Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Baydemir’in Türkiye Cumhuriyeti Hükûmetine “savaş ilan etmesi” bize, hani Başbakan Erdoğan, “ABD’nin bir Büyük Ortadoğu Projesi var, inşallah bu proje gerçekleşir, Diyarbakır da BOP’un yıldızı olur!” sözünü hatırlattı.
Evet, “Diyarbakır yavaş yavaş bölgenin yıldızı oluyor!” Çünkü BOP, adım adım yaklaşıyor. BOP Eş Başkanı, Türkiye Cumhuriyeti’nin Başbakanı.. “Biz BOP’ta ABD ile birlikte hareket ediyoruz” yani, “Bölge ülkelerinin içişlerine karışıyoruz” diyen Abdullah Gül de, Türkiye Cumhuriyeti’nin Cumhurbaşkanı..
Ayrıca..
Türk ordusuna “Bölücü” iftirasında bulunan ve “Birileri istedi diye PKK’ya terör örgütüdür diyemeyiz!” diyen bir siyasi görüş  Meclis’te gurup kurmuş bulunuyor..
Görünen o ki sıra, terörist cenazelerini belediye ambulansları ile taşıyan, öldürülen teröristler için “Şehidimiz!” diyen, teröristlerin katlettiği Kürt aileleri ve Türk güvenlik güçlerini yok sayan lâkin güvenlik güçleriyle girdiği çatışmada canından olan teröristlerin ailelerini ziyaret etmeyi hiç aksatmayan Diyarbakır Belediye Başkanı Osman Baydemir’in merkezî hükümete “savaş ilân etmesine” gelmiş..
Ve o da üzerine düşen görevi yerine getirmiş:
“- Diyarbakır bir kaledir, hodri meydan, savaşsa savaş!”
Türk tarihinde böyle bir olay daha var mı?
Hangi partiden olursa olsun bir belediye başkanı merkezî hükûmete savaş ilân edebilir mi? Bu normal bir şey mi? Ama bu oldu, çünkü burası Türkiye... Evet, BOP adım adım geliyor,
“Diyarbakır yıldızlaşıyor!”
Baydemir BOP gereği, “Türklerle ayrılıklarınızı öne çıkarın!” aklı veren Yahudi kökenli ABD görevlilerinin çizdiği yolda görevini ifaya devam ediyor..
Ve Türkiye Başbakan Erdoğan vasıtasıyla buna da “alıştırılıyor.” Erdoğan bunu merkezi hükümete “savaş ilan eden” Baydemir’e, “Biz hiçbir ayrımcılık yapmadık, hangi belediyenin hakkı ne ise onu gönderdik!” diyerek yapıyor, yani “savaş ilânını” sıradan bir olay gibi algılayarak, normal bir hadiseymiş gibi takdim ederek yapıyor.
Ve BOP gereği “Bölgenin yıldızı Diyarbakır’ın” biraz da acele ederek merkezî hükümete savaş açtığı bir zeminde Türkiye’de anayasa değişiyor, ’yerinden yönetim’ kamuflajı altında BOP’un yıldızı Diyarbakır’a kendi güvenliğini Belediye imkânları ile sağlama, eğitim diline ve sınırları içersindeki tabii kaynakların nasıl kullanılacağına karar verme gibi imkânlar tanınıyor, yani belediye hudutları dahilinde “tam bir bağımsızlık” dışişlerinde ise “gevşek bağımlılık” sayılabilecek anayasal düzenlemeler gündeme gelmiş bulunuyor; çünkü ey millet BOP bunu öngörüyor..
İşte biz aylardır bunun için “Türkiye’de cambaza bak!” oyunu oynanıyor, kimileri bu milleti “başörtüsü” ile kimileri de “laiklik” diyerek uyutuyor dedik. “Bu gidişin sonu iç savaş!” diye ilk yazıları kaleme almamızın üzerinden neredeyse üç yıl geçmiş ve 2007 Eylül’ünün ilk günlerinde Türkiye resmen, Diyarbakır Belediye Başkanı’nın “savaş ilânına” muhatap olmuş; bu şaka mıdır, kâbus mudur, bu nedir!
Baydemir ve Meclisteki PKK’nın kumaşından Leyla Zana, Nevruz bahanesiyle Diyarbakır’ın merkezinde toplanan on binlere, “Bizim üç liderimiz var, Barzani, Talabani ve Öcalan!” diye seslendiğinde de Diyarbakır BOP gereği “yıldız” laşıyordu, Baydemir, “Savaşsa savaş!” dediğinde de BOP gereği ‘yıldız’laşıyor; yani BOP Eş Başkanı Erdoğan’ın rüyası ve duası gerçekleşiyor.
“Yıldız” olmak Türkiye, bölge ve dünya kamuoyunun dikkatini Diyarbakır’a çekmektir.
Diyarbakır’a çekmek ve, “Burada bir arada yaşamak istemeyen iki halk var! Merkezî hükümet bile Diyarbakır’a ‘öteki’ gibi yaklaşıyor, oysa aynı Diyarbakır’a Irak’ın kuzeyinde kendine ’Güney Kürdistan’diyen oluşum ‘beriki’ diye kucak açıyor; öyleyse Güney/Kuzey birleşmeli” dedirtmektir.
Bunun böyle olacağını ABD Dışişleri Bakanı Rice yazmış ve altını da imzalamış bulunuyor..
Evet, “Diyarbakır bölgenin yıldızı” oluyor..
BOB gereği..