Bugünkü Yazarlar Tüm Yazarlar
Özcan YENİÇERİ

Özcan YENİÇERİ

Dünya vatandaşlığı ve millîlik!

Bir insanın başkası olabilmesi bile kendisini tanımasına bağlıdır. Kendisini bilmeyen, tanımayan ya da keşfetmeyen insanın başkasının farkına varması ya da başkalarının duygularını hissetmesi de mümkün değildir. "Biz" her şeyden önce "ben"lerden oluşur. Kozmopolitlikler bile birden fazla millîliğin ürünüdür. Toplumda cevher, ben'e, evrensellikte ise öz milliyete dayalıdır.

Ben'in önceliği vardır. Pedagojideki yakından uzağa, somuttan soyuta ilkesi de bu mantığın üzerine kuruludur. Bu durum doğal ve sosyal bütün alanlar için geçerlidir. Hayvanlar bile önce kendi yavrusuna sonra da kendi cinsinden oluşan topluluklara yönelik olarak yaşarlar. Kangurunun kesesinde tilki yavrusu taşıdığı görülmemiştir.

Dünya vatandaşlığı!

"Milletim nev'-i beşerdir, vatanım rûy-i zemin" diyenlerin ne insanlığı ne de vatanı kalır. Filistinliler istediği kadar vatanlarını yeryüzü, kendilerini de dünya vatandaşı hissedebilir. Vatanları işgal altında olduğu ve güçlü olmadıkları için ne İsrail ne de BM onlara insan muamelesi yapmayacaktır!

Diğer yandan cinsine ve yakınına öncelik vermek başkasına düşmanlığı gerektirmez. Benzerlerine yakınlık göstermek, benzemezlere düşmanlık etmenin zorunlu sonucu değildir. Benzerliği keşfetmek de ötekileştirmeyi gerekli kılmaz. Benzerlerden benzemezlere, yakındakilerden uzaktakilere, ülkesinden dünyaya, millîden evrensele ulaşmak olgunluğun ürünüdür. Kökünden kopmadan, kimliğini unutmadan, içinden çıktığı topraklara hainlik etmeden evrensel değerlerle buluşmak mümkündür. Evrensellik gerçekte millîliğin karşıtı değildir.

Dünya vatandaşlığını, yerellik, millîlik ya da kimlik gibi aidiyetlerden kurtulma hali olarak görenler gerçekte varlıklarına yabancılaşanlardır. Farklılıkların bir arada var olmasını savunmak ya da öteki kültürlerin içine girebilmek için dünya vatandaşlığı değil kim olduğunun farkında olmak gereklidir.

Bugün Türkiye'de millet, milliyetçilik, millî devlet, millî kültür düşmanlığı yapanların Türkiye diye bir kaygısı yoktur. Onlar kendilerini önce insan sonra da dünya vatandaşı olarak görmektedir.

Türkiye'de milliyetçilik düşmanlığı yapanlar, özde neoemperyalizmin amacına uygun ideolojik zemini yaratmakla görevlidir. Bu zeminin yaratılabilmesi için öncelikle hedefe "Türk milleti", "Türklük", "Atatürk", "millî", "milliyetçilik" gibi değerler konulmaktadır. 

Bayraksızlık!

"Aldatma" ile ünlenen ve şimdilerde hapishanede olan kitabın yazarı diyor ki: "Bayrakların, devletlerin, sınırların, orduların, savaşların olmayacağı bir dünya istiyorum, böyle bir dünyanın olacağına da inanıyorum". Ayağı toprağa, kafası bayrağa değmemişlerin benzer hayaller içinde olmaları doğaldır. Devletsiz bir dünya anarşist bir rüyadır. Çünkü anarşistler "her devlet despotizmdir, bir veya birkaç despottan oluşur" düşüncesindedir. Ancak onlar bilmeliler ki, dünya üzerinde bir zamanlar sınırsızlığın en yaman savunucuları SSCB ve ABD, dünyayı en kaba sınırlarla birbirinden ayırmıştı. İnsanlığı bir birinden ayıran demir perdeler ve paktlar onların eseridir.

Acaba "bayrakların, devletlerin, sınırların, orduların, savaşların olmayacağı bir dünya" yok mudur? Elbette vardır. Ama bu dünya öbür taraftadır. İnananlar bilir. O dünyanın adına da Arasat denmektedir. Arasat yani mahşer Kur'anî bir kavramdır. Arasat, Kur'ân'ın "a'râf" adıyla bildirdiği Cennet ile Cehennem ortasında bulunan ve hiç iyiliği bulunmayan, fakat hiç kötülüğü ve küfrü de bulunmayan kimselerin bulunacağı tepeciklerdir. Bayrağı, sınırı, siniri, iyiliği, kötülüğü olmayan insanlar orada toplanacaklardır.

Dünyadaki bütün ülkeler varlıklarını sürdürmek, geleceklerini garanti altına almak ve çıkarlarını savunmak için ellerinden gelen her şeyi yapmaktadır. Dünya var oldu olalı da bu böyledir. Türkiye'deki anarşist taslakları ise sözde barış, insanlık ve özgürlük adına sınıra, bayrağa ve devlete dil uzatıyorlar. Bu zevat malum fanteziler için ülkenin geleceğinin feda edilmesini bile önerebiliyorlar. Ancak gerçekler, romantizme feda edilmeyecek kadar hayatidir. Sınır, devlet, bayrak ve ordu bu dünyanın gerçeğidir. Gerçekler romantizm kaldırmaz.

 

Yazarın Diğer Yazıları