Diyetisyen Derya Zünbülcan resmen kaşık kaşık şeker yiyorsunuz diyerek herkesi uyardı

Diyetisyen Derya Zünbülcan resmen kaşık kaşık şeker yiyorsunuz diyerek herkesi uyardı
Korona virüs ile birlikte değişen beslenme alışkanlıkları nedeniyle bağışıklık sistemini güçlendirmek isteyenler farklı alternatiflere yöneliyor. Ancak sağlıklı diye alınan birçok ürün içerdiği glikoz şurubu, yüksek miktarda şeker ve katkı maddeleri ile sağlığa zarar veriyor. Diyetisyen Derya Zünbülcan ise tüketilen her ürünün etiketinin ayrıntılı bir şekilde okunması gerektiğine dikkat çekti.

DHA'da yer alan habere göre, Diyetisyen Derya Zünbülcan, korona virüs sürecinde insan sağlığını tehdit eden besinleri tek tek sıraladı ve tavsiyelerde bulundu.

Korona virüs salgınına karşı bağışıklık sistemini güçlü tutmak amacıyla birçok kişi sağlıklı beslenmeye yöneldi. Gün içinde tüketilen gazlı içecekler ve cips gibi ürünlerin yerini sağlıklı ve diyet olarak satılan atıştırmalıklar aldı. Diyet yapan veya sağlığına zarar vermeden tatlı tüketmek isteyenler ise tam tahıllı, meyveli, mısır gevrekli barlara ve konserve meyvelere yöneldi.

PİRİNÇ PATLAKLAR KAN ŞEKERİNİ YÜKSELTİYOR

Ancak bu ürünler her ne kadar sağlıklı olarak görünse de içeriklerini okuyan tüketiciler bambaşka içeriklerle karşılaşıyor. Kilo kontrolünü sağlamak adına ara öğünlerde tüketilen pirinç patlakları, içerdiği pirinç sayesinde kan şekerini çok hızlı yükseltiyor.

KATKI MADDESİ OLUP OLMADIĞI KONTROL EDİLMELİ

'Şekersiz' diye satılan limonatalarda ise şeker yerine geçen ve kilo kontrolünü zorlaştıran katkı maddeleri bulunuyor. Paketli ekmek alırken, içerisinde koruyucu madde olup olmadığının kontrol edilmesi gerekiyor, hazır tostların içinde de şeker bulunabiliyor. Paketli şarküteri ürünlerinin ise yine içeriğinin iyi okunması gerekiyor, katkı maddesi olup olmadığının kontrol edilmesi gerekiyor.

"İÇERİĞİ GLİKOZ ŞURUBU"

Tahıl barların birçoğunun içinde glikoz şurubu olduğunu anlatan Diyetisyen Derya Zünbülcan, "Bugünlerde sağlığımız çok önemli. Hepimiz hem kilomuzu hem sağlığımızı korumak istiyoruz. Bunun için de bazı atıştırmalık ürünlere yönelebiliyoruz. Örneğin canımız tatlı istiyorsa mısır gevreğinden yapılmış bir bar gördüğümüzde sağlıklıymış gibi geliyor. Paketlerin üzerinde tam tahıllı ve şekersiz yazabiliyor. Ama bu ürünler kimi zaman bir gofret kadar zararlı olabiliyor. Ürünün etiketindeki içerik kısmını okuduğumuzda içerisinde glikoz şurubu olduğunu görüyoruz. Bu barı, kilo kontrolünü sağlamak için tüketiyorsunuz, fakat glikoz şurubu göbek bölgesini kalınlaştıran bir numaralı etken. İçerisindeki katkı maddeleri ise kimi zaman kanserojen olabiliyor" diye konuştu.

"KAHVALTIDA KAŞIK KAŞIK ŞEKER TÜKETİYORSUNUZ"

Her insanın hemen hemen kahvaltı sofrasında bulundurduğu kahvaltılık soslar ve konserve meyveler hakkında da bilgi veren Zünbülcan, "Bazen meyveleri ayıklamak, kesmek ve tüketilmeye hazır hale getirmek zor gelebiliyor. Birçok kişi bu nedenle konservede doğranmış meyve alıyor. Ama bu konservelerin bazılarında şeker öyle yoğun oluyor ki adeta şekere bandırılmış meyve tüketmiş oluyorsunuz. Böylece meyve, sağlığınıza sağlık katacağına, bağışıklık sisteminizi ve akciğer kapasitenizi düşürüyor. Çok sağlıklı olan kefiri sade değil de meyveli tüketmek istediğinizde de yine içerisinde bulunan şeker, katkı maddeleri ve kıvam artırıcılar nedeniyle aslında sağlığınızı bozuyor. Kahvaltılık sos aldığınızda, etiketi iyi okumalısınız. Bu sosların içinde de şeker bulunabiliyor. Eğer dikkatli olmazsanız kahvaltıda da kaşık kaşık şeker tüketmiş olursunuz" dedi.

"HER ETİKET OKUNMALI"

Diyetisyen Derya Zünbülcan tüketicilerden, aldıkları ürünlerin etiketlerini okumalarını önerip, Tükettiğimiz her ürün parçalarına ayrılıp hücrelerimize katılıyor. Tükettiğimiz besinler hücrelerimiz için birer mesajcı haline geliyor diyerek uyardı.