Dolara aşkı biter mi?

Yurt içi yerleşiklerin kıymetli maden dahil yabancı para mevduat ve fonları 11 Aralık ile biten haftada sınırlı bir artış göstererek 231,5 milyar dolarla yeni tarihi zirveye yükseldi.

TCMB verilerine göre, 11 Aralık ile biten haftada bireylerin yabancı para cinsinden mevduat ve fonları 146,47 milyar dolar ile yeni bir tarihi rekor kırdı. Bireyseller geçen hafta döviz ve altın mevduatlarını 25,4 milyon dolar artırdı.

Bu veriler Merkez Bankası Başkanı Naci Ağbal'ın toplantısından bir gün sonra açıklandı.

Ne yaparsanız yapın ne kararlar alırsanız alın, hatta istediğiniz kadar vergi alın bu halk tüm parasına gidip dolar alıyor.

İyi de neden alıyor?

Önce bu soruya yanıt aramak lazım.

Türk halkı en son dolara 2000 yılında âşık olmuştu.  Maaşını bile alan gidip parasını dolara yatırıyordu.

Bunun iki nedeni vardı. Birincisi enflasyon, ikincisi ise Türk lirası mevduatına yetirince faiz verilmemesi. Faiz derken gelir anlamında düşünmeyin cebinizdeki paranın değerini korumak için.

Sonunda kriz patladı ve IMF geldi. Kemal Derviş kararları ile ekonomi duruldu.

Dış yardım ile Türkiye nefes aldı.

Ekonomi nakış işler gibi işlendi ve düzlüğe çıkarıldı. AKP ise bu mirasın üzerine geldi.

Her şey hazırdı. Hiçbir şey yapmasına gerek yoktu.

Nitekim de öyle oldu. Türkiye bu kararlar sayesinde hızla büyüdü. Acı reçeteyi halka sunan siyasi partiler yok olup giderken, AKP havadan bu reçetenin siyasi kaymağını yemişti.

Bu ballı kaymak AKP'yi 2009 yılına kadar götürdü. Global bir kriz Türkiye'yi sarstı.

Hani Cumhurbaşkanı'nın teğet geçecek dediği kriz. Aslında teğet filan geçmedi. Tam tersi bizi vurdu ama şansımıza Amerikalılar QE yani Parasal Genişlemeye gittiler. İşte o zaman sadece Türkiye'ye değil bütün gelişmekte olan ülkelere TIR'lar dolusu para geldi.

Para o kadar çoktu ki, insanlar ne yapacağını şaşırdı.

Dolar düştükçe düştü. AKP bu düşüşten ve para girişinden sarhoş olmuştu.  Bu kez inşaatı pompaladı. Çünkü banka faizleri yıllık yüzde 5'e kadar düştü. Dolar pul olmuştu. Geriye tek bir yatırım kaldı o da konut.

Tam bir çılgınlık.

Aklı selim iktisatçılar isyan etti: Etmeyin eylemeyin! Batarız! Bu paraları toprağa değil yatırıma yöneltin!

Dinleyen olmadı.

Tam tersi İstanbul'un göbeğindeki birçok fabrika yıkılıp yerine lüks mağaza ve lokantaların olduğu AVM'ler yapıldı.

Her şey ondan sonra oldu.

Kriz adım adım geldi. AKP halen eski günlerin yeniden geleceğini sandı.

Kontrolsüz enflasyon ve para politikası halkın kendi tedbirini almasını sağladı. Bulduğu her paraya dolar aldı.

Bir baktık ki, bankalarda Türk lirasından çok dolar var.

İşte dolar aşkı yanlıştan doğdu.

Şimdi bu aşkın bir günde son bulmasını istiyorlar.

AKP'nin son 10 yılda yaptığı yanlış bir günde yok olur mu? Onun yarattığı tahribat hemen bir ayda tamir edilir mi?

Bu belki yıllar sürecek bir mücadele ile olacaktır.

Bunu da AKP'nin yapmaya ne gücü ne de kadrosu var.

Son hamlelerde bile siz yeni bir isim gördünüz mü?

Hayır! Hep aynı isimler yer değiştirerek öne çıkartılıyor.

Bu kadro ve bu politikalarla Türkiye'de dolarizasyon bitmez tam tersi bu aşk her geçen gün daha da ateşlenir.

Yazarın Diğer Yazıları