Dış borçları kedi mi yedi?

Tayyip Erdoğan, “IMF’ye borcu ödedin de ne oldu. Türkiye’nin dış borcunu ne kadar arttırdın? Onu niçin söylemiyorsun” diyenlere, “Bakınız göreve geldiğimizde Türkiye’nin dış borcu milli gelire oran itibariyle yüzde 74’tü. Ama şu anda Türkiye’nin dış borcu yüzde 36” diye cevap veriyor...
Şükrü Kızılot ise, 2002’de dış borcun milli gelire oranının yüzde 56.2, 2012 sonunda ise yüzde 42.8 olduğunu bildiriyor. 2002’de 130 milyar dolar olan dış borç, 2012 sonunda 337 milyar dolara yükseldi.
Bu arada, bir doktor arkadaşım konuya şöyle yaklaştı: “Türkiye bütçesi, ayda 5 milyar dolar cari açık veriyor. Yılda 60 milyar dolar, 10 yılda 600 milyar dolar eder... Buna karşılık 22 milyar dolarlık IMF borcu ödenmiş... Üstelik bu borcun 10 milyar dolarını da AKP iktidarı kullanmış...”

 


***

 

CHP’nin ekonomi raporunda ise şu tespitlerde bulunuldu:
“2012 yılının ilk üç ayında cari açık 16.3 milyar dolar iken ‘sermaye kanalından gelen finansman’ 11.3 milyar dolardı. Geçtiğimiz yılın ilk üç ayında cari açığın finansmanında sıkıntı yaşandı. Bu yılın ilk çeyreğinde ise sermaye kanalından adeta para yağdı... Bu yılın ilk üç ayında cari açık 16 milyar dolar olurken, sermaye kanalından gelen finansman 26,6 milyar dolara ulaştı. Buna bağlı olarak Merkez Bankası kasasındaki ‘uluslararası rezervler’e eklenen para da ilk üç ayda 7 milyar dolar oldu.”
Raporda, gelen bu paraların büyük ölçüde “bankaların dışarıdan aldığı krediler” olduğu, yılın ilk üç ayında bankaların dışarıdan aldığı kredilerin 12 milyar dolara ulaştığı,  “ilk üç ayda ülkeye giren her 100 dolardan 45 doların, bankaların dışarıdan yaptığı borçlanmalardan geldiği” ifade edildi.
Bankaların dışarıdan aldığı borçlardan gelen paranın piyasaya girmediğinin belirtildiği raporda, gelen dövizlerin TL mevduatlar için zorunlu karşılık olarak Merkez Bankası kasasına konduğu ifade edildi. Raporda, “Merkez Bankası kasasındaki rezervler dışarıdan alınmış emanet paradan başka bir şey değil. Merkez Bankası rezervin sahibi değil, emanetçisi konumunda” denildi.
Raporda, sermaye hesabından gelen paranın yüzde 73’ünün “kısa vadeli ve spekülatif kaynaklardan” oluştuğu belirtilerek, geçtiğimiz yılın ilk çeyreğinde bu oranın yüzde 48 olduğu, “Cari açığın finansman kalitesinin hızla bozulduğu” tespitinde bulunuldu.
CHP’nin ekonomi raporunda, yılın ilk 4,5 ayında yazılı basına verilen “icradan satılık” ilanlarında büyük artış yaşandığı kaydedildi. Bu durum, “AKP, vatandaşımızı bankaların ev ve arabasının emanetçisi konumuna getirdi. AKP, ‘vatandaşın gelirini artıramıyorsan, borcunu artır’ oyununu oynuyor” sözleriyle ifade edildi...
Tabii bu rapora, medyada pek rastlamanız mümkün değildir! Basın hürdür, sansür edilemez, satın alınır! Ama yerli ama yabancı sermaye tarafından...
BDDK verilerine göre, tüketici kredileri tutarı 210 milyar 592 milyon liraya ulaştı.

 


***

 


Peki Türkiye’nin 2013 yılında ödemesi gereken dış borç ne kadar? Kızılot’a göre 151 milyar dolar... Buna 2013 yılı için öngörülen 67 milyar dolarlık cari açık eklendiğinde 2013’te 218 milyar dolara ihtiyaç var... Merkez Bankası’ndaki döviz rezervi ne kadardı? 124 milyar dolar.. Bunun da yarısı emanet! Dış borçları kedi mi yedi? Hani bu kediyse ciğer nerede... Ciğer ise kedi nerede.. Üstelik 38 milyar dolarlık özelleştirme de var..

Yazarın Diğer Yazıları