Diplomatik tokat, ciddiyete gölge düşürmüş! Duy da inanma!
Makron yakalandı.
Suçüstü değil canım, Eşi Brigitte Macron, Fransa Cumhurbaşkanı Emanuel Makron’un güya ‘Yüzünü okşama şakası’ yaparken, maalesef kameralara yakalanıvermişler.
Adam yüzüne tokat yemese bile eşinin parmaklarının beşi de açık bir şekilde Makron’un yüzüyle buluşurken, Macron’un suratını görmek lâzımdı.
*
Sosyal medyayı takip eden herkes durumu gördü.
Daha doğrusu; o elin yüz ile buluşmasını da yüz ile buluşurken Macron’un yüzünün şeklini de gördüler.
Anlaşılan o ki kendisinden 25 yaş büyük olan eşinin eli oldukça ağır olmalı ki yüz hattından canının nasıl da acıdığı çok açık belli oluyor.
Bu şakalaşma falan değil!
*
Diyeceksiniz ki Macron öyle diyor!
“Şakalaşıyorduk” diyor.
Hem ne diyecekti ki Fransa Cumhurbaşkanı -bir zamanlar öğretmeni olan eşinden- “Yaptığım bir yaramazlık sonucunda bir tokat yedim” mi diyecekti?
Demeyecekti elbette…
“Denir mi öyle bir şey!
Hele de bir cumhurbaşkanı konumundaki biri, öyle bir şey diyebilir mi?” diyeceğim, ama mademki sorumluluk sahibi insanlar, güvenin tesis edildiği makamlardalar, millete, (kendi ya da dünya milletine) olay nasıl gelişmişse paylaşmalı değil mi?
Çünkü o makamdaki insanlar hem güvenilir hem rol model insanlar.
*
Ne var bunda?
“Biraz tartıştık, sanırım tartışmanın dozunu kaçırmış olmalıyım ki eşim beni okşadı. Doğru söylemem gerekirse o okşayış biraz sert oldu.” şeklinde bir beyanat verilemez miydi mesela?
Hem bu beyanatın kime ne zararı var?
Zararı olmamasına rağmen, “Hani onlar rol modeller” dedim ya, o nedenle “Nerede ve nasıl, hangi şartlarda olursa olsun doğruyu, yalnızca doğruyu’ söylemeleri gerekmez miydi?
Bence gerekirdi.
Bu doğrular yalnızca mahkemelerde mi söylenmeli?
Oralarda da sanırım yemin ettirildikleri için doğru söylemek zorunda kalınıyor olsa gerek.
*
Her neyse konu Fransa Cumhurbaşkanı olunca…
Üstelik de eşinden böyle bir tokat yiyince (Mr. Macron, istediği kadar şakalaşıyorduk desin) onun sözüne kimse inanmadı.
*
Niye inanmadı söyleyeyim mi?
Çünkü gözler yalan konuşmaz.
O tokatla birlikte Macron’un gözleri korku içinde görünüyordu.
*
Şimdi geleyim sadede...
Çok önemli bir konu muydu Macron’un eşinden böyle bir tokat yemesi?
Kişisel olarak bence değil.
Niye değil?
Çünkü olur böyle vakalar.
Onlar dünyanın işiyle meşgul oluyorlar. Üstelik de bir Cumhurbaşkanı eşi olmak da öyle hiç de kolay olmasa gerek.
Stres yüklüdür sahiden de.
O strese katlanmak da iyi bir sabır gerektirir.
Anlaşılan o ki o sabır da Birigitte Macron’da son haddine gelmiş ve patlatıvermiş…
Ne yapsın, çileden çıkmıştır kadın.
*
Aman, başka bir şey patlamasın da…
Onlar aralarında anlaşırlar.
Hem çoktan anlaşmışlar bile.
Birgitte Macron, tokatı atınca, Cumhurbaşkanı eşinin koluna girmeyi de reddetmiş, daha sonra, hanım hanımcık girmiş koluna.
Mutlu görünüyorlar fotoğrafta.
*
Ee, ne yaparsınız evlilikte olur böyle şeyler…
Cumhurbaşkanı da olsanız, sıradan insan da olsanız, mademki evlisiniz, bu tür sürprizlerle karşılaşacaksınız!
Allah başka keder vermesin!
*
Sonunda, onlar muratlarına ermeye devam devam ederlerken, bize de yazısı düştü.
Kalın sağlıcakla!
Sürecin hayra yorulacağına inanamıyorum!
Biri bunu açıklasa da öğrensek hani!
Şüphesiz, Mevla’m güzel eyler de Kulları Güzel eyler mi orası şüpheli!
“Aile içinde kötü olabilir ama memleket için çok iyi. Onun için Atatürk ‘Büyük’ insandır”
Madem AKP I. parti gözüküyor Daha beklemeden sandığı getirse hani!
Hani “Kanmayalım, kandırılmayalım” diyorum
Geç bunları anam babam!
Biz idare ediyoruz Sizin canığız sağ olsun!
Sayın Kılıçdaroğlu biraz sabır, biraz metanet lütfen!
Muharrem İnce ve CHP









