Dersimiz matematik

30. haftası tamamlanan Süper Lig'de birkaç haftadır alınan sonuçları izlerseniz, kendinizde bir matematik yapma mecburiyeti hissedersiniz. Neden bir mecburiyet? Çok açık görülen bir sıkıntı veya arızayı gelecek yeni bir sezona taşımamak için. Bu matematiği yaparken de örnekleme ve denklemi özellikle Fenerbahçe üzerinden kurmak isterim. Zira Fenerbahçe kulübünde izlenen sonuç, problemin çözümünde daha net verileri ortaya koymaktadır.

Futbol kulüplerimizin 1 Temmuz 2020 itibari ile kıymet ve değerleri izlendiğinde; Fenerbahçe: 58 milyon 880 bin Euro, Kasımpaşa: 24 milyon 830 bin Euro, Yeni Malatya: 15 milyon 750 bin Euro, Kayseri: 14 milyon 950 bin Euro, Göztepe: 14 milyon 80 bin Euro internet rakamları olarak görülmektedir. Bu rakamlara göre, Fenerbahçe futbol takımının diğerlerine göre değerlilik oranı 1/4 civarında daha kıymetlidir. Oysa Fenerbahçe takımının ekteki rakipleriyle oynadıkları son müsabakalarında; Kasımpaşa karşısındaki 2-0 yenilgisi, diğerleri ile de zor bela son dakikalarda maçı küçük bir farkla toparladığı görülmektedir.

Hal böyle olunca meselenin "kıymet ve zenginlikte" olmadığı, "Orantısız kıymete rağmen, orantısız farklı skor" da beklenirken "bekleneni engelleyen başka nedenlerin" de hesap edilmesinin "şart" olduğu gerçeği ortaya çıkmaktadır.

İşte bu noktada Temmuz ayında yapılacak Fenerbahçe Yüksek Divan Kurulu toplantısı için sayın Fenerbahçe başkanına naçizane bir öneride bulunmak ve bir eski örneği hatırlatarak katkı sağlamak isterim. Zamanın birinde ziyaret edilen eski TFF Başkanı Yıldırım Demirören'e futbol altyapısı ile ilgili bir öneride bulunulmuştu. Yıldırım Bey'in cevabı bu konu ile Fatih Terim'in ilgilendiği şeklinde idi. O vakit sevip itibar ettiğimiz Terim'le ilgili aklımıza ilk gelen; "Fatih hoca teknik direktör mü, futbol koordinatörü mü, sportif direktör mü, TFF başkanı mı, Hi-Man mi?" sorusu idi. Konusunda bir numara, usta, uzman olsa da her konuda tüm yük ve sorumluluğun bir kişiye bırakılmasının, asli işlerin yapılmasına da mani olacağı bir gerçekti. Nitekim süre tamamlandığında öyle de olmuştur.

Şimdi Fenerbahçe kulübü yıldız futbolcusu, kaptanı Emre Belözoğlu kardeşimizle de ilgili Ali Koç Bey'e atıfta bulunarak sportif direktörlükle ilgili çeşitli yorum ve yakıştırmalar yapılmaktadır. "Bu olmasın" demeyiz. Ama bunun bir mantığı ve bir çerçevesi olmalıdır. Ve de bunun dışında yeni sezona akılla hazırlanılacaksa, "diğer nedenler sınıfına giren" ya da birlik, dirlik, kardeşlik duygularını geliştirecek kongre üyeleri ve camia ile iletişimin kurulacağı bir yapı başarıyı ve morali artırmak açısından şarttır. Benden söylemesi.

Yazarın Diğer Yazıları