Dostların ihaneti!..

Yazar, şair, akademisyen ve felsefeci merhum Oruç Aruoba’nın şu sözü bugünü muhteşem ifade ediyor.

“Dostların ihaneti kadar hiçbir şey acı değildir.

Ve nedense hep de böyle olur ve biz, bize en son ihanet edeceğini sandığımız kişinin ihanetine uğrarız ansızın…”

Terör örgütü PKK yayınladığı fesih belgesi ile bu kez ihaneti şu üç madde ile ortaya koydu:

Kürtlere Soykırım yapıldı.

Kürtler sürgüne gönderildi.

Lozan Antlaşmasındaki haklarımızı alacağız.

Bir de bonus talepleri var; Apo’ya özgürlük.

Terör bitti diye sevinelim mi?

Terör bitti diye bu iftiraları sineye çekelim mi?

Bu iftiraların Türkiye Cumhuriyeti Devleti tarafından resmen reddedilmemesini sorgulamayalım mı?

40 yıldır gerek iktidar gerekse muhalefet şu ifadelerde söz birliği yapmadılar mı?

Kürt sorunu yoktur, terör sorunu vardır.

40 yıldır Kürt kardeşlerimizin tek birisinden bu iftiraları duyduk mu?

Bu kahrolası bildiriyi kim hazırladı;

Öcalan mı?

PKK’nın elebaşları mı?

Amerikalılar mı?

İngilizler mi?

İsrailliler mi?

Bu şerefsizce iftiraları içeren açıklamayı yayınlanmadan önce;

Recep Tayyip Erdoğan,

Devlet Bahçeli,

MİT Başkanı İbrahim Kalın,

Dışişleri Bakanı Hakan Fidan görmediler mi?

Gördüler de sessiz kaldılarsa rezalet.

Görmediler ise skandal.

Birkaç yazılı açıklama ile kınarmış gibi yaptılar.

CHP lideri Özgür Özel’in tespiti çok haklı:

“Bu bildirinin iki tane muhatabı var: Sayın Bahçeli, Sayın Erdoğan. O bildiri MİT'in onayı olmaksızın açıklanabilecek bir bildiri değil.”

Kürtlere soykırım yapıldı, sürgüne gönderildi” diyen teröristleri silahları bıraktılar diye yarın bağrımıza mı basacağız?

Ey DEM’liler,

Ey MHP’liler,

Ey AKP’liler,

Nedir bu suskunluğunuzun anlamı?

Sükut ikrardan gelir.

Suskunluğunuz bu iftiraları kabul ettiğinizden mi?

İstikbalinizi korumak için mi siyaseten mi?

Canım ülkemde Türklere ne yaşatılıyorsa, Kürtlere de aynısı yaşatılıyor.

Yok aslında birbirimizden farkımız.

Bu iftiralara tepki göstermezsek, nasıl bakacağız birbirimizin yüzüne?

Recep Tayyip Erdoğan bir kez daha cumhurbaşkanı seçilsin diye bu iftiraları görmezden, duymazdan mı geleceğiz?

Yeni Anayasa bu iftiralar üzerine mi, kapalı kapılar ardında yapılan sinsi pazarlıklar üzerine mi inşa edilecek?

AKP ve MHP iktidarının Öcalan ve DEM ile yürüttükleri pazarlıkta neler var?

Toplumsal mutabakat için neden şeffaf davranılmıyor?

Barış planının yol haritası neden açıklanmıyor?

Devletimizin ve milletimizin istikbali ve istiklali mi önemli?

Erdoğan’ın iktidarı ve istikbali mi önemli?

İktidar hırsı; Gözleri kör, kulakları sağır, dilleri söylemsiz mi yaptı?

Bu yazdıklarımı merhum Oruç Aruoba şöyle tanımlar;

Dostların ihaneti kadar hiçbir şey acı değildir.

Ve nedense hep de böyle olur ve biz;

Bize en son ihanet edeceğini sandığımız kişinin ihanetine uğrarız ansızın…

Yazarın Diğer Yazıları