AB’ye bakışından Ermenistan meselesine kadar çizgisi 180 derece değişen Gül, bu kez de Irak’ın kuzeyindeki gruplarla görüşmelere girişilmesine alkış tuttu!

Gizli anlaşma!
Öncekİ gün, AKP hükümetinin K. Irak’la ilişki kurmasının doğal olduğunu savunan Gül, 24 Aralık 1992’de TBMM’de yaptığı konuşmada da dönemin hükümetini ABD ile gizli anlaşmalar yapmakla suçlamıştı. 2003’te ABD Dışişleri Bakanı Powell ile gizli bir anlaşma yapan Gül, sessizliğini koruyor!

Ne dediyse bugün tersini yapıyor
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, tarihi bir çelişkiye daha imza attı. AB’ye bakışından Ermenistan meselesine kadar çizgisi 180 derece değişen Gül, bu kez de Irak’ın kuzeyindeki gruplarla görüşmelere girişilmesini savundu

Haber: Selda Öztürk KAY
Geçmişte “Ermeni katillerin elini sıkamazsınız” deyip, geçen ay Erivan’a giden, AB’yi Hıristiyan kulübü olarak niteleyip şimdi Brüksel’i mesken tutan Abdullah Gül, benzer bir çelişkiye daha imza attı. Önceki gün Estonya dönüşünde AKP hükümetinin Kuzey Irak’la ilişki kurmasından doğal bir şey olamayacağını belirten Cumhurbaşkanı Gül’ün, 24 Aralık 1992 yılında TBMM’de yaptığı konuşmada, Kuzey Irak’ta bağımsız bir Kürt Devleti oluştuğunu belirtip dönemin hükümetini ABD ile gizli anlaşmalar yapıp sessiz kalmakla itham ettiği ortaya çıktı. DYP-SHP hükümeti döneminde “Çekiç Güç’ün Türkiye’deki görev süresinin uzatılması” ile ilgili tasarının TBMM’de ele alınışı sırasında Refah Partisi Grubu adına söz alan Kayseri Milletvekili GüI kürsüden şunları kaydetti:

NELER DEMİŞ NELER...
“Hükümet Çekiç Güç’ün süresinin uzatılmasına gerekçe olarak ’Kuzey Irak’ta belirsizlikler devam etmektedir’ diyor. Şimdi soruyorum: Nedir bu istikrarsızlık? Kuzey Irak -sizin de tezkerenizde söylediğiniz gibi- Irak’ın bir parçası değil midir? Yani Kuzey Irak’ta istikrara kavuşmak için ille de orada resmen bir devletin ilanı mı, ille de orada Amerika, Fransa ve İngiltere tarafından tanınmış bir devletin çıkması mı gerekmektedir? Bu mudur istikrar? Kim ne derse desin, bugün Çekiç Güç kuvvetleri bir ana rahmi gibi sınırlarımızda yeni bir devletin doğuşuna, oluşumuna yataklık yapmaktadır. Siz bir taraftan bu oluşumu kabul etmediğinizi ilan edeceksiniz ’Biz orada bağımsız bir Kürt devletinin kurulmasını kabul etmeyeceğiz, etmiyoruz’ diyeceksiniz, öbür taraftan da adım adım bu oluşumu gerçekleştiren yabancı güçleri destekleyecek, görev süresini uzatacaksınız! İleride bunun sorumluluğundan kesinlikle kurtulamazsınız. Ortada aslında bir ” de facto “ olmuştur, aslında her şey gerçekleşmiştir. Şimdi sayın hükümete tarih huzurunda ve Yüce Meclis’in değerli üyeleri huzurunda soruyorum: Acaba bizim bilmediğimiz başka sözler mi vardır, gizli anlaşmalar mı yapılmıştır? Varsa böyle şeyler, geliniz, bunları açık açık söyleyiniz, biz de ona göre cevabını verelim.”

BU DA KENDİ GİZLİ ANLAŞMASI
Ayrıca Süleyman Demirel, Erdal İnönü hükümetini gizli anlaşma yapmakla itham eden Gül, Dışişleri Bakanlığı döneminde ABD Dışişleri Bakanı Colin Powell ile gizli anlaşma yaptığı yönünde iddialara maruz kalmıştı. Gül tarafından yalanlanmayan anlaşma İşçi Partisi tarafından yargıya taşınmıştı. Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’na yapılan başvuruda 2 sayfa 9 maddelik gizli planın ayrıntıları şöyle aktarılmıştı:
1. Türk askeri Irak’ın kuzeyinden çekilecek, sınır harekâtlarına son verilecek ve PKK’ya askeri harekât için izin alınacak.
2. TSK, PKK’ya karşı ABD’ye bilgi vermeden ve izin almadan harekât yapamayacak, aksi halde siyasal ve askeri yaptırım uygulanacak.
3. ABD’nin İran ve Ortadoğu harekâtlarına aktif destek ve katılım sağlanacak
4. Türk ordusunun asker sayısında ve silah gücünde indirim yapılacak.
5. Irak’ın kuzeyinde kurulan devleti Türkiye tanıyacak.
6. PKK/KADEK elemanlarına geniş kapsamlı af çıkarılacak ve PKK yasallaştırılacak.
7. Güneydoğu belediyelerine özerklik verilecek ve Türkiye adım adım federasyona götürülecek.
8. Kıbrıs’ta Denktaş devre dışı bırakılacak, Annan Planı küçük değişikliklerle kabul edilecek ve uygulanacak.
9. Ermenistan’a yönelik kısıtlamaların kaldırılacak.

Gül, küfürcü Pamuk ile fuar açacak
“Türkler 30 bin Kürdü, 1 milyon Ermeni’yi katletti” iftirasını atarak Nobel’i ve parayı kapan Orhan Pamuk ile Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, 60. Frankfurt Kitap Fuarı’nı birlikte açacak. Türkiye, bu yıl onur konuğu olacağı fuarda, yaklaşık 700 sanatçıyla, 300 ayrı etkinliğe imza atacak. Resmi açılışı bugün yapılacak fuarda Türkiye, edebiyatı, müziği, sahne sanatları ve sinemasıyla, “Bütün Renkleriyle Türkiye” sloganıyla tanıtılacak. Fuarda, sergi, sanatsal programlar, konferanslar ve özel davetler gibi 300 ayrı etkinlik düzenlenecek. Fuarda, Türk sinemasının en seçkin örnekleri de sinemaseverlerle buluşacak. Fuardaki Sinema TV Forumu bölümündeki Türkiye standında, 1970’den günümüze çekilmiş, önemli festivallerden ödül almış veya büyük gişe başarısı elde etmiş 22 uzun metrajlı film ile 6 belgesel Avrupalılara gösterilecek.