Eğitim "alarm" veriyor

Yapılan her sınavın sonucu, bizi başarısızlık analizi yapmaya mecbur kılıyor. Çünkü başarısızlık artık devamlı bir hal aldı. Biz de bu durumu olağan kabul edip "bizim ülkede eğitim düzelmez" diyecek kadar kanıksar hale geldik. Vaziyet kötü… Esaslı bir analiz ve çözüm planı yapmak gerekiyor.

Lise ve üniversiteye giriş sınavlarının sonuçları birkaç gün önce açıklandı. Sonuç, tam bir felaket! Üstelik önceki yıllara göre eğitimde geriye gittiğimiz de gün gibi ortaya çıktı.

YKS ANALİZİ

Üniversitelere giriş sınavının (YKS) sonuçları, tüm derslerde korkunç bir başarısızlık yaşandığını gösteriyor. Fen ve matematik ise bu başarısızlıkta her zamanki gibi başı çekiyor…

Üniversite sınavına giren bir yakınınız yoksa bilmeyebilirsiniz; bu sınav, Temel Yeterlilik Sınavı (TYT) ve Alan Yeterlilik Sınavı (AYT) olmak üzere iki aşamadan oluşuyor. Üniversiteye girmek isteyen tüm öğrencilerin katılım gösterdiği sınav olduğu için TYT üzerinden inceleme yapmayı daha açıklayıcı buluyorum… AYT' de vaziyet daha vahim zaten!

TYT' ye bu yıl 2 milyon 260 bin 273 aday girdi ve bunların yalnızca bir milyon 299 bin 378'i 180 barajını aşabildi. 150 barajını ise, bir milyon 749 bin 144 kişi aşabildi.

41 bin aday ise yarım net bile yapamayarak sıfır çekti!

Peki, barajı geçenler çok mu başarılı?

Şöyle ki… Sınavda üç ana kolda sorulan 40'ar soruya ve fen bilimleri hakkında sorulan 20 soruya verilen doğru yanıtların Türkiye ortalaması şu şekilde:

Türkçe: 16.179

Sosyal Bilimler: 6.003

Temel matematik: 5.642

Fen Bilimleri: 2.828

Oysa 2016'da Türkçe ortalaması 19.1; 2017'de 17.2 idi.

Yine 2016'da temel matematik ortalaması 7.8; 2017'de 5.1 idi.

Fen bilimlerinde öğrencilerin doğru yanıt ortalaması 2016 ve 2017'de 4.6 idi.

Evet, 2016 ve 2017'de de başarılı değildi sınav sonuçları; ancak 2018'de ivme daha aşağı düştü. İyiye değil, kötüye gidiş var. Eğitim sistemi, alarm veriyor!

Ne yapacağız şimdi?

Pozitif bir bakış açısı ile "sorular zordu herhalde" deyip geçecek miyiz?

Yoksa "liselerde eğitim kalitesi dibe vurmuş" deyip, konuya gerçekçi mi yaklaşıp çare mi arayacağız?

LGS ANALİZİ

Liselere giriş sınavının sonuçları da tam bir facia! 91 bin öğrenci açıkta kalmış olmasına rağmen, 342 bin kontenjan boş kaldı. Boş kontenjanların çoğu meslek liseleri ve imam hatipler.

Evine yakın okula gidecekleri vaat edilerek sınav sistemleri değiştirilen binlerce çocuk açıkta kaldı. Demek ki yanlış yapıldı. Herkesin gerçekten evinin yakınına gitmesine olanak sağlayan klasik lise mantığı acilen geri gelmeli.

İstenildiği vakit, yapılacak çok şey var. Eğitim sistemi çaresiz kalmaz.

SONUÇLARIN BİZE SÖYLEDİĞİ

Üniversite kazanmada, liseler arasında yine en başarılı sonuçlar fen liselerinden çıktı. Her puan türünde ortalamaları en üst sıralarda yer aldı.

En başarısız ise imam hatipler ve meslek liseleri oldu.

Bu da, Liselere Giriş Sınavı (LGS) sonucuna göre yapılan yerleşmelerde meslek lisesi ve imam hatip liselerinin neden kontenjanlarını dolduramadığını açıklıyor. Üniversiteye giriş için yeterli güveni vermeyen bu liseler elbette ki tercih edilmiyor.

Burada suçlu öğrenciler değil elbet. Sınav onların sistemine göre yapılmıyor ki…

MEB, ideolojik sebeplerle hareket ettiği sürece kontenjanlar daha çok boş kalacak...

Tüm bu sınav analizleri eğitimin ve sisteminin kalitesini, daha doğrusu kalitesizliğini yansıtıyor. Çocuklar adil olmayan yarışların sonuçlarını istemedikleri meslekleri yaparak hayatları boyunca ödüyor.

Sınav sonuçlarındaki bu başarısızlıkların bedelini tek başlarına ödeseler de, bu aslında yetkililerin, velilerin, onlara iyi bir eğitim ve güvenilir bir gelecek veremeyen hepimizin ayıbı.

Eğitimdeki sorunların tespiti ve öğrencilerin başarıları arttırılarak eğitimin çağdaşlarımızla yarışır hale gelmesinde, hepimizin üzerine düşen vazifeleri yetkili, eğitimci, veli veya seçmen rolleri ile yerine getirmesi gerekiyor.

Yazarın Diğer Yazıları