Duygulandıran Çanakkale şiiri

Duygulandıran Çanakkale şiiri
18 Mart Çanakkala Deniz Zaferi'nin 105. yıl dönümü kutlandı.

Destanın 105. yıl dönümünde 2010 yılında, Çanakkale Savaşı'nın 95. yıldönümü töreninde, Sosyal Bilgiler Öğretmeni Seval Eroğlu okulda yapılan törende Çanakkale Savaşı'nı anlattığı o görüntüler yeniden gündem oldu.

İşe Seval Öğretmenin o duygusal sözleri:

"Şimdi soruyum sizlere, Vatan ne demek ?

Şu anda üzerine bastığınız kara toprak mı ? Yada sınıflarınız da sınırları haritalara çizilmiş her gün gördüğünüz coğrafya parçası mı ?

Ben diyorum ki, değil.. Birileri, bizden önce giden birileri, o coğrafya parçasını vatan yaptılar.

Coğrafya parçası başka bir şeydir. Ama toprak kanla yoğrulmuşsa, canla ödenmişse bedeli, artık adı vatandır.

Ben diyorum ki vatan; özgürlük, hürriyet vatan.

Her gün eve gidiyorsunuz, buradan çıkıyorsunuz özgürce çantanız sırtınızda bir taşa vuruyorsunuz ayağınızı, ıslık çalıyorsunuz.

Belki şakalaşıyorsunuz arkadaşlarınızla, kimse önünüze çıkıp “ Dur yürüme bu yoldan” demiyor. Sonra evinize varıyorsunuz, ne rahat, en özgür, en huzurlu olduğunuz yer, başımı sokacak bir evim olsun, başka bir şey istemem.

Ben de diyorum ki, vatanım, evimin evidir vatan.

Ben özgürlük istiyorum, bu bayrağın altında konuşuyorsam, şu an ve hepiniz ciğerlerinize bu nefesi çekiyorsanız bir bir, unutmayın gençler birileri nefesini kaybettiği içindir. Biz bu özgürlüğü yaşıyoruz ve o yüzden ve o yüzden nerden geldiğinizi ne yapmamız gerektiğini iyi bilmemiz gerekiyor.

Çanakkale öyle bir yer ki, yokluk varlığı yenmiştir, maneviyat maddiyatı yenmiştir ve çocuklar özgürlük sömürgeyi yenmiştir. Esaretin zincirini kırmıştır.

Ve o gidinler, o yüz binler, canlarını hiç düşünmeden bu toprağa veren yüz binler için yüce Allah diyor ki “Onlara ölü demeyiniz onlar diridirler.

Ve ben diyorum ki şu an bizi izliyor ve buradalar, yanımızdalar.

Ve onların taşıdığı o asil ruh biliyorum ki gençler, bizim damarlarımızda...

Şu an o ruhun kıpırdanışlarını hissediyorum, onlara ölü demeyiniz.”

Ağlatan, yürek yakan bu konuşmanın öyle bir final sahnesi var ki, gurur duymamak mümkün değil.

Seval Öğretmenim haykırıyor; “Malazgirt şehitleri”, çocuklar haykırıyor “Buradaaaa”.

Seval Öğretmenim haykırıyor; “Çanakkale şehitleri”, çocuklarlar hep birlikte haykırıyor “Buradaaaa”.

Seval Öğretmenim yine haykırıyor; “Sakarya şehitleri”, çocuklar da haykırıyor gözleri yaşlı “Buradaaaaa”.

Seval Öğretmenim haykırıyor; “Kıbrıs şehitleri”, çocuklar hep bir ağızdan “Buradaaaa” diyor. Seval Öğretmenim, kanayan yaramız hainlere karşı büyük mücadele için haykırıyor; “Güneydoğu şehitleri”, çocuklar bir kere daha hep birlikte sesleniyor “Buradaaaa”.

Seval Öğretmenim son kez haykırıyor; “Mustafa Kemal Atatürk”, çocuklar Yüce Önderlerine layık olarak, Çanakkale ruhu ile haykırıyor; “Buradaaaaa...”

Seval Öğretmenim; "Mekânları cennet olsun, hepsine selam olsun, ruhları şad olsun diyerek bu muhteşem konuşmasını tamamlıyor. Ne mutlu o Türk kızına, ne mutlu Seval Öğretmenimi yetiştirenlere..."