antidepresan ilaç kullananların dahi beyindeki serotonin seviyesinin diğer insanlardan farklı olmadığını ortaya çıkardı.

İşte uzmanların bu çalışmayla ilgili değerlendirmeleri:

BOŞUNA MI ANTİDEPRESAN?

Prof. Dr. Ali Yağız Üresin (İstanbul Tıp Fakültesi Farmakoloji Anabilim Dalı Başkanı):

Bu araştırma bu ilaçlara dair daha önce yapılmış çalışmaları inceleyen bir meta-analiz. Meta-analiz çalışmalarda ilaçların mekanizmasına yönelik çıkarım yapılamaz. Ancak bizim kullandığımız tüm antidepresanlar, içinde serotoninin de olduğu nöroadrenalin ve dopaminin geri alımını, yıkımını engeller. Aslında antidepresanlar ile ilgili asıl dikkat etmemiz gereken nokta şu; antidepresan kullanması gereken birçok insan ilaca erişim sağlayamıyor veya toplumsal tepkiler nedeniyle çekiniyor. Ancak hafif depresyonu olmasına rağmen antidepresanı gereksiz kullanan bir kitle de var. Bu ilaçların doğru ve yeterli düzeyde, yeterli zamanda alınması daha önemli.

‘İNSÜLİN DİRENCİ GİBİ OLABİLİR’

Doç. Dr. Veysi Çeri (Psikiyatrist):

Serotonin ile ilgili yeni bir hipotez var. Buna göre serotonin seviyesinin değil de serotonin reseptörlerindeki bir bozukluğun depresyona neden olabileceği düşünülüyor. Bu hipotez ayrıca depresyonun neden kalıtsal yatkınlığı olan kişilerde daha fazla görüldüğünü de açıklıyor. Bu tıpkı tip 2 diyabette görülen insülin direnci gibi. Vücut aslında insülin salgılıyor. Bunda bir sorun yok. Ancak reseptörler buna bir direnç geliştiriyor. Bu nedenle serotonin yıkımını engelleyen ilaçlar hâlâ etkili. Eğer tip 2 diyabet insülin direncine bağlı ise Depresyon da serotonin direncine bağlı diyebiliriz.

İlgili Haberler