Devletin malı deniz mi?

KGF yani Kredi Garanti Fonu.

Daha da açılımı; bankalar, esnaf ve işletmelere kredi veriyor bunun kefili ise devlet oluyor.

Devlet derken tüyü bitmemiş yetimin hakkı.

Hükümet buna kefaleti verirken ülkenin içindeki bulunduğu sıkıntının aşılmasını hedefledi. Daha fazla istihdam yaratılması için çaba sarf etti. Devlet milyarlarca liralık borcun altına imza attı. İlk etap KGF geçen yıl verildi. Bu kredilerin geri dönüşü Mart ve Nisan gibi başlayacak. Yani sonuçları bu aydan sonra görülecek.

KGF kredilerinin zordaki işletmeleri ne kadar rahatlattığı şu an için bilinmiyor.  Önümüzdeki ay gelecek olan veriler bunu ortaya koyacak. Ancak bu krediler bankaların kârlılığının adeta zirve yapmasına neden oldu.

Nitekim 2016 yılında bankaların toplam kârı 36.2 milyar lira iken, 2017 yılı sonunda yani KGF'li bilançolarla bu rakam 49.1 milyar liraya yükseldi. Bu süre içerisinde binlerce şirket battı, çok sayıda insan işsiz kaldı. Ama bankalar tarihinin en iyi kârını elde etti.

KGF sırasında bankalara yönelik çeşitli iddialar ortaya atıldı.

Batık kredilerin KGF'ya atıldığı yani batığın devlete yıkıldığı, işletmelere verilecek paraların bankalar tarafından vadesizde bloke edildiği ve dahası kredi almaya gelen sıkışmış kişilerden 20-30 bin liralık masraflar aldığı yolunda.

KGF bu iddialara hep sessiz kaldı. Özellikle masraf konusunda hiç ama hiç sesini çıkartmadı. KGF Genel Müdürü İsmet Gergerli hep sessiz kaldı. Hele Körfez sermayeli bir bankanın yaptığı haksızlıkları belgelememe rağmen görmezlikten geldi.

Avrupa sermayeli bankanın aldığı acımasız masrafları ne gördü ne de duydu. Defalarca belge yayınladım Avrupa sermayeli bankanın Boğaziçi Bölge Müdürlüğü'ne bağlı şubelerde mutlaka inceleme yapılması gerektiğini yazdım.

Ne İsmet Bey'den ne de BDDK'dan ses çıktı.

Alın bir belge daha!

KGF limitleri bir kez daha açılıyor. Bankaların aylardır beklediği haber geldi.

KGF yeniden başlıyor.

KGF soygunu ile adeta kârını patlatan Körfez sermayeli kanun tanımaz banka alarma geçti.

O kadar cesur ve o kadar kendisine bir şey yapılmayacağından emin ki, artık KGF vurgununu alenen yapmaya başladı. Bankanın genel müdürlüğünün KOBİ birimi tarafından tüm şubelere atılan bir elektronik posta yok artık denilecek türden.

Banka, şube çalışanlarına attığı bu postaya zor durumdaki şirketlerin listesini ilave ederek, bunlara KGF kullandırılmasını istiyor. Yani açıkça diyor ki, bu ekteki batmak üzere olan şirketleri KGF ile teminatlandırın.

Bankanın yüksek faizle verdiği ve batmak üzere olan kredi devlete yıkılıyor.

İşte belgesi. KGF'nin değerli genel müdürü bu belgeyi de görmezden gelirseniz eğer, hiçbir şey söylemeyeceğim size. Sadece 80 milyonun hakkı emin olun ki, ahirette sizi rahat bırakmayacak.

BDDK konusunda hiçbir şey söylemiyorum. Koskoca Cumhurbaşkanı bankalar konusunda kaç kez BDDK'yı göreve çağırdı ne yaptı ki, buna yapsın.

Son olarak, sırf Körfez sermayesi olduğu için kanun tanımaz o bankanın Türk yöneticilerine sesleniyorum.

80 milyonun hakkını prim alıp koltuğunuzu koruyacaksınız diye elin yabancısına yediriyorsunuz. Günahtır, yazıktır.

Utanın!

Yazarın Diğer Yazıları