Sümeyra Kırca / Yeniçağ
Ehl-i Beyt Vakfı Kurucu Başkanı Fermani Altun, Türkiye''de dinin siyasallaşması nedeniyle hukuk ve demokrasinin zarar gördüğünü, bu nedenle Türkiye''nin emperyalist güçlere karşı savunmasız kaldığını söyledi. Hiç bir dönem Türkiye bu kadar büyük bir tehlikenin içine girmediğini belirten Fermani Altun, "Bir din siyasallaşırsa kutsiyetini kaybeder, o din çıkar aracı olarak kullanılır. Din siyasallaşırsa toplumu ayrıştırır birbirine düşman eder. Din siyasallaşırsa tüm dünyadan bağlarını koparır. Avrupa''da 9-10 tane devlet başkanı Türkiye Atatürk''ün çizdiği medeniyetten Ortadoğu çizgisine kaydı dediler. Bunu açıktan söylüyorlar" dedi.
Türkiye''nin bugün karşı karşıya bulunduğu döngüden kurtulmak için yaşama, fikir hürriyeti, din ve vicdan hürriyeti, laiklik ve Türkiye''nin Cumhuriyet değerlerine acilen dönüş yapması gerektiğini vurgulayan Fermani Altun şöyle konuştu:
"Dinin siyasallaşması sonucunda Türkiye''nin emperyalizm ve siyonizmin tarafından çevrildi. Biz Anadolu Müslümanlığını kaybedersek, Türkiye''yi kaybederiz. Bizi Arabistan, Pakistan, Afganistan gibi yapmak isteyen dış güçler var. Siyonizm gibi dış güçler bu ara rejimlerle Türkiye''de yapmak istediği şeyler hep bu yüzdendi. 12 Mart''ta biz gördük, emperyalizm, siyonizm ve Suudi Arabistan beraber çalışıyorlardı. 12 Eylül''de de aynı şekilde.
Bizim acilen tarihimizi, dinimize ve geçmiş değerlerimize sahip çıkmamız lazım yoksa bizi bu güçler perişan eder. Türkiye''nin yönü Ortadoğu''daki vahşet ve IŞİD kafası olamaz. Bizim inancımızda paylaşmak, muhabbet, kadın erkek eşitliği vardır. Hacı Bektaşi Veli diyor ki, bizim nazarımızda kadın erkek ayrımı yoktur, sorun senin zihnindendir. Siz nasıl kadını mahlukat olarak sayacaksınız. Bu mümkün değil."
Hukukun ve adaletin olmayışının, din ve vicdan özgürlüğünün olmamasının ekonomiye de yansıdığına dikkat çeken Fermani Altun şu değerlendirmelerde bulundu:
"İnancın siyasallaşması günahların en büyüğüdür. Hukukun ve adaletin olmayışı, din ve vicdan özgürlüğünün olmaması ekonomiye de yansıyor. 4-5 yıldan bu yana her yıl 160 bin iş adamı ekonomik varlıklarını kapatarak yurtdışına gidiyor. Neden? Türkiye''nin geleceğinden kaygı duyduğu için, hukuk güvencesi olmadığı için. Türkiye''de fabrikalar satılarak bir çok stratejik ürün yabancılara teslim edildi. İthalata da bir sınırlama getirilmeli.
Türkiye''de 3 bin 400 civarında üretilen ürünler borçla ithalat yapılıyor. Türkiye''nin ithalattan kurtulması lazım. Enerji ve medikal dışında ki bunlar 100 milyar doları geçmiyor, peki 230 milyar dolar günah değil mi? 160 milyar dolar ihracatın yarısı da dışardan ithal ediliyor ve buradan monte edilerek ihraç ediliyor. Türkiye kaynaklı ihracat 80 milyar dolardır. 20 yıldan beri de yılda 70-80 milyar dolar da açık verilerek 1 trilyon 100 milyar dolar açık verilerek günah değil mi? Niye açık veriyorsun. Sigara fabrikaları kur, şeker fabrikaları kur, hayvancılığı geliştir. Ama bugün yok bizim paramız var başkası üretsin biz yiyelim mantığı var. Olmaz bu mantık. Ülkede 1970''den önce daha demokratik bir ortam vardı. Acilen ekonomik ve demokratik yenilenmeye ihtiyaç var"
