Dilipak'ın dilinin altındakiler

Yeni Akit yazarı Abdurrahman Dilipak, yazısında, "İçimizden birileri ABD ile kol kola" diyerek Türkiye ile ABD arasında yapılan Suriye gündemli görüşmeleri eleştirdi.

Ankara kulislerini de AKP'yi de Erdoğan'ı da dikkatle izleyen (!) Dilipak'a soruyorum:

Dilinin altında ne var?

İçinizden kim ya da kimler Amerika ile görüşüyor?

Aslında çok da zor sormadım ama yanıtın gelmesini de bekleyemem…

Gerek Dilipak'ın okurlarına gerekse okurlarıma yanıtı ben vereyim.

Hem de çok sağlam kaynağıma dayanarak açıklıyorum:

- Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu

- Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar,

- Ve Hazine ve Maliye Bakanı Damat Berat Albayrak…

Evet, Dilipak değil, ben de değilim ama dilinin altındaki baklayı çıkartarak bu üç bakanın Amerika ile kol kola olduğunu açıklayan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'dır…

Hatta Erdoğan da, Trump ile kol kola olduğunu şu sözlerle ikrar etmiştir:

"Sayın Trump'la bu süre içerisinde birkaç görüşmemiz oldu…

Malum ayın 13'ü için bir randevulaşmamız oldu. Washington'da bir araya gelme durumumuz söz konusu…"

Erdoğan bu açıklamalarını İstanbul'da medya temsilcileri ile yaptığı toplantıda dile getirdi.

Abdurrahman Dilipak bu kıyağımı da ömür boyu unutmasın…

Değerli okurlarım,

"Erdoğan Amerika'ya sakın gitme" başlıklı yazıma her ne kadar kaynak göstermese de, Korkusuz yazarı değerli dostum Can Ataklı'da hemen ertesi günü aynı çağrıyı yaparak destek verdi.

"Gitme" diyoruz ama Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan 13 Kasım'da Amerika'ya giderek başkan Trump ile görüşecek.

Peki, Amerika'dan ne isteyecek?

"PKK uzantısı PYD/YPG terör örgütünü koruma" diyecek mi?

- Bunu yıllardır diyor ama Amerika terör örgütlerini müttefik kabul ediyor.

"Bu terör örgütüne verdiğin silahları geri topla" diyecek mi?

- Bunu yıllardır diyor, Amerika verdikçe veriyor…

"F-35 Savaş uçaklarının parasını ödedik, ödemeye de parçalarını da üretmeye devam ediyoruz. Yapımı tamamlanan uçaklarımızı versene" diyecek mi?

- Bunu aylardır diyor Amerika vermiyor…

"Suriye'den çık, biz İran ve Rusya ile yeni anayasa yaparak Suriye'ye demokrasiyi kazandıracağız" diyecek mi?

- Trump'ın, "Ben çıkalım diyorum ama Pentagon dinlemiyor" diyeceğini bilmiyor mu?

"IŞİD'li teröristlerin bulunduğu kampları Amerika askerleri korusun" diyecek mi?

- Bunu söyledi ama Trump, "başınızın çaresine bakın" demişti ya…

Dönelim tekrar Dilipak'ın dilinin altındakileri çıkartıp yazıya döktüğü ifadelerine.

Amerika'nın "ilkesiz" olduğunu ve "çıkarlarına göre hareket ettiğini"vurgulayan Dilipak'a önce şunu söyleyeyim:

Amerika'nın ilkesi vardır o da Amerika'nın çıkarlarıdır ki gerisi teferruattır.

Dilipak diyor ki;

"Trump'ın ipiyle kuyuya inilmez. ABD'ye güven olmaz. Tuzak kurar…"

Ben de ekleyeyim,

Amerika, teröristleri müttefik sayar, silahlandırır ve maşa olarak dünyanın her bölgesinde çıkarları için tetikçilik yaptırır…

Dilipak diyor ki;

"Vefası da yok. Siyaset güven müessesesi değildir. Denetim yoksa bütün ihtimaller hesaplanmamışsa, her şey yolunda gidermiş gibi gözükürken, bir an gelir gol yersiniz."

Ben de ekleyeyim;

Amerika'dan sadece gol yemedik…

15 Temmuz gibi müthiş alçakça bir de darbe girişimine muhatap olduk…

Terörist müttefiki Amerika hala terörist başı Fethullah Gülen alçağını Türkiye'ye vermedi…

Suriye'de, terör örgütü PKK uzantısı PYD/YPG'nin teröristlerini,

Pensilvanya'da terör örgütü FETÖ'nün elebaşı Fethullah Gülen ile Türkiye'den kaçan teröristleri koruyan kim:

Trump ve Amerika…

Aylardır yazdığım bu tabloyu Dilipak da şöyle yorumluyor:

"Sahi Trump ile teröre karşı ne konuşacağız.

Krizden beslenen, bölgedeki varlığını krize borçlu olan, bunun için terör örgütlerini örgütleyen, eğiten, donatan bir ülkenin başı ile ne konuşacağız.

PKK, PYD'ye arka çıkanlar FETÖ'ye, BCG'ye arka çıkan, onları örgütleyen, destekleyen güç değil mi?

Teröre karşı bu kadar sert tepkiler verirken bu terör baronları ile en yüksek seviyede görüşmenin mantığı ne?"

Değerli okurlarım,

Demem o ki, artık yandaş yazarlar da bizimle aynı çizgiye geldiler…

Darısı diğer yandaşlara…

 

Yazarın Diğer Yazıları