"Dimdik ayaktayız" söylemi ve "V düzeni!"

Türk Lirası'nın değeri, hızla düşmeye başlayınca, hükümete veya ekonomi bakanına dönük istifa çağrıları yapanlar oldu. Bunun üzerine, sosyal medyada, "Berat Albayrak'ın yanındayız" başlığı altında kampanya başlatıldı! Sorun, birisinin yanında olmak, karşısında durmak değil ki... Türk Lirası, yılbaşından beri yüzde 18 değer kaybetti.

***

İktidar çevreleri, Türk Lirası'nın son günlerdeki hızlı değer kaybını da dış saldırıya bağlıyor.

Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, "Ekonomi tırmanışta, bunu görmeyenler var!" dedi "iç ve dış düşman" söylemini kullandı, 105 milyar dolarlık döviz rezervinden bahsetti ama "önemli olan kullanılabilir rezervdir, o da eksi 30'dadır"diyenler var.

Zaten kampanya, Saray'dan başlatıldı… Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay, mesajında, "Faiz lobilerine ve döviz kuru üzerinden manipülasyon yapmak isteyenlere inat ekonomimizin ve sanayimizin çarkları salgın döneminde dönüyor ve güçlü şekilde dönmeye de devam edecektir" dedi.

Cumhurbaşkanı baş danışmanı Mehmet Uçum, "Kapitalizmin vampiri finans kapitalin ülkemize bu saldırısına da direniyoruz ve yine başaracağız. Biraz sarssalar bile asla yıkamazlar. Hangi mecradan gelirlerse gelsinler yine kazanan biz olacağız. Umudumuz zirvede. Yaşasın tam bağımsız Türkiye..." diye mesaj paylaştı.

Ne de olsa serde eski komünistlik var...

Aile Bakanı Zehra Zümrüt Selçuk da "Türkiye, küresel manipülasyonlarla mücadeleye yönelik gerekli adımları atmaya devam edecektir. Yerli, milli ekonomi anlayışıyla üstün gayret gösteren bakanımız Berat Albayrak'ın yanındayız." dedi.

AKP Sözcüsü Ömer Çelik ise "Hükümetimiz Cumhurbaşkanımızın dirayetli yönetimi ile dimdik ayaktadır. İşi, gücü kriz senaryolarına dilencilik yapmak olan, siyasiler 'bağımlılık bağımlısı' haline gelmiş bir siyasi dayatma peşindeler. Bunların, Cumhurbaşkanımızı ve bakanlarımızı hedef alan çirkin propagandaları yok hükmündedir" diye açıklama yapmak zorunluluğu hissetti.

Genelde "dimdik ayaktayız" türünden söylemlere, sıkıntılı zamanlarda başvurulur...

***

Yine Anadolu Yayıncılar Derneği Başkanı Sinan Burhan, AA'nın yayınladığı açıklamasında "milli ekonomi ve bağımsız Türkiye" hedefini engellemek isteyenlerin Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak'ı hedef aldığını belirterek, "Anadolu medyası olarak bu oyunu bozmak için yayınlar yapacağız." dedi. İyi de "milli ekonomi ve bağımsız Türkiye" 18 yılın neresinde var?

Ajansın başka bir haberinde ise "Üretim ve tüketim cephesinde 'V' tipi toparlanma gerçekleşti" başlığı altında İstanbul Ticaret Odası'nın yaptığı "Pandemetre" araştırmasına yer verdi.

"V tipi" deyince, aklıma kuşların daha az enerji tüketmek için V düzeninde uçması geliyor!

Araştırmada, pandemiye rağmen piyasaların çabuk toparlanmaya başladığı, önce düşen sonra yükselen, ikinci ayağı uzun V grafikle gösterilmeye çalışılıyor!

Bakalım, V tipi haberler, enerji kaybını giderecek mi?

"Merveee" adlı kullanıcı da "Ekonomimiz batmış durumda, millet Berat Albayrak'ın istifa edip etmemesi gerektiğini tartışıyor. Ortaya çözüm önerisi koymak yerine tartışmaya devam edersek tartışabileceğimiz bir ekonomimiz bile kalmayacak farkında mısınız?" diye yazdı ki gerçek de bu.

***

Prof. Dr. Osman Altuğ ise arka plandaki asıl gerçeği hatırlattı:

"Paranın değerini belirleyen o ülkenin üretim gücüdür. Paranın değerini ne Cumhurbaşkanı ne Meclis ne Merkez Bankası ne de TÜİK belirleyebilir. Sen üretim gücünü, üreticinin kolunu kanadını kırmışsın, borca mal, hizmet ve para alıyorsun. Kime çalışıyorsun? Üreten kesimi çok çeşitli yöntemlerle yoksullaştırıyorsun.

Şarkılarla, türkülerle, ilahilerle, sözüm ona çok büyük din adamlarının söylemleriyle paranın değeri belirlenmiyor ."

Yani, Ayasofya'nın ibadete açılması da kurtarmıyor!

Yazarın Diğer Yazıları