Siyasetten uzak, toplumsal meseleleri dert edinen, kalemini namusu gibi gören gerçek bir aydını kaybetmiştik.
‘Türk milletinin menfaatlerini her şeyin üstünde’ görerek, kaleme aldığı yazılar hiçbir zaman güncelliğini yitirmedi.
Yanlışları söylemekten hiç ama hiç çekinmedi, ‘rahatsız edecek’ sözlerle hafızalara kazındı.
Bugün Türkiye’nin tablosu ortada…
Terör örgütleri ve arkasındaki emperyalist ülkeler tarafından kuşatılmaya, sıkıştırılmaya çalışılıyor.
Merhum Hocaoğlu ne demişti:
"Coğrafya, Türk'ü her zaman için ‘kuvvetli’ olmak mecburiyetinde bırakmıştır. Zira, Türk, daima, çok mühim, çok kritik, çok stratejik, çok zor ve zorlu coğrafyalarda bulunmuştur...
Türkler, boğulmamak için, Tarih ve Talih tarafından mahkûm edildikleri bu coğrafyayı aşmalı ve onun için de ‘güç’ sahibi olmalı idiler...
Türk ya güçlü olur, ya da yok olur! Mesele bundan ibarettir. Bu ise karşımıza "Devlet" problemini getirmektedir: Türk, mutlaka ve behemehal ‘Devlet’ sahibi olmalıdır; O, devletsiz yaşayamaz"
Büyük aydının her bir sözü ders niteliğindeydi…
Mekânı cennet olsun…
