Doğmak Ve Donmak / Tahsin Ataizi

Doğmak Ve Donmak / Tahsin Ataizi
(Tunceli ve tüm Şehitlerimize İthafen)

Başlıktaki Ğ-N harfleri yer değiştirildiğinde; sonuç ne kadar acı ve soğuk değil mi?..

"ASKER NEDEN DONAR?"

Şehitlerimize rahmet dilerken, müsaadelerinizle bu konu hakkındaki görüşlerimi bilgim ve tecrübelerim çerçevesinde aktarmak istiyorum.

Konu; Uyku tulumları vs. lojistik koruyucu malzeme gibi gözükse veya gösterilse de "-40°C kullanılabilir" denilen UYKU TULUMU vs. de değildir...

Uyku tulumlarında ihale şartlarına uymayıp, uyku tulumunda TULUM çıkartanlar bu teknolojik ve adaletli(!) ortamda; eğrisiyle doğrusuyla bulunur...

Şartlara uymayan aykırı malzemeler RET - uygunsa kabul görür. Aksi halde satanlara da gereken yapılır. Kanun var!

Ancak; esas ayrıntıyı göremeyenlere, söylemeyenlere hatırlatmak isterim;

Rahmetli şehitlerimizin fotoğraflarında göğüslerindeki "ÖZEL KOMANDO, BRÖVE''LERİ" var, ki; o brövelere sahip olan kişiler her türlü hava ve şartlarda görev yapabilir diye; HAK ettikleri BRÖVELERİ (Komandonun Yuvası) EĞİRDİR DAĞ ve KOMANDO OKULU Eğitim Merkezi Komutanlığı''ndan törenle çocuklarımıza verilmiştir. O belgeli bröveler, rozet satan yerlerden alınmamıştır! Tescilli ve numaralıdır.

Şehitlerimize tek kelime lafım sözüm olamaz. Kimsenin de olmamalı.

Burada eksik olan ne malzeme, ne tulum, ne de bottur...

DİKKAT!

Eksik olan İLETİŞİM ve KORDİNASYON terk edilmişlik vs.

Araziye görev için bırakılan eşya meta değil ki... İNSAN dır İNSAN!

Hava raporlarını (günlük-haftalık) dikkate almadan değerlendirmeden operasyon timlerini görev yerlerine zamanı da hesaplamadan gönderirsen; acı olayların VEBALİNİ de alırsınız. Kimse kusura bakmasın.

Uzaydan fotoğraf çekilip gönderildiği ortamda; Ekim ayında tipi vs. bahanesiyle, ne kadar saat görev yerinde bıraktığımızı bilmediğimiz ÇOCUKLARIMIZ...

Ne haber diye soramazsak! Akıbet SON ACIDIR, ACI!

Orada görev yapan en küçük rütbeliden en üst rütbeye kadar tüm Silahlı Kuvvetleri mensuplarına Asker, Polis, Sivil ayrımı yapmadan dualarımla, başarılar diliyorum.

Bu işin siyaset ayağı; İç işleri - Millî Savunma Bakanlığı açıklamaları beni şimdi bağlamaz.

Neden mi? Bu işleri ancak ASKER bilir. Aklın yolu bir olsa da oralarda asker gibi yaşayanlar, daha iyisini bilir. Bu işler anlatmakla olmaz, yaşamakla olur. Askerliğini yapan, ülkemin dağlarını hudutlarını bilen, BİLİR

Güneydoğu da Şırnak GABAR da Tabur Komutanlığı (Bolu Komando Tugay Komutanlığı emrinde) Silopi, Cizre, Mardin, Dargeçit''te de görevlerde bulunmuş bir kişi ve Emekli Komando Alay Komutanı olarak naçizane fikirlerimi düşüncelerimi aktardım. Maksadı aşmak istemem. Zira bizler ve bizlerden daha iyi görev yapan olarak arkadaşlarım ve komutanlarım var. Kimseyi suçlamıyorum kendimi de asla kahraman görmüyorum. Sadece görevlerimizi yaptık. Çağırırlarsa yine hazırız. Silah arkadaşlarım ve Komutanlarım, tüm TSK mensuplarına, Demokratik, Laik Türkiye Cumhuriyeti''nde; Adaletin tartışılmaz olduğu, Memleketimden SELAM OLSUN!

NOT: Emekli bir ASKER olarak torunumu OKULA gönderdiğimde, akşama kadar dönüş saatini (dokuz doğurarak) bekliyorum.

Askerimle birlikte operasyonuna iştirak edemediğim timlerin, görev dönüşlerine kadar dokuz doğurduğum gibi...

Yine de söz savunmanın diyerek; BAKANLARI değil, sıralı komutanları dinlemek gerekir. Alay-Tabur-Bölük-Takım ve Tim Komutanlarını dinlemekte fayda var. Kimsenin günahına girmek günahını almak istemem.

 

Bu tür olayların önüne geçmenin il önemli şartı İLETİŞİM ve KORDİNASYON''dur. Ayrıca bu konu ve olay hakkında Askerlerin Harekat Emrinde değişmez mutlak 5 Maddesi vardır:

1.            DURUM

2.            VAZİFE

3.            İCRA

4.            İDARE VE LOJİSTİK

5.            EMİR KOMUTA MUHABERE

Bu maddelere ilaveten insiyatifin kullanılması da elzemdir.