Ekonomi çöksün ama demokrasi çökmesin

CHP Genel Başkanı Özgür Özel ve A’dan Z’ye CHP Takımı, ilaveten televizyon Moderatör ve yorumcuları söz birliği etmiş gibi İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’na yönelik operasyon sonrası diyorlar ki;

  • Ekonomiye ağır fatura,
  • Piyasalarda dengeler altüst oldu,
  • TL hızla değer kaybetti,
  • Finansal dengeler sarsıldı,
  • Dış borç yükü arttı,
  • 45 Milyar dolar yakıldı,
  • Borsada büyük kayıplar yaşandı,
  • Yurttaşın alım gücü eridi,
  • Enflasyon baskısı yeniden yükseldi,
  • Merkez Bankası faiz arttırdı…

Olsun hiç önemli değil çünkü:

Ekonomi çöksün ama demokrasi çökmesin.

Çöken ekonomi düzelir.

Çöken demokrasi ise asla düzelmez.

Haksız, hukuksuz ve intikam içeren İmamoğlu operasyonu demokrasiyi çökertti.

“Milli Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir” ilkesi yerle bir edildi.

3 kez İstanbul’a başkan seçilen Ekrem İmamoğlu siyaseten infaz edildi.

İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Kadir Topbaş, Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek ile Niğde, Bursa ve Balıkesir’in “seçilmiş” belediye başkanlarını hatırlayın.

2017’de Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan halkın seçtiği AKP’li belediye başkanları için şöyle demişti:

  • "En yakın zamanda istifalarını vermelerini bekliyorum…”

Topbaş, "Her şey affedilebilir, ama adam yerine konmamak asla" diye istifa etti.

Ankara’da Melih Gökçek, Bursa’da Recep Altepe ve Balıkesir’de Ahmet Edip Uğur tarafından yapılan "İstifa yok" açıklamaları ile 3 başkan istifa etmeyip direnmek istedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan dedi ki;

  • "Üç belediye başkanımızın istifalarını en kısa zamanda vereceklerine inanıyorum. Aksi takdirde gereği neyse yapılacaktır."

Gereği neydi?

Elbette şudur; Haklarındaki usulsüzlük, yolsuzluk, rüşvet ve menfaat dosyalarını yargıya sevk etmek.

Gökçek, Altepe ve Uğur yelkenleri suya indirip yargılanmaktan kurtulmak için istifaları bastılar.

İşte o günlerde, “Milli iradeye” sahip çıktım ve CNN Türk’te Ahmet Hakan’ın Tarafsız Bölge programına konuk olunca şunu söyledim:

  • “Erdoğan büyük hata yaptı, Mart 2019’daki yerel seçimde Ankara ve İstanbul’u kaybedecek… 5 önemli şehrin kaleleri boşaldı ve muhalefet partileri buna hâlâ uyanamadılar.”

(Bu linkten izleyebilirsiniz: https://youtu.be/bmEdvBAtlL0?feature=shared)

Evet kaybetti.

Ancak o günlerde CHP’de seçilmiş belediye başkanlarının görevlerinden azledilmesine uyanamadı ve sessiz kaldı.

Bugün İmamoğlu için yeri göğü haklı olarak inleten CHP, o gün “seçilmiş” belediye başkanlarının azline açıkçası sevindi.

O gün demokrasinin çökmesi neyse bugün de demokrasinin çökmesi aynıdır.

Milli İradenin yok sayılmasıdır.

Asırlık çınar CHP inşallah bugünden sonra tutarlı siyaset yaparak;

Demokrasiye ve Anayasaya sahip çıkar ve “bana dokunmayan yılan bin yaşasın” demez.

Yürütmenin başı Erdoğan’a soruyorum:

Zafer Çağlayan, Muammer Güler, Erdoğan Bayraktar, Egemen Bağış ve Ruhsar Pekcan’ın,

Melih Gökçek, Recep Altepe, Ahmet Edip Uğur ve Faruk Akdoğan’ın,

Yüzlerce konutu olduğu ortaya çıkan eski Keçiören Belediye Başkanı Turgut Altınok’un yargılanmalarından neden kaçınıyorsun?

“Gizli Tanık” değil, haklarında yüzlerce iddia ve delil olan bu AKP’lileri neden koruyorsun?

AKP dönemindeki pisliklerin ortaya çıkmasına niye yardımcı olmuyorsun?

Senin ve ailenin mal varlığını diline dolayan Trump’a neden “Hodri meydan” ya da, “One Minute” demiyorsun?

Yurt içi ve yurt dışındaki senin, ailenin ve vakıflarınızın mal varlıklarını neden açıklamıyorsun?

İnan ki bunları yaptığınızda sırtında boşuna taşıdığın bunca yükten kurtulacak ve “adı üzerinde oluşan tüm şüpheleri ortadan kaldıran bir siyasetçi” olarak anılacaksınız.

Yazarın Diğer Yazıları