Bugünkü Yazarlar Tüm Yazarlar
Evren Devrim ZELYUT

Evren Devrim ZELYUT

Doları çıldırtacaklar!

Bir ülkede kurlar neden artar? Üretim yerine tüketim odaklı olmuşsanız, ithalattaki artış ihracatı geçmişse yani yurtdışından satın aldıklarınız, sattıklarınızdan daha fazla ise…

Ülke içinde kavga, dövüş eksik olmuyorsa, buna bir de yurtdışı gerginlikler eklenmişse sonuçta ne olur? İç ve dış yatırımcılar arkalarına bile bakmadan ülkeden kaçarlar. İşte Türkiye'nin yaşadıkları tam da budur.

Türkiye'nin yanlış iktisadi sistemi mal üretirken, ithal girdi ile beraberinde enflasyon da ürettiği için kurları yukarı çekmiştir. Kavgacı dış ve iç politika yatırımların Türkiye'den çıkmasını doğurmuş, giden her dolarla kurlar yukarı hareket etmiştir.

Yatırımların tek ihtiyacı vardır: Güven… Mevcut yönetim güven yerine korkuyu, gerginliği öne çıkardığı için 'portföy yatırımları' dediğimiz, 'Türk hisse senetleri ve devlet tahvillerine' yatırım yapmış yabancı yatırımcıların kaçtığını görüyoruz. Eğer yabancı yatırımcı stoktaki hisse ve tahvilini satarsa ne olur? Satıştan elde ettiği Lira ile gidip dolar alır ve ülkesine döner. İşte aldığı her dolarla Türkiye'de kurlar da yukarı gider.

Bu noktada fabrika kurmak, işyeri açmak için gelen 'doğrudan yatırımlara' hiç değinmiyoruz bile. Çünkü Türkiye doğrudan yatırımın ne olduğunu yıllardır unuttu.

Kurlar için önemli olan portföy yatırımlarındaki halimiz acınacak durumdadır. Rakamlara baktığımızda bu zafiyetin dolar/TL üzerinde büyük baskı yaratacağını değerlendiriyoruz. O zaman önce kısaca rakamları hatırlatıp mevcut durumu özetleyelim:

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası Menkul Kıymet İstatistiklerine göre yabancıların hisse senedi stoku 30 Ekim haftası itibariyle 19,3 milyar dolara indi. Böylelikle yabancıların ellerindeki Türk hisse senetleri 2009 Mart ayından bu yana ilk kez 20 milyar doların altına düştü.

Rakamları detaylandırmak isterim, 26 Ocak 2018 tarihinde 55,4 milyar dolar olan hisse stoku, 30 Ekim itibari ile 19,2 milyar dolar olmuştur.

Devlet iç borçlanma senetlerine baktığımızda ise 26 Ocak 2018'de yabancıların elinde 32,7 milyar dolar olan stok, 30 Ekim'de 5,1 milyar dolara inmiştir.

Hisse stoklarında %65 borçlanma senetlerinde %84'lük dramatik düşüş bugün kurdaki seviyenin gerekçelerinden birisidir. Kurların 'çıldıracak' olmasına dair iddiamız ise, bu kaçan yatırımcıları geri getirecek, Türkiye'ye dolar akışı sağlayacak 'güven' içeren eylemlerin ve beyanatların ufukta görünmüyor olmasıdır.

Rezervlerin içi böyle boşalırken sistemi ayakta tutmak için ne yapılıyor? Merkez Bankası tam gaz para basıyor… Bakınız piyasada dolaşımdaki para ve vadesiz mevduat toplamına 'M1 Para arzı' adı verilir. M1, 26 Ocak 2018 tarihinde 428 milyar TL idi. 30 Ekim 2020 itibari ile roket gibi yükselmeye devam ederek 1,2 trilyon TL oldu…

M1 Para arzı artışı anılan sürede %180 olmuş. Peki bu sürede Türkiye'de üretim %180 artmış mıdır? Elbette ki hayır! O zaman bizi bekleyen kısa vadede çarkların çevrilmesi uğruna orta vadede yıkıcı bir enflasyon olacaktır. Enflasyon ise Lira'nın değer kaybı demektir. Peki dolar ne olacak? Merkez Bankası bu tabloyu kuzu kuzu izlemeye devam ederse olacak olanı başlıkta söyledik. Sonuç: Allah Türk halkının yardımcısı olsun!

 

Yazarın Diğer Yazıları