Dolarla işi olmayan adam

İnternette ilginç sokak röportajları yayınlanıyor.

Röportajın yapıldığı yer Bağcılar. AKP'nin en yüksek oy aldığı ilçelerden biri.

Vatandaşa soruyorlar: Doların artışı sizi etkiliyor mu?

Yanıt tıpkı Bakan Albayrak'ın sözleri gibi:

-Ben maaşımı dolarla mı alıyorum? Hayır! Marketten dolarla mı alışveriş yapıyorum? Hayır!

Gavurun parası ile ne işim olur ki? Elimi bile sürmüyorum.

Bu arada röportaj yapılan amcanın elinde bir poşet ve içinde de bakliyat, makarna var.

Evet! Bu amcanın dolarla hiç işi yok. Belki de hayatı boyunca doları sadece bir başkasının elinde ya da fotoğraflarda görecek. Ancak, elindeki poşetin içindeki makarnanın ambalajına baksa durum buğdayının Rusya'dan dolarla verilerek ithal edildiğini anlayacak. O makarnanın fiyatı nasıl 2 liradan 4,5 liraya yükseldiğini araştırsa dolardaki artışın neden olduğunu anlayacak.

Yine evine gitmek için bindiği dolmuş ücretinin indi-bindi fiyatının bile 3 lira olmasının nedeninin akaryakıtı dolarla almamızdan kaynaklandığını anlayacak.

Evinde o makarnayı pişirecek doğal gaz için Rusya ve İran'a dolar ödüyoruz. Dolardaki her kuruşluk artış pişirme maliyetini arttırıyor.

Vatandaş bunun farkında değil.

TUİK'e göre, enflasyon yüzde 13. ABD'li Profesör Henke'ye göre, yüzde 36. Aslında Türkiye'deki enflasyonun ölçümü için Prof. olmaya gerek yok.

Son derece basit. Her ay sürekli alışveriş yaptığınız markete gidin ve satın aldığınız ürünlerin fiyatını ve tarihini not edin.

Bunları yapamıyorsanız bile market fişlerini saklayın.

Bir ay sonra bakın makarnanın fiyatı ne olmuş.

Peynirin, zeytinin fiyatına bakın. 1 ay önceki ile bugünkü fiyatı toplayın çıkartın.

Alın size aylık enflasyon.

1 yıl önce 28 lira olan beyaz peynir bugün 44 lira olmuş. Alım gücümüz yarı yarıya azalmış.

Ben ithal peynir mi alıyorum ki, dolardan etkilensin diyebilirsiniz. İyi de peynir için gerekli sütü veren ineklerin yemleri ithal. Hem ithalat vergisi arttı hem de dolar kuru. O sütü fabrikaya götürecek araç bir yıl öncesine göre daha pahalı mazot alıyor. Onu peynir haline getiren fabrikanın çarkını çalıştıran elektrik bir yıl öncesine göre daha pahalı.

Tüm bunların nedeni ne biliyor musunuz?

Türkiye'nin üretmeyip, ithalata dayalı bir model seçmiş olması.

Eğer Türkiye gerçekten her şeyini kendi üretmiş olsaydı o zaman dolardaki artıştan bana ne diyebilirdiniz.

Yediğimiz her lokmada doların kokusu olduğu sürece kimse bana ne diyemez.

Dolar cuma günü itibariyle 8 liraya yaklaştı. Doların düşeceğine dair tek bir beklenti yok. 3 liradan beri tüm ekonomistler uyardı. 

8 liraya dayandı ve uyarıları halen devam ediyor.

Unutmayın dolardaki her kuruşluk artış, Türkiye'nin rekabet gücünü arttırsa bile biz halk için daha çok fakirlik demek.

Allah fakir fukaraya yardım etsin.

 

Yazarın Diğer Yazıları