Destici yönetimine Binali Yıldırım tepkisi

Destici yönetimine Binali Yıldırım tepkisi
Büyük Birlik Partisi yönetiminin AKP'nin İBB adayı Binali Yıldırım'a destek vermek için astığı afişlere, partinin eski MYK üyelerinden tepki geldi.

BBP, genel ve yerel seçimlerde AKP'nin yanında yer alırken, parti yönetiminin 23Haziran'da tekrarlanacak İstanbul seçimleri öncesi AKP'nin adayı Binali Yıldırım için yaptırdığı afiş rahatsızlığa neden oldu.

BBP'nin eski MYK üyelerinden Tayfun İlhan, Cemalettin Gürler ve Mustafa Demirci söz konusu afişlere tepki göstererek "Muhsin başkanı keş dağında bırakanları neden dışarıda arıyoruz ki onu KEŞ dağında biz dondurmuşuz dedim" ifadelerini kullandı.

"Binali Yıldırım’a destek vermeyi şehitlerimize ihanet olarak görmekteyiz" denilen yazılı açıklama şu şekilde:

"Uzun süredir ne yazalım ne söyleyelim diye aramızda konuşurken aşağıdaki yazıyı kaleme alarak bir açıklama yapalım dedik tam bu açıklamayı yapacaktık ki bugün sabah caddelerde asılmış BBP ve ALPEREN ocakları amblemli pankartlar gördüm , nemi yazıyordu işte resimde

Kahroldum ve arkadaşları arayıp MUHSİN başkanı keş dağında bırakanları neden dışarıda arıyoruz ki onu KEŞ dağında biz dondurmuşuz dedim,

Bu yazı, bir iki koltuk, üç beş makam uğruna Şehit Liderimiz Muhsin Yazıcıoğlu isminin arkasına sığınarak “sözde” ilkeli, dik ve dürüst siyaset yapan; özünde ise günümüz siyasetine ayak uydurup, yalnızca şahsi menfaatleri uğruna “bir saniyesine bile hakim olamadığımız bu dünya için, fırıldak olmanın alemi yok” cümlelerini kuran rahmetli genel başkanımız değilmişçesine her hareketini bu ilkeli ve dik duruşun tersi istikametinde gerçekleştiren şahısların bizden olmadığını, eğer ki bu şahıslar bizden ise “Muhsin nerede biz orada değil, hak nerede biz oradayız” cümlesini kendimize düstur edinerek hareket ettiğimizi belirtmek amacıyla değerli dava arkadaşlarımıza hitaben kaleme alınmıştır.

Tüm kamuoyunun suikast sonucu Muhsin Yazıcıoğlu ve yol arkadaşlarının şehadet mertebesine ulaştığını bilmesi ve ayrıca DDK raporunda da suikast emareleri açıkça ortaya konulmasına rağmen; 28.05.2019 tarihine kadar geçen 10 yılı aşkın süre boyunca ‘dönemin ulaştırma Binali Yıldırım’ın’, “kaza” olarak nitelendirdiği tüm çevreler tarafından bilinmektedir. Ne yazık ki; yine bir seçim dönemi prim yapmak için akıllara gelen Muhsin Yazıcıoğlu ismini kullanma ritüeli bu sefer de Binali Yıldırım tarafından gerçekleştirilmekte ve hepimizin malumu olan o meşhur “kazadan kaza çıkarmayın” cümlesi için özür dileyen Binali Yıldırım yine bu özür konuşması sırasında, gerçek düşüncesinin ne olduğunu suikaste kurban verdiğimiz şehitlerimizden “kazazedeler” olarak bahsederek ortaya koymuştur.

Ayrıca; batıda “tek vatan, tek bayrak, tek millet ve beka” söylemleri üzerine siyaset yapanlar, doğuda yeni bir sözde “açılım” özde ihanet olan Habur rezaleti gibi rezaletlerin yenilerini müjdelercesine bir oy uğruna kürdistan,lazistan ,pekeke, dersim olaylarında devlet adına özür dilemek gibi konuşma yapmaktadırlar. Unutulmamalıdır ki aynı kişiler bir oy uğruna koltuklarını kaybetme endişesi başladığında “mahalle partisi” yakıştırması yapmaktan imtina etmemişlerdir. Bugün ortaya çıkan Doğu-batı açıklama farklılıkları göz önünde tutulduğunda ne kadar güvenilir olduklarını ortaya çıkarmakta olsalar da yeniden hatırlatmakta fayda görüyoruz ki; sözde “beka” kardeşlerinize değil sırt vermek, onların ördüğü duvarlara bile arkanıza dönmemenizi, ördükleri duvarların bile tuzaklarla dolu olduğu ve üzerinize yıkılacağını, bu kişilerin asla sizin dostunuz, kardeşiniz olamayacağını belirtmeyi ülküdaşlık görevi addetmekteyiz.

Bizler, kimse yoksa biz varız. Haksız kalabalıklar önünde sultan olmaktansa, haklı bir davada zerre olmayı seçerek tek başımıza da olsak hak yolunda yürümeyi düstur edinenler olarak; özür konuşmasında bile, yalnızca ve basitçe “kırdıysam özür dilerim” şeklinde ifadeler sarfeden ne derece pişmanlık duyduğu ve hatasını kabul ettiğini kamuoyunun takdirine bıraktığımız ve bizler için her şeyin üstünde olan bu vatan uğruna şehit olmuş nice yiğitlerimizin kanı ellerinde olan PKK terör örgütünün eli kanlı sözde lideri bebek katili Öcalan’a sayın sıfatıyla hitap etmekten çekinmeyecek, partizanlarından oy olmak için sizlere oyunuzu almak amacıyla çeşitli açıklamalarla gözükmeye çalıştığı gibi örgüt sempatizanlarına da şirin gözükmek amacıyla mitinginde kürtçe açıklamalar yapan Binali Yıldırım’a destek vermeyi şehitlerimize ihanet olarak görmekteyiz. Bu uğurda, sözde dava adamı özünde ise ne olduklarını bilmediğimiz Büyük Birlik Partisi yetkililerinin sonuna kadar karşısında duracağız!"